Selamlar sevgili WANNART okuyucuları umarım herkes çok iyidir. Son zamanlarda ismini sürekli duyduğum bir grubu sizinle tanıştırmak istedim. Müzikalite açısından oldukça ileride olan NASIL DERLER BİLİRSİN ekibinden vokal Alper Altıntaş ile kısa bir sohbet yaptık. Herkese iyi okumalar :)
1-) Selamlar, öncelikle röportajıma hoş geldiniz. Türkiye şartlarına göre nasılsınız?
-(Alper-Vokal) Selamlar. İyiyim. Şartlar günden güne daha da zorlaşsa da iyi ve pozitif
kalabilmenin tek çıkış yolu olduğuna inanıyorum. Ne kadar başarabildiğim tartışmaya açık bir
konu tabii
2-) Grubun ismini daha önce duymuştum fakat merak etmiştim nasıl ortaya çıktı diye.
“Nasıl Derler Bilirsin” isminin bir hikayesi var mı? Bu isim nasıl ortaya çıktı?
-2013 yılında okula yeni başlamış bir sinema öğrencisiydim. Profesyonel anlamda müzikle
olan ilişkim de o zamanlarda başladı. O dönemde sinemayla da çok ilgili olduğum için grup
isminde de oradan esinlenmek istedim. Filmlerden alışkın olduğumuz “Ne derler bilirsin”
kalıbından yola çıkmıştım. Fakat şarkılarımda neyi anlatacağımdan çok nasıl anlatacağım
konusu benim için daha önemliydi. Yani bir üslup oluşturmak istiyor ve bunu daha kıymetli
olarak görüyordum. O yüzden “Ne derler bilirsin” değil de, “Nasıl derler bilirsin” benim için
güzel bir seçenek oldu.
3-) Şarkılarınız baktığımda oldukça ilgi çekici melodilere hatta sözlere bürünmüş. Siz
şarkıların üretim sürecinde nelere dikkat edersiniz?
En başta yazdığım bir cümle veya melodinin bana iyi hissettirmesi, bende herhangi bir duygu
uyandırması gerekiyor. Bir yandan kendi ürettiğim bir esere yabancılaşarak bakabilmek de
çok önemli. Yoksa sadece bir şeyleri var etmenin illüzyonuna kapılarak nitelik konusunda
objektif olamayabiliyorsun. Kısaca kendimin ve diğer insanların duygularına dokunmak
istiyorum. Üretim sürecindeki en büyük kriterim bu.
4-) Son şarkınız “Manzara”dan bahsetmek istiyorum biraz. Şarkının üretim süreci nasıl
geçti?
Şarkıyı ilk olarak 2023’ün yaz aylarında yazmıştım. İyi hissettirmişti ama bitirmemiştim.
Bazen bir şarkıyı yaparken bir noktada son verir, devam etmezsiniz. Fakat onun bir köşede
tamamlanmayı beklemesi size iyi hissettirir, bir noktada döner ve tamamlarsınız.
“Manzara”nın süreci de benim için öyle gelişti. Sözleri ve bestesini bitirdiğimde aranjör
arkadaşım Okan Çoşkun’a gittim. Bir süredir şarkıları beraber yapıyoruz. “Manzara”ya kattığı
ruhtan dolayı da çok mutluyum.
5-) Müzik dağıtımı daha doğrusu bağımsız müziğin gelişmesiyle artık her müzik yapan
şarkıcı adayı. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce olumlu bir gelişme mi?
Bağımsız müzik yapımcılığını çok kıymetli ve büyük bir meydan okuma olarak görüyorum.
Fakat çevremdeki örneklere baktığımda bu sistem de çok sağlıklı ilerlemiyor gibi. Çünkü
mesele sadece ticari gelir arttırmak değil. Bu işin telif sistemi, hukuki vs. gibi birçok yönü de
var. Genelde bağımsız müzik heyecanıyla hareket eden arkadaşlarımız bunun çok kollu ciddi
bir iş olduğunu unutuyor. Bu durum da beraberinde birçok problem getiriyor. Elbette bağımsız
sanatçıları destekliyorum fakat naçizane bu üretimi daha bilinçli ve profesyonel bir yerden
yapmalarını önerebilirim.
6-) Ülkemizde festivallere ve konserlere karşı alınan politikalar hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Elbette son dönemlerde bizi üzen birçok şey yaşandı. Ama ben günün sonunda sanatın tüm
politikalardan daha güçlü olduğuna inanıyorum. Dünyanın her yerinde de bu böyle oldu.
Sanata ve sanatçıya ne kadar engel çıkartmaya çalışırsanız o kadar güçlü sanat eserleriyle
karşılaşır ve sonunda da yenilirsiniz.
7-) Sizce sanatçılar siyasete ve politikaya dahil olmalı mıdır?
Bence siyaset yapma hakkı sanatçı kimliğinden ziyade bir birey hakkıdır. Bu yüzden sanatçı
siyaset yapar veya yapmaz demek doğru değil. Fakat ben kişisel olarak sanatçının
hükümetlerden bağımsız muhalif bir kimliği olması gerektiğini düşünüyorum. Yani gerektiği
yerde sesini yükseltmeli, doğru bildiğini sakınmamalı. Bu bazen bir sanat eseriyle bazen de
sohbet esnasında kullandığı bir cümle ile olabilir.
8-) Son olarak dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz?
Öncelikle onlara teşekkür etmek isterim. Bu serüvende hikayemize eşlik ettikleri için çok
mutluyum. Tekrar sıkı bir üretim sürecindeyiz. Yayınlanmaya hazır birkaç şarkımız var. Çok
ara vermeden yeni şarkıları yayınlayacağız.
Röportaj için de sana ayrıca teşekkür ederim.
Güzel şarkılarla keyifli sahnelerde görüşmek üzere.
Yorum Bırakın