Sekiz Milyar ve Bir Gezegen Ben

Sekiz Milyar ve Bir Gezegen Ben
  • 2
    0
    1
    0
  • "Kimse benim gibi çırpınmamıştır hayatı sevme çabasıyla

    Ve kimse üzülmemiştir benim gibi 'Hani en çok ben sevecektim.' Diye haykırarak."

              Geçtiğimiz günler yazdığım şiirden iki satırı bırakıyorum yukarı. Bazen sekiz milyar tane Umay olmasını ve Dünya'daki bütün insanlara -ben dahil- sarılmak istiyorum ve bir gezegen büyüklüğünde olup Dünya'yı sarmalamak istiyorum.

              Sekiz milyar insanı vicdanımda ve kursağımda taşıyorum bana bu Dünya'yı daraltan budur. Herkesin gözyaşını içimde biriktirmek istiyorum, "Geçti." demek istiyorum sonrasında ,sokaklarda dans edip birlikte kahkaha atmak...  Bu hayaller size bir hayal veya masal gibi gelebilir ama hayatımın belli bir noktasında - ki bence herkesin böyle bir dönemi olur- bana gerçekleşebilir gibi gelmişti. Herkese atıldığı gibi bana da bir kahkaha atıldı tabii ki. Ben de kalabalığın içindeki başka bir toz tanesi oldum. Dünyaya donuk gözlerle bakıp duygularımı kaybettim. Belli bir süre rahattım böyle ama bir sorun vardı: Bir çocuğun gülümsemesini, taşı çatlatarak büyümüş bir papatyayı ya da ağaçların arasındaki güneş ışığını her gördüğümde vicdanım ve duygularım küllerinden doğuyordu. Sonra yine ölüyordu. Birçok kısır döngünün oluşturduğu büyük kısır döngüme bir yenisi daha eklenmiş. Bunu bugün fark ettim. Bu yazıyı bu döngüleri kıramamanın rahatsızlığı ile yazıyorum ve bir kez daha hayat dengeyi sağlama çabası ile geçiyor diyerek kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum. 

    Okuduğunuz için teşekkür ederim.


    Yorumlar (1)
    • ölmek ve küllerinden yeniden doğmak ve bunu tekrar edip durmak... Hayatta her zaman inişli ve çıkışlı zamanlar olacak ve bu bana doğanın bir kuralı gibi geliyor. Hiçbir insan sürekli iniş halinde veyahut sürekli çıkış halinde olmamalı, sağlıklı da olmaz. Her sabah uyanırken aynı günün akşamına tekrar uyuyacağımız biliyoruz, aynı o akşam uyurken sonraki günün sabahında uyanacağımızı bildiğimiz gibi. Bu dongüleri garipsemek ya da bu dongüler yüzünden üzülmek yerine bunları kabullenmek ve bunlarla yaşamayı öğrenmek gerekir. Ne de olsa insan tekrardan mutlu olabilmesi için önce biraz üzülmesi, güneşin de doğabilmesi için önce batması gerekir.

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.