MİTOLOJİ 101 / 4

MİTOLOJİ 101 / 4
  • 2
    0
    0
    0
  • İnsanın yaratılış efsanesi 1’de Hesiodos’un insanın yaratılışını soylarla açıklaması pek doyurucu gelmemiş olmalı kiLatin ozanı Ovidius ‘’Dönüşümler’’ adlı yapıtında başka türlü bir açıklık getiriyor yaratılış konusuna. Ovidius’a göre, evrenin oluşumundan sonra bir eksik kalmıştır geriye.  Zeki, nitelikli, yeryüzünde egemenlik kurabilecek yetenekte bir yaratık gerekmektedir. Titan Iapetos’un oğlu Prometheus yağmur suyuyla toprağı karıştırarak tanrı suretinde insanı yaratır.

    Minerva, (Athena), Prometheus’un bu yapıtının güzelliğine hayran olarak bu ruhsuz gövdeye yaşam soluğu üflemiş. Sonra da Prometheus’a yapıtını daha da kusursuzlaştırmak için başka ne gibi bir yardımda bulunabileceğini sormuş, Prometheus da, yarattığı insana en iyi neyin yaraşacağını anlaması için tanrıların yurdunu görmesi gerektiğini söylemiş. Athena Prometheus’u tanrılar katına çıkarmış. Prometheus orada görmüş göreceğini ve dönerken de tanrısal ateşten çalıp asasına saklamış ve onu kullanması için yeryüzüne, insanoğluna getirmiş.

     

    Prometheus bu davranışıyla devrimci bir tavır sergilemektedir. Tanrılara karşı insanın, bir başka deyişle güçlüye karşı zayıfın yanındadır. Prometheus da Zeus gibi bir Titan oğludur. Titanlarsa akıldan yana üstün yaratıklardır. Adı Yunancada ‘’öngörü sahibi’’, ‘’sakınımlı’’ anlamlarına gelen Prometheus akıldan yana Zeus’tan bile üstündür ve iki kez aldatmıştır amcaoğlunu. Birincisinde, kuru kemiklere yağlı et görüntüsü vererek onları Zeus’a yutturmakla, ikincisinde de tanrılardan ateşi çalmakla. Zeus, Prometheus’a iki kez yenik düşmekle zekadan yana yaya kalmıştır. Bu nedenle ağır bir cezaya çarptırılır Iapetosoğlu. Zeus onu Kafkas dağları üzerinde bir kayaya bağlatır, her gün bir kartal gelip onun geceleri yeniden büyüyen karaciğerini yer.

    Zeus öfkesini Prometheus’un kolladığı insana yöneltir bu kez. Demirci tanrı Hephaistos’a, bir parça toprağı suyla karıştırarak bir kadın yapmasını söyler. Athena bu kadına el işlerini öğretir, Aphrodite arzularla doldurur onun yüreğini, Hermes de yalan dolanlarla donatır içini. Bu da insanın ikinci yaratılışıdır.

    Perilerin altın gerdanlıklar ve bahar çiçekleriyle süsledikleri bu güzel kıza Hermes ‘’bütün tanrıların armağanı’’ anlamına gelen Pandora adını vererek, onu Prometheus’un kardeşi Epimetheus’a götürür. Prometheus’un uyanıklığının tersine kıt düşünceli biridir Epimetheus. Adı da ‘’aklı başına sonradan gelen, geç uyanan’’ anlamındadır zaten.

    Prometheus, tanrılardan gelecek hiçbir armağanı kabul etmemesi için sıkı sıkıya uyarmıştı kardeşini. Ama kızın güzelliği karşısında çarpılan Epimetheus’un bir kulağından girmiş ötekindan çıkmıştı bu uyarı. Pandora bir de kutu getirmişti beraberinde. Kutuyu açarlar ama açmalarıyla da ne kadar kötülük ve dert varsa yeryüzüne yayılır. Pandora kapağı kapatmak isterse de çok geçtir artık. Bir ‘’umut’’ kalmıştır kutunun içinde, tam çıkmak üzereyken çıkamayan. İnsanları bunca olumsuzluk karşısında avutan ‘’umut’’.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.