Küllere bulanmış halde; ateş üstü camda yürüyor gibi şimdilerde ruhum
Aklım binbir parçaya bölünse de kör bir kurşun gibi deler geçer göğsümü zaman
Farkında olmadan karanlığında dağılır sonrasında ruhum
Binbir yıldıza dağılır nefeslerimin ulaşabildiği yere kadar
Hangi köşede saklansam da bulur beni iyiliğe inanmışlığın yarattığı kahrın ıssızlığı
Hangi ilmeği geçirsem de boynuma bir türlü ölemem, kaçamam hasımlarından karanlığın
Elimi kolumu bağlar bir karabasan
Çöker üstüme; inanmışlıklara savurur beni her vazgeçişimin ardından zorla
Bir terazi ister ellerim; gök maviyi koysan da kana bulanır diye korkarak
Kimselerden medet ummayarak bir uçurum kıyısına dikilir yumruklarım
Sıktıkça kan akar, kül uçar denizlere doğru saydam birer yaşın omuzlarında
Ne yapsam ne etsem bileklerim zincirlidir.
Atsam kendimi asılı kalırım uçurumunda gençliğimin
Vazgeçmek istersen kendimi her gün daha bağlı bulurum bu topraklara
Kör karanlıklarında dolaşır, okkalı küfürler ederim yaşadığımız hayatlara
Ama ki elimden bir alsalar bu hayatı, işte o gün bu mavi gökyüzünü kanlı bir bayrama çeviririm
Artık eskisi gibi rüyalar görmüyorum
Suçlamıyor beni sevdiklerim
Ağlamıyor bir zamanlar aşığı olduklarım
Omzuma yaslanmıyor sarı benizli tenleri
Bayrak taşıyorum artık kabusların ortalarında
Bir cehennem bombası patlıyor kulaklarımda sağır etmek arzusuyla zihnimi
Uyanıyorum. Her şey aynı kalıyor
Herkes yalan söylüyor sevgilim; kimse iyi değil
Üstelik
Bunca ateşten ibaretken dünya
Bir başka cehennemi aramak boşa
Bursa - 2023
Yorum Bırakın