Çok sevgili ve umarsız,
İnsanları atlatamıyorum
Gelen ve giden o uzun yolda
Elleri ceplerinde veya kolları açılmış bir hatra Şimdi sesim mi kısılır gök mü yırtılır
Bir saniyeliğine şimşekler görünür ve kaybolur
Senden bir gök gürültüsü, o biraz uzun
İçime kadar ıslandım say, ben bu geceyi nasıl unutacağım
Dersen suç sende olanı hak say, kendimi nasıl avutacağım.
Ortadan yarılınca kalbim dört bir yana çiçek açıyor
Biri misk, biri çok zarif, diğeri çok çiçekli ve öbürü hiç solmayacak
Benden midir bu herkesçe hakikat midir bilmem
Ama muhakkak ilk taşı günahsız atar, tam ortada bekliyorum
Ceylan canlı bir ceylanken güzel, onu yaşarken seviyorum
Binbir türlü mazeret aradım buldum seçtim
Her adım eve gitmeye bağlanıyor, evden gelmeye, evi sevmeye
Nietzsche gibi daima başında ömrün
Kaderi gördüm, kaderi buldum, ve kaderi sevdim
İşte öyle ya,
Hayatın her zaman buruk bir tadı vardı ama güzeldi
Güzel yapan da bendim, umudumdu
Bin yıllık üzülsem de ilerideki bir günlük mutluluğumdu
Ben bunu hak etmedim değil, ben önüme nasıl bakarımdı
Çünkü mevzunun hak etmekle bir ilgisi yoktu
Şahsım bilmediğin yerden sorumlu, hiç bilmediğin yerlerden kırgın
Aradaki katı anayasal sistem bunları es geçti
Yeteri kadar düşünmesem bir dava insanı olurdum
Ama ben dizimi kırıp var olmayı seçtim
Umarım ki afiyetle kal
Yalnız değil
Bir dost
Çok güzel kelimeler, cümleler. “Sessizlik boş değildir, cevaplarla doludur” 🤌🏽