Sinema Felsefesinin Kırılma Noktası: Tarkovsky ve Mühürlenmiş Zaman

Sinema Felsefesinin Kırılma Noktası: Tarkovsky ve Mühürlenmiş Zaman
  • 2
    0
    0
    0
  • 20. yüzyılla birlikte insanın ilgi ve değer alanları da değişti, değişiyor. Sinema ise 20. yüzyılda doğmuş ve bugün de güncelliğini koruyan ve insan için hem sanat alanı hem kültür, hem bilinç, hem propaganda, hem haz, hem sosyal alan olarak ilgi görüyor. Bir antik kentin agorası, bir metropolitan kentin merkezi meydanı ile eşit bir anlam ifade ediyor artık sinema. -ki görsellik üzerine oluşturulduğu için günümüzde sanal alanların genişlemesiyle gazete, dergi ve malesef kitapların yayılamadığı kadar çok yayılma şansı buldu kendine. Bu da ileri ki çağa kendini taşıyacağı anlamı taşıyor. Bu yazımızda sinema denince akla ilk gelen sanat entelektüeli Tarkovsky'nin Mühürlenmiş Zaman eseri üzerine eğileceğiz. Sinemanın felsefesi olduğunu bana öğreten Tarkovsky'e gıyabında edilmiş bir teşekkür borcudur bu yazı.

    ... 

    ‘Devrim 1917'de Çarlık Rusya'yı sarsınca, öncü yönetmen Sergei Eisenstein henüz 19 yaşındaydı. Lenin o dönemki meşhur sözüyle “… bizim için sinema tüm sanatların en önemlisi” diyerek sinemanın dönemin en güçlü propaganda güclerinden biri olduğunu gösterir.

    Bu ve sonrasındaki koşullar Tarkovsky'nin sinema hakkındaki fikirlerine de zemin hazırlar. Tarkovski' nin sinema sanatını nasıl gördüğü ve bunu anlatırken rus edebiyatından bolca örnekler sunduğu güzide kitabıdır, Mühürlenmiş Zaman. Dostoyevski ve Tolstoy hastası bir adamın haykırışlarıdır, bu eser. İnsanlığı bekleyen tehlikelerin, bunların nasıl ortaya çıktığının, nasıl beslendiğinin ve niye durdurulamadığının bir dışavurumudur.

    Kitap film yapımcılığının babası Arseny Alexandrovich Tarkovsky'nin yazdığı çok sayıda şiir ile birlikte hayatı ve çalışmaları hakkındaki kişisel yazıları içeriyor. Tarkovskynin ilk kez olağanüstü filmlerinin orijinal ilhamlarını ortaya koyan düşüncelerini ve anılarını bulunduruyor. Tarkovsky ayrıca film eleştirmeni Olga Surkova'yı kitabın yaratılmasına ilham kaynağı olarak göstermiş ve onunla yapılan tartışmalar eserin içeriğini büyük ölçüde etkilemiş. Kitap bir nevi sanatsal vasiyetini, hem hayatının hem de işinin dikkat çekici esin kaynaklarını içeriyor. Tarkovsky, bu kitabı kısmen, filmlerinin doğasını şaşkın izleyicilerine açıklamak veya fikir vermek için yazmaya karar verdi. Kitabının Giriş bölümünde, yıllar boyunca aldığı hem değerlendirme hem de cesaret kırıcı birçok mektuptan bahsediyor.

    "Leningrad'dan inşaat mühendisi bir kadın, örneğin, bana şöyle yazmıştı: "filminiz ayna'yı izledim. hem de sonuna kadar. oysa biraz olsun bir şeyler anlayabilmek, filmdeki kişileri, olayları, anıları bir şekilde birbirine bağlayabilmek için samimiyetle kendimi zorlamaktan daha ilk yarım saatte başıma ağrılar girmişti... biz zavallı seyirciler iyi, kötü, hatta genelde çok kötü filmler izleriz; bazen vasat da olabilirler, bazen de tam anlamıyla sıradışı. bir biçimde hepsini de anlamak mümkün. onları ya beğenirsiniz ya da burun kıvırır, unutup gidersiniz. ama ya bu?..." gene bir mühendis, bu kez Sverdlovsk'tan, filmime duyduğu nefreti saklamaya bile gerek duymuyor: "Ne zevksizlik, ne saçmalık. iğrenç bir şey! bence filminiz tam bir fiyasko. Beşi Sovyet rejimlerinin gözetimi altında olan yedi uzun metrajlı filmin yönetmeni Tarkovsky, sanatın maneviyatının özetini sunuyor. Bugün, kültürel anlayışın Facebook, İnstagram yahut Twitter gizlilik politikası bildirimleriyle yanıtlandığı zamanlarda, sinemadaki şiirsel ifade kavramı yanlış anlaşılmış bir Maya kehaneti gibi haykırıyor.

    Kitapta 7 büyük filminin her biri ve Sovyetler Birliği ile karmaşık ilişkisi hakkında yorumlar var. Son bölüm hayatının son bölmünde müzakere ettiği The Sacrifice filminin tartışma süreçlerini içeriyor. Kitabın ,sinemanın doğası hakkındaki ana ifadesi, "Film görüntüsünün baskın, tamamen güçlü faktörü ritimdir, çerçeve içinde zamanın akışını ifade eder." Hayal gücümüzün gücüne bağlı olarak, bir kitap bin şeyden biri anlamına gelebilir, çünkü bir yazar bize ve algı gücümüze bir hikaye aktarır.

    Sinema, yazarın kendisini koşulsuz bir realitenin, duygusal bir realitenin yaratıcısı olarak görebildiği tek sanat formudur. İkinci bir gerçeklik ise sanatçıların toplumda farkındalık yarattığı gerçeğidir. Buna karşılık, toplum yeni sanatçılar yaratır. Mühürlenmiş Zaman bu anlamda hareketli sunumları ve görsel desteklemeleriyle rehber bir kitap niteliğindedir. Bu kitapta bir dahinin ruhsal sancılarını anlamak bakımından hayli enteresan pasajlar bulacaksınız. 

    Kitap öylesine çok alıntılanacak cümleye sahip ki bu yazıyı alıntılamadan geçmek çok zor olacak ama deneyeceğim. -Sinemada Dostoyevsky- başlığı altında Tarkovsky'i okuyabiliriz aslında çünkü Dostoyevsky romanlarını okumuş ve Dostoyevsky çözümlemesi yapmış biri Tarkovsky'nin bakış açısını ve sanat dilini çok ama çok rahat görecek ve anlayacaktır. 

    Sanatın ticari bir meta haline getirilişiyle sinemanın da sektörel bir kazanç alanı haline dönüşmesi karşısında Tarkovsky, bizlere kendi gözümüzle oluşturacağımız filmleri kurgulamamızı istiyor. hayat gerçekten de kazanmak, mutlu olmak için değil, var olmak ve bir ruh geliştirmek için insana tanınmış bir süredir. ve okuduğunuz romanlardan hareketle kurgulayacağınız sahneleriniz ve diğer tüm detaylarınız, ruhunuzu yükseltecektir.

    Yaşamdan zevk almanın tek ve en gerçekçi yolu 'kendi kendine yeter bir gücü' her zaman elinde bulundurmaktır. Yapayalnız olsa da insan, bakış açısı sayesinde hayatın felsefesini rahatça ele geçirebilir bir düzeye ulaşacaktır. Kitap öyle güzel ki, Dostoyevsky'e değindiği kadar Schopenhauer'a da değiniyor. insanı okyanusa ulaştıran muazzam bir ırmak. içinde tüm zenginlikleriyle alüvyonları taşıyan...

    Bahsetmişken Nostalghia'yı izlemenizi önermeden ifadelere son vermek baş yapıta saygısızlık olur, izleyin izlettirin :) 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.