Mozart ve Türk Müziğinden Etkilenmesi

Mozart ve Türk Müziğinden Etkilenmesi
  • 4
    0
    0
    0
  • 1756 yılında Salzburg’da doğup beş yaşından itibaren beste yapmaya başlayan Wolfgang Amadeus Mozart, Klasik Dönem’in en önemli bestecilerinden. Mozart’ın yetişmesinde ve özenle büyütülmesinde babası Leopard Mozart’ın önemi büyük. Babasının dönemin en önemli bestekarlarından biri olması nedeniyle, erken yaşta müziğe başlamış, daha üç yaşındayken klavsen çalması keşfedilince babasından müzik dersleri almaya başlamıştır. Beş yaşındayken ilk bestesi “Menuet” i yapmıştır. Ülke çapında herkes tarafından tanınmasıyla katıldıkları gösterilerde, babası Leopard Mozart’ın ‘Tanrı bu mucizenin benim oğlum olarak doğmasını lütfetti. Bu çocuğu iyi yetiştirmek benim Hristiyanlık borcum’ demiştir. Babası, ilk öncü Mozart’ı ve kız kardeşi Nanner’ı Viyana ve Münih’te konserlere çıkartmıştır. Konserlerdeki yoğun ilgi nedeniyle ardından İsviçre, Güney Almanya, Paris, Hollanda, İtalya, Londra’da (Johann Christian Bach ile karşılaştı) şehirlerinde konserler vermesini sağlamıştı. Ayrıca, İtalya’daki bir konserinde Papa tarafından “Altın Asa” nişanı ile ödüllendirilmiştir. En ünlü eserleri arasında ‘Re Majör (1786), ‘Jupiter’ (1788) ‘Eine Kleine Nachtmusik’ 1787, ‘La majör piyanı sonatı KV 331’ Türk Marşı ile sona erer. Bunlara ek olarak Mozart’ın Osmanlı Devleti’ndeki olayları merakla takip ettiğini söyleyebiliriz.110 La majör piyano Sonatının sonunda ise yani “Alla Turca” etkilerinin Türk izlerinin zirveye ulaştığı görülür.

    Küçük yaşlardan itibaren, baş yapıt sayılacak eserler bestelemiştir. Mozart’ın dünya çapında bilinen “Türk Marşı” adlı eserinde, Türk kültüründen nasıl etkilendiğini göstermiştir. Mozart’ın eserlerindeki Türk müziği etkisi incelendiğinde içerik ve müzikal açıdan, üç eserinde Türk müziğinin etkileri görülmüştür. Bunlar; Saraydan Kız Kaçırma, Zaide, Alla Turca’dır.
    Christoph Friedrich Bretzner, “Saraydan Kız Kaçırma” operasının (Die Entführung aus dem Serail), önce operanın ‘Libretto’ sunu yazmış, daha sonra Mozart tarafından bestelenmiştir. Eserde, İstanbul’da saraya hapsedilen Constanze’nin, sevgilisi tarafından, saraydan kaçırılma hikayesini ele alınmıştır.
    Osmanlı Dönemindeki Türk müziğine ilgisi görülmüştür. Wolfgang Amadeus Mozart, Mehter Marşı’nın ritminden ve nüanslarından etkilenerek ‘No.11 K311 A Majör Piyano Sonat’ının bir parçası olan Rondo Alla Turca’yı, dünya çağında herkes tarafından bilinen ismiyle ‘Türk Marşı’nı bestelemiştir.
    “Saraydan Kız Kaçırma” operasının büyük bir çoğunluğunda Mehter’in kullandığı ritim ve ezgiler vardır. Yine mehter takımının kullanmış olduğu bazı ritimleri “Zaide” (1768) isimli operasında da kullanılmıştır. Ama içerik bakımından Osmanlı sarayındaki haremi ele almıştır. Mozart’ın, korsanların eline düşmüş Viyana Sefiri’nin kızı Zaide’ye aşık olduğu için, bu besteyi yaptığı düşünülmektedir. Eserle ilgili olarak, Mozart babasına yazdığı mektupta düşüncelerini şöyle dile getirmiştir; “Libretto çok iyi ve konu Türk.Uvertürü, ilk perdenin finalinin korolarını Türk müziği olarak besteleyeceğim”. Üç perdelik bir müzikal oyun olarak sahnelenen “Saraydan Kız Kaçırma” operasının orijinal hali, Almanca olarak basılmıştır. Konunun geçtiği mekân, İstanbul’da eski bir yalıdır. Mehter’in etkisiyle, vurmalı çalgılar ön plana çıkmış ve “Türk Operası” olarak anılmıştır. Eserin üçüncü perdesinin sonunda, Belmonte Osmin’e Pedrilli’yu sorar. Bunun üzerine Osmin bu durumdan rahatsız olur ve sözlerini şöyle dile getirir;

    “Eure Tücken, eure Ränke,Eure Finten, eure Schwänke, Sind mir ganz bekannt.
    Mich zu hintergehen,
    Müßt ihr früh aufstehen,
    Ich hab auch Verstand.
    Drum beim Barten des Propheten! Ich studiere Tag und Nacht,
    Ruh nicht bis dich seh’ töten,
    Nimm dich wie du willst in acht.”

    “Drum beim Barten des Propheten!” kısmında Türk Müziği eşliğinde, Osmin’in öfkesi eğlenceli bir hale getirilmeye çalışılmıştır. “Türk Müziği’nin bariz kullanıldığı yerler de Türk kültürüne özgü “vurmalı sazlar”ın yanı sıra; zil, davul ve üçgen kullanılmıştır.

    Mozart’ın “Türk” konulu bir diğer eser ise “Kahire Kazı” dır (1783). Yarım kalmış ve komik opera şeklinde yazılmış eser Türkiye topraklarına yakın bir yerde geçmektedir ve Varesco’nun metninde yazılmıştır.114 Ayrıca, Mozart eserlerinde sadece enstrümanlar için beste yapmamış aynı zamanda bestelediği müzik türü, Alman, Türk, İtalyan, Fransız kültürlerinin karışımından oluşmuştur. Oluşturduğu bu müzik tarzını romantik, ciddi ve komik şekilde opera eserlerine de yansıtmıştır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.