Son Zamanlarda Adını Sıkça Duyacağımız Kutay Uçar İle Röportaj

Son Zamanlarda Adını Sıkça Duyacağımız Kutay Uçar İle Röportaj
  • 2
    0
    0
    0
  •   Uzun zamandır yapmayı istediğim bir Kutay Uçar röportajını siz değerli WannArt okuyucuları ile buluşturmak için sabırsızlanıyorum. hazırsanız röportaja geçelim.

     

     

    1-) Merhaba, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Öncelikle röportajımıza sizi tanıyarak başlamak istiyorum çünkü hakkınızda neredeyse hiç bir şey yazılmamış. Kutay Uçar kimdir? Müziğe nasıl başladı?

     Kutay Uçar 2000 doğumlu bir asker çocuğudur. Babamın görevi nedeniyle Malatya’da doğdum. 2 yaşımda Eskişehir'e taşındık, çocukluğum orada geçti. Enstrümanla tanışmam ve müziğe başlamam 8 yaşımda biraz da ailemin baskısıyla oldu. Aslında sürekli dışarıda oynamak ve dizlerini kanatmak isteyen astımlı ve hiperaktif bir çocuktum. Ama ileride bir sanat aşığı olacağımı bilmeksizin; ailemin bir enstrüman öğrenmem üzerine beni zorladıkları, kurs dönüşü ellerimin gitar tellerine yetişemediği ve parmak uçlarım acıdığı için ağladığım o günler hala dün gibi aklımda. O dönemler Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Gömece Hava Lojmanları arasında uzun ama güzel bir çocukluk geçirdim. 9 yaşımda Ankara’ya (Eryaman) taşındık. Benim için Eryaman’ın yeri hep farklı oldu. Aslında bütün macera burada başlıyor. 12 yaşımda ailemin dağılmasıyla birlikte parlak bir okul hayatım olmadı. Yine de harika arkadaşlarım vardı. 17 yaşımda kendi evime çıktım, bunun üzerimdeki tesiri müzik açısından hatrı sayılır derecede bir olaydı. Çok serserilik peşinde koştuk, ama sanata düşkünlüğüm hep vardı. Genel olarak Sincan, Eryaman, Kızılay arasında müzikle büyüdüm diyebilirim. 20 yaşımda annemi kanserden kaybetmemden dolayı üniversitede okuduğum yazılım bölümünü yarıda bıraktım, benim için bir dönüm noktası oldu. Ardından tekrar sınava hazırlanıp Ankara’ya geri döndüm. Tüm bu süreçler içinde zaman zaman müziğe uzun aralar verdim, zaman zaman da canlı müziklere çıkıp kayıtlara devam ettim. Şu anda Başkent Üniversitesi’nde eğitimime devam ediyor, sanat adına iz bırakıp dinleyicilerimle ortak hisler içinde buluşmak için eserlerimi üretmeye devam ediyorum. 

     

     

    2-) Oldukça sevilen “Gülümsemen Değişmiş” EP’sinin sizin açınızdan yapım süreci nasıl ilerledi? Bu kadar çok beğeni toplaması size nasıl hissettirdi?

     Aslında “Gülümsemen Değişmiş” bir EP olarak ortaya çıkmadı. Hikaye yayın tarihinin bir yıl öncesine dayanıyor. Fatih dolmuşunda eve gidiyordum, bir arkadaşım beni arayıp “GarageBand diye bir uygulama varmış indirip baksana” demişti. Ardından indirip kulaklıkla kendi sesimi duyabildiğimi fark ettiğimde elime gitarı almam bir oldu. Yalnızca bir şeyler karalıyor, uygulamada kayıtlar alıyordum. Sonrasında DBD aracılığıyla Youtuba’a yükledim. Ardından Spotify’a yükleyelim dediler, o ana kadar EP’nin ne olduğundan haberim dahi yoktu. Dinlenmesini de beklemiyordum açıkçası, kendi halimde, odamda kulaklığımdan kaydettiğim parçalardı sadece. Beğeni konusuna gelirsem: Bütün bu hisleri milyonlarca insanla birlikte yaşamak, kollektif bir bilinçte buluşmak ve birbirimizi anladığımızı hissetmek tüylerimi diken dikenediyor. 

     

     

    3-) Şarkılarınızda her dinleyici kendinden bir şeyler bulabiliyor. Böyle şarkılar oldukça nadir bulunuyor. Şarkı yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?

     Bir an için dönüp geriye baktığımda neler olduğunu görüyorum, bazen detaylarda kaybolabiliyorum. Hiç şarkı yazarken “Bugün oturup bir şarkı yazayım” demedim. Nereden ilham aldığımı bilmiyorum. Hatta yazarken nasıl yazdığımı bile bilmiyorum, bir an için içimden çıkıveriyor. Yani bir metadan oldukça farklı diyebilirim, sanırım hislerimi bir şekilde şarkılarıma kaydediyorum. 

     

     

    4-) Sizin hakkınızda yapılan bir kaç yorumu okudum ve oldukça sadık dinleyici kitleniz var. Bütün dinleyicilerinizin de sizden beklentisi büyük. Kendinizi 4 sene sonra nerede görüyorsunuz?

     Evet buna gerçekten ben de şaşırıyorum. Küçük de olsa sadık bir kitlem var, 4 sene sonrasına gelirsek yarınını bile planlayamayan birisi için ne desem iddialı bir cevap olur. Muhtemelen yaşayarak birlikte göreceğiz.

     

    5-) Çoğu müzisyenler sevdiği sanatçıları örnek alır ve ona benzemeye onun gibi insanlara bir şeyler anlatmaya çalışır. Sizin örnek aldığınız sanatçı var mı? Varsa kim?

     İnanması güç ama 8 yaşında minik bir Metallica fanıydım ve Red Hot Chili Peppers tarzı alternatif rockgruplarının da büyük hayranıydım. Ardından 14 yaşımda keskin bir dönüşle kendimi alternatif müzikte buldum. Yerli Olarak:  Büyük Ev Ablukada başta olmak üzere; Yüzyüzeyken Konuşuruz, Son Feci Bisiklet gibi grupları dinleyerek büyüdüm diyebilirim. Her grup da benim için sektörde saygı duyduğum abilerim. Prodüktör olarak ise çalışma fırsatı bulduğum, ince eleyip sık dokumayı bilen Mert Medeni oldu. Müziğe bakış açımda hatrı sayılır bir katkısı vardır. Ama beni en çok etkileyenler arasında: Erkin Koray, Cem Karaca, Müslüm Gürses, MFÖ, Pinhani, Ayten Alpman ve Müzeyyen Senar’ı da unutmam elde değil.

     

    6-) Şarkılarınızın çoğu soft ve sakin. İlerleyen zamanlarda sizi daha farklı müzik tarzlarında görebilir miyiz?

     Zamanla değişebileceğini düşünüyorum. Çünkü ben de zamanla değiştiğimi fark ediyorum. Farklı tarzların bize farklı kapılar araladığını düşünüyorum. Ama yine de hislerin hep aynı kalacağını biliyorum.

     

    7-) Son zamanlarda kendinizi biraz müzikten soyutlamış, köşenize çekilmişsiniz gibi. Dinleyicileriniz sizi yakın zamanda ne gibi çalışmalarla görecek? Bizleri yeni şarkı bekliyor mu?

     Evet, uzun zamandır kendimi bir çok şeyden soyutlandığımın farkındayım.  Sanırım benim için bir tür kabuk değiştirme süreciydi. Şu anda prodüktörüm Orçun Ayata’yla birlikte yazdığım parçaların prodüksiyonları için aktif olarak çalışıyoruz. Tekrar geri dönmek için hazırlandığım bir süreç içerisindeyim. 1 Eylül’de benim için özel bir yeri olan “Yangın Merdiveni” isimli single’ım yayınlanacak. Ardından 2024’te yayınlanmasını planladığım en az 6 parça daha var. Düzenli olarak yayınlara devam etmeyi planlıyorum. Yakında dinleyicilerimi bir çok single ve EP bekliyor. 

     

     

    8-) Düet yapmak istediğiniz sanatçılar var mı? En çok kimle düet yapmak istersiniz?

     Yıldız Tilbe.

     

    9-) Son zamanlarda dinlediğiniz üç müzisyeni bizimle paylaşır mısınız?

     Simyacı, Ölü Evinde Seks Partisi ve Korkma Ben Varım. 

     

     

    10-) Röportajımızın sonuna geldik. Dinleyicilerinize söylemek istediğiniz bir şey var mı?

     Bol su içsinler. 

     

     

    Bu muhteşem röportaj için Kutay Uçar'a çok teşekkür ediyorum. Benim çok eğlendiğim ve heyecanlandığım röportajlardan oldu. 

     

    https://instagram.com/kutayucar

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.