Yunan mitolojisinde insan soyunun ne zaman ortaya çıktığı aslında son derece belirsizdir. Evrenin ve tanrı soylarının oluşması sırasında insan soyu da oluşmuş muydu? Açık seçik bir yanıt alamıyoruz bu soruya. Mitolojide, kendisinden sonra geleceklerin atası olan tek bir insanın yaratılmasından çok, bir soyun ya da bir kentin ataları olacak insanların ortaya çıkmasından söz edilir. Tufan sonrasında Pyrrha’nın geriye attığı taşlardan yeni bir insan soyunun oluşması ya da Kadmos’un öldürdüğü ejderhanın dişlerini yere ekmesiyle topraktan silahlı adamların bitmesi gibi.

Gerçi bir de Hesiodos’un ‘’Soylar Efsanesi’’ vardır ama o da açıklamaz insanın nasıl yaratıldığını. Bu efsaneye göre, Kronos’un göklerde egemenlik sürdürdüğü sıralarda ölümsüzler ilk insan soyunu yaratmışlar. Bu soy altındanmış. Tanrılar gibi yaşıyormuş insanlar o dönemde. Toprak kendiliğinden bereket saçıyormuş o zamanlar. Nasıl mutluluk içinde yaşadılarsa insanlar öyle de ölüyorlarmış ömürleri sona erince. Bunlar ölünce toprağı ve insanları koruyan birer cine dönüşmüşler.

Sonra gümüş soyu yaratmış tanrılar. Ama bunlar öncekiler gibi akıllı değillermiş. Çılgınlıklarıyla başlarını derde sokuyor, tapınaklara da gitmiyorlsrmış. Zeus kızmış bu saygı bilmezlere ve onları yeraltı cinleri olarak toprağa gömmüş.

Tunç soylular gelmiş bunların ardından da. Ama yeni gelenler, öncekilerden de betermiş. İşleri güçleri azıtmak, saldırmak ve öldürmekmiş. Bunlar kendi kendilerini yok edip bir ad bırakmadan dünyadan çekip gitmişler Hades’in yoğun karanlıklarına.

Bu yaban soyunun ardından bir kuşak daha yaratmış Zeus. Kahramanlar soyuymuş bu  soy. Efsanelerin ün salan yiğitleri hep bu soydanmış.

Sonra demir soyu gelmiş ki, halen yaşamakta olan soymuş bu. Bu soy da yaşamın türlü sıkıntıları içinde kıvranır durur hala.