Osmanlı'dan Günümüze Saraybosna

Osmanlı'dan Günümüze Saraybosna
  • 8
    0
    0
    0
  • Osmanlı’nın egemenliğinden kalan Sarajevo

    Doğu Avrupa- Balkan toprakları üzerinde kurulmuş ve 1995 yılında Dayton Anlaşması ile resmi devlet statüsü kazanmış Bosna Hersek. Başkenti Sarajevo’dur. Türkçeye “Saray Ovası” olarak çevrilen Saraybosna Vadisi içinde Miljacka Nehri etrafına kurulmuş küçük bir şehirdir.  15.yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Osmanlı’nın Avrupa’da kurmuş olduğu en büyük kentlerden biridir Saraybosna.

    1914 senesinde Franz Arşidük dükü Franz Ferdinand’ın öldürülmesiyle başlanan I. Dünya Savaşı’ndan ve 1995 yılına kadar da iç savaş mücadelesi veren Saraybosna’da bir çok tarihi yapılar, kurşun delikli binalar, yollar görebiliriz ve savaşın etkilerini hissedebiliriz.

    Meşhur Başçarşı, tarihi Osmanlı hanı Morica Han, şehrin dinsel kozmopolitliğini yansıtan Katolik Katedrali, Sinagog, Hüsrev Bey ve Ferhadiye Camileri, Latin Köprüsü (1914'te Franz Ferdinand suikastinin gerçekleştiği köprü) ve şehrin 40 yıllık Avusturya-Macaristan yönetimi sırasında oluşmuş batı tarzı binaları görebiliriz. 

    Boşnak kahvesi içmek isterseniz "Başçarşı" içerisinde çok tatlı küçük bir kafe var. Kahve yapılışı ve servis şekli bizim kültürümüzden biraz farklı.Bizde ilk önce cezve içerinde kahve ve suyu karıştırıp kaynatıyoruz. Ama Boşnaklar ilk önce bir miktar kahveyi bakır cezvenin içine koyup üzerine önceden kaynattıkları sıcak su ekliyorlar ve cezveyi tekrardan kaynatıyorlar. Hazırladıkları kahveyi geleneksel yöntemle bakır cezve ve içerisinde "Ay" ve "Yıldız" bununan kulpsuz fincan ile servis ediyorlar. Özellikle kulpsuz diye belirtiyorum çünkü rivayete göre bir gün Başçarşı’daki bir kahvehanede Boşnaklar ve Sırplar ayrı masalarda kahve içerlermiş. Sırplardan birinin güya kahve fincanının kulpu üç parmakla tutulduğunda istavroz şeklini alır" demesiyle "Siz bizim zafer işaretimizi (üç parmak selamı) yapıyorsunuz" der. Bunun üzerine Boşnaklar kulpsuz fincan tasarlamışlar. Kahve içerken baş parmak ve işaret parmağınızla tuttuğunuzda hilal ortaya çıkar. Kahve bitiminde ise telvenin altından bir yıldız doğar. ve mutlaka kahvenin yanına lokum ve küp şekeri eksik etmezler. Bence tadı güzel denemenizi tavsiye ederim. :)

    Ferhadiye Caddesi

    Doğu ve Batı’nın buluştuğu cadde olarak geçen Ferhadiye Caddesi, Saraybosna şehrinin en cıvıl cıvıl caddesi. Bu cadde üzerinde keyifli vakit geçirebileceğiniz sağlı sollu pek çok mağaza, kafe ve restoran bulunuyor.

    Şehrin en önemli kiliselerinden olan Kutsal Kalp Kilisesi ve şehrin en simge noktalarından olan Sonsuz Ateş de burada yer alıyor. 1946'da İkinci Dünya Savaşı’nda ölenler için açılmış ve önündeki ateş hiç sönmeyeceği için bu ad verilmiş.

     

     

    Ferhadiye Caddesi’nde her ne kadar Osmanlı döneminden hanlar ve bedestenler yer alsa da cadde üzerindeki binaların çok büyük bir kısmı Avusturya-Macaristan döneminden günümüze kalma.

    Belediye Binası ya da Vijećnica Kütüphanesi

    Miljacka Nehri kıyısında konumlanan ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminden kalan Vijećnica, Saraybosna’nın en eski ve en göz alıcı yapılarından biri. Günümüzde Belediye Binası olarak hizmet veren bu yapı, ilk olarak 1891 senesinde Çek Mimar Karel Pařík tarafından tasarlanmış.

    İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi 1992-1995

    Balkanlar topraklarında seyahat ederken ziyaret edebileceğimiz müzeler biraz iç karartıcı olabilir. Bu  müzelerden biri iseFerhadiye Caddesi'nde yer alan küçük bir müze: İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi. Bosna Hersek tarihini daha iyi anlamanıza yardımcı olacak olan İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi, bünyesinde savaş ve soykırım kurbanlarının kişisel eşyalarını, fotoğraflarını ve mektuplarını barındırıyor. Müzede yer alan objelerin büyük bir kısmı toplu mezarlardan çıkarılmış olan eşyalar. İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi, Saraybosna kuşatması, Prijedor katliamı ve  Srebrenitsa soykırımı başta olmak üzere, ülke topraklarında insanlığa karşı işlenmiş olan cinsel şiddet ve çocuk katliamı gibi her türlü suça karşı örnekler barındırıyor.


    Saraybosna Gülleri

    22 Temmuz 1993 senesinde, Saraybosna şehrinin çeşitli noktalarını 300’den fazla mermi vurulmuş ve şehirdeki binaların neredeyse hepsi hasar görüp yıkılmış. Şehrin pek çok noktasında binaların duvarlarında ve beton zeminlerde kurşun delikleri ve top mermisi izlerini görmek günümüzde dahi  mümkün. “Saraybosna Gülleri”, Saraybosna’nın yaklaşık olarak 200’den fazla noktasına düşen mermi izlerini bizlere gösteren işaretlerdir. En az üç kişinin hayatını kaybettiği noktalar, kırmızı reçineler ile işaretleniyor ve “gül” olarak adlandırılmaya başlıyor. Vermek istediği mesaj ise"Asla unutma ve unutturma!


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.