La vida no ves

La vida no ves
  • 1
    0
    0
    0
  • İnsan içinde yaşarken neden bazı gerçekleri kabul etmemek için bu kadar direnir bilmiyorum. Üzerinden zaman geçipte gerçekleri gördüğün vakit kendine olan kırgınlığın büyüyor, öfken büyüyor , kendini affetmeye çalışmak çok büyük bir yük oluyor omuzlarında. Hataların yüzüne bir bir bizzat kendin tarafından vurulunca kendi ellerinle boğazını kavrıyorsun sıkı sıkı..ölmüyorsun ama nefes de aldırmıyor ellerin. İnsan yanlış olduğunu bildiği o yolda ısrarla ne sebeple yürümek ister anlamıyorum. Neden bu kadar çok yürümek ister anlamıyorum. Hayatımda kimseyle aramı iyi tutmak gibi bir gayem olmadı. Kendimle aramı bu denli bozunca anladım ki insanın kendine karşı mahcubiyeti bir ömür geçmiyor insanın içinden. Hatalarımla varım peki ya ısrarcı olan yanlışlarım? Kendime olan ihanetimi nasıl affedeceğim? Kendimin kahramanı olmak istedim kendimi yok etmek değil. Elimde mide bulantısından başka bir şey kalmadı sonunda. Bütün benliğimle dünyadaki varlıklardan tiksinmeye başladım. Birbirimiz için eşyalardan daha fazla gerekli değiliz. Beni ne çok kullandınız , ne çok eşya oldum ben. Nasıl ve neden bu kadar yüzeysel sizin için yaşamak. Sizi durduracak herhangi bir kırmızı yok güzel olan samimi olan saf olan ne varsa çekinmeden ezip geçecek kadar istismar edip sömürecek kadar zalimsiniz. Hangi niyet bir insanın ruhundan bir parçayı yok etmenin ağırlığı altından kalkabilir? Dünya iyi bir yer değil biliyorum. Sizlerin yaşamak istediği hayatta bu dünyaya yakışır şekilde korkularınızdan oluşan prangalardan ibaret. Dünya bir şeylere cesaret edebilenlerin mutlu olduğu korkakların bütün gücüyle , korkularını saklamak uğruna şeytanlaştığı döngüden ibaret. Karakteri akışkan kişiler için hiçbir değer yargısı yok. Her şey olduğunuz kadar hiç kimsesiniz. Söylediğiniz anlattığınız gösterdiğiniz şeylerin aksine olmaya bir türlü cesaret edemediğiniz kişiliklerin aksine ruhu olmayan bir bedenden ibaretsiniz.Düşünmek , aksiyon almak, hissettiğini özgürce söyleyebilmek eylem gerektiriyor. Sırf yalnızlıktan , hastalıktan , parasızlıktan , ilgisizlikten , sevilmemekten , kabul görmemekten korktuğu için sürekli kişilik değiştiren ruhsuz bedenlersiniz. Hiç olmaktan öteye gidemediğiniz için içinde ışık gördüğünüz her şeyin ışığını çalmaya uğraşıyorsunuz.
    Herkes kendi boşluğunu ararken başkasından çalma peşinde olanların arayışı hiç bitmiyor çünkü başkasının ışığını çalan kendini aydınlatamaz.
    Bir gün tekrar o ışığı göreceksin. Cesaret aldığın fakat senin hiç cesaret edemeyeceğin o ışık içindeki bütün karanlıkları yakıp geçecek.
    Başkasının ışığını çalan kendi karanlığını onunla aydınlatamaz
    Size ışığımı çaldırdığım için kendimi affedemiyorum fakat sizi affediyorum zira bir nefreti bile taşıyamayacak kadar zavallısınız.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.