Kendinle iyi arkadaş olmak

Kendinle iyi arkadaş olmak
  • 3
    0
    0
    0
  • Aslında bir süre önce ben kendimi toplumdan çok farklı olduğuma inandırmaya çalışırdım. Fark ettim ki kendimi olduğum gibi kabul edemediğim ve sevmediğim bazı parçalarım olduğu için o eksikliği sürekli dış etkenlerle kapatmaya çalışıyormuşum. Ne bileyim işte; kendimi entelektüel anlamda geliştirmek, akademik başarımı ortalama üstünde tutmaya çalışmak ve benzeri... Tüm bunlar beni daha iyi hissettirir gibi oldu mu? Evet. Fakat en sonunda bu sürecin bana vereceği zararı hesaplayamamışım. Kendi değerimi başarılarımın ya da bilgilerimin doğrultusunda ölçmeye başladım. Aldığım not ne kadar iyiyse ben de o kadar iyiydim adeta. Yaptığım sıralama neyse ben de oydum. Okuduğum, öğrendiğim bilgilerin ölçütü benim benliğimden ibaretti. Kimlik karmaşası yaşıyordum, kimdim ben? Kimdim? Evde annemin sinirlendiğinde ağzından dökülen cümlelerin beynimde tohum halini almış biçimleri miydim? Yoksa küçüklüğümden beri dönüşmeyi hayal ettiğim genç kız mıydım? Ya da çocukluğumdan kalan birkaç kötü anı mıydım? İşte tüm bu girift ortamda kendimi daha iyi hissetmenin çaresiz yolunu bulmuştum. Başarılarımla kendimi tanımlamak. Beni topluma ve aileme daha yakışır bir insan yaptı elbet fakat kimseye gerçekten yaranamazsınız, kendinize bile. İşin özeti, arka planda uzun süreçte bana gerçekten hangi yolun iyi geleceğini görememişim. İçimi çok pis bir hırs bürüyordu, hep daha iyisi olmayı arzuluyordum. Öncesinde istediğim yer o olsa da başardıktan hemen sonra bulunduğum yeri beğenemiyordum. Keyfini çıkaramıyordum gelişmemin. Anında aklıma yapmak istediğim en büyük hedefin yıldırımı düşüyordu; beynimde fırtınalar çıkıyor, şimşekler çakıyordu. Sonra geri düşüyordum bu hırstan dolayı. En iyisi olmaya çalışmak anında bünyemde bir gerileme ve başarısızlık yaratmaya yetiyordu. Yaptığım hataların hepsi vücuduma birer küçük iğneydi sanki. Başardıklarım ise bir zahmet olmalıydı ama kendime çektirdiğim onca acının yanında çok yetersiz geliyordu. Sonra kendime böyle acımasız davrandığım için sevdiğim insanlarla olan bağlarım zayıfladı, güven problemlerim baş gösterdi. İnsanın içinde ne varsa öyle algılar dünyayı. Ben de herkeste bir güvensizlik seziyordum. Tüm bunlar bana bir yalnızlık anlayışı getirdi. Küçüklüğümden beri içimdeki problemleri yalnız çözmeye alışık olduğum için de insanları ittiriyordum ve fark ettim ki gerçekten de yalnızken hayatın imgeleri daha net. Elbette sevdiğim insanlar çektiklerimi bilsin, anlatırım. Sonuçta anlamlı bağlantılar kırılganlıkla oluşur; kırılganlık daha derine inmek demektir çünkü. Fakat ben yanımda biri olduğunda, biri bana yolu göstermeye çalıştığında kendimi kaybediyorum. Göremiyorum yolumu. Şöyle elime bir kalem bir de günlüğümü alıp yazmaya başladığımda çıkıyor her şey ortaya. Karmaşık bir insanım onu fark ediyorum. Çok değişik yönlerden değişik hislerim ve düşüncelerim oluyor.

    Sonra yavaş yavaş yoruldum. Bu kadar şüphe, bu kadar buhran bana yetti. Kendim gibi hissetmiyordum artık. Bazı şeylere artık demek ki böyle olmalıymış, aslında öğrendiğim iyi oldu diye bakmaya başlayınca hayatımın kalitesi de yükselmiş oldu. Gerçekten o noktaya nasıl geldim ben de bilmiyorum. Sadece şöyle genç bir yaştan sonra artık yettiğini düşünüyorum. Yeri geldiğinde hata yapınca kendime şefkatli bir benlik yaratmanın gerekliliğini sonradan anladım. Diğer insanlara verdiğim şefkat ve sevgiden daha azını hak etmediğimi sonradan fark ettim, neyse ki çokta geç değildi. Huzura, mutluluğa, her ne kadar diğer kötü ihtimallerin yıkıcılığı olsa da yaşadıklarıma değer vermenin gerekliliğini kavradım 18 yaşında. Hayatta başıma gelen şeylerin en sonunda beni daha iyisine yönelttiğini ya da çok önemli dersler verdiğini gördüm. Evren mi ya da enerji mi bilmiyorum ama bana belirli zamanlarda dur diyen bir şeyler var. Hayatın beni son zamanlarda daha da sevdiğini hissediyorum. Çünkü ben onu sevdim. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.