Paslı Sokaklara

Paslı Sokaklara
  • 3
    0
    0
    0
  • Yıllar sonra, tekrardan gözlerine bakmak gibi bir hataya düştüm. Üzerinde tepinsen de öldüremediğin bazı hisler varmış bu dünyada.

    Gençliğini özlemek gibi bir şey seni özlemek. Eski günleri, toplu oturmaları, çekirdekleri, toprak sahada belki izlersin diye oynanan maçları, inceden dedikoduları, köy evlerini ve belki de turuncu günbatımlarını.

    Her şeyin güzel olabileceği bir evren vardır belki de. Her şeyin iyi; yaşanmış her şeyin aslında kötüsünün yaşanmadığı bir evren... Yüzler gülüyordu orada belki de. Yalandan seslenişler yoktur. Sessiz çığlıklar bitmiştir. Sesler gidebiliyordur kulaklara, gözler görebiliyordur. Bilmiyorum. 

    Kopuşların yüklerini sırtımda taşıdıkça inan olsun kamburum çıktı çıkacak. Hayatımızı birer birer terk edip giden her şeyin, arkadaşlığın, dostluğun, sevgilinin, sığınacak güzel şeylerin ardından bakarken el sallamak için gereken takati bile bulamaz hale geliyorum yavaş yavaş.

    Şimdilerdeyse her şey bu yüzden daha farklı. Realistliğin çukurunda debelenirken gençlik hayallerim, duygularım, düşlerim; bir başka bir ben var artık. Bu ben, beni hem koruyor hem de öldürüyor.

    Aniden verilen kararların, cesurca mücadelelerin, uykusuz gecelerin, güzel müziklerin ve idealist cesaretin hiçbiri yok artık bende. Sana anlatmak istediğim, haykırmak istediğim öyle çok şey var ki. Oturup güzelce konuşmayı, doğrudan olmayı seven ben, bir sende beceremedim dilimi çözmeyi. Oysa her şey farklı bir evrende farklı bir şekilde olabilir belki de. Ancak bu evrenin yitirilmiş cennetini kollarında taşımak, boynuna vurulmuş bir iple beraber idamını bekleyen bir mahkuma çeviriyor beni.

    Bir gün, sana hiç beklemediğin anda her şeyi anlatırım diye düşünüyordum. Hiç beklemediğim şekilde her şeyi unuttum. Her şey, hiçbir şeydir.

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.