Advertisement
Advertisement

11 Eylül ??

11 Eylül ??
  • 1
    0
    0
    0
  • 11 Eylül saldırıları (Wikipedia:) radikal İslamcı silahlı grup El-Kaide'nin 11 Eylül 2001 Salı günü sabah saatlerinde Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı düzenlediği dört koordineli bir terör saldırısı dizisidir. O sabah 19 terörist, ABD'nin kuzeydoğu eyaletlerinden Kaliforniya'ya seyahat etmesi planlanan dört yolcu uçağını kaçırdı. Hava korsanları, ilk iki uçağı New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin "İkiz Kuleler" olarak anılan kulelerine, üçüncü uçağı ise Pentagon'a (ABD ordusunun karargâhına) çarptırdılar. Dördüncü uçağın Washington, DC'deki bir federal hükûmet binasını vurması planlanmıştı; ancak uçak, bir yolcu isyanının ardından Pensilvanya'da bir tarlaya düştü. Saldırılarda, hava korsanlarıyla birlikte 2.996 kişi öldü ve terörizme karşı savaş başladı.

    Peki, tamam... Ama bunlar doğru mu, böyle bi saldırı mümkün olabilir mi?

    Bin Ladin'in işte böyle planlıyoruz videosu neden 11 yıl sonra ortaya çıktı?

    11 Eylül'ün sonuçlarına bakacak olursak, anti-İslam düşüncesi çok yaygınlaştı, ABD'nin ortadoğuya ve Irak'a adın atması için bir bahane gibiydi. Acaba 11 Eylül bir 'tiyatro' muydu?

    Beni sorgulamaya iten ilk görsellerden biri budur:

     

    Bu Pentagon'da düşen uçağın bıraktığı enkaz, ancak koca bir yolcu uçağı bu kadar küçük bir enkaz bırakabilir mi? Binaya çarpar çarpmaz durdu mu bu uçak? Kalıntıları ne ara temizlendi? Ben ilk olarak buraya kasti bir füzenin düştüğünü düşündüm ve halen daha aynı fikirdeyim.

     

    Daha da derine indim ve ikiz kulelerin nasıl yıkıldığını araştırdım. İddialar ve videolar binaların sankii bir kontrollü yıkım gibi kendi üzerine çöktüğünü gösteriyordu. Bazı iddialar ise yıkımdan hemen önce alt katlardan patlayıcı sesler geldiğiydi. Artık bana dinamitle patlattıkları fikri daha mantıklı geliyordu. Ama daha çok 'kanıt' a ihtiyacım var.

    Kulelerin yıkılma sebeplerini ABD raporu şöyle açıklıyor:

    Uçaklar her iki kulenin destek sütunlarına önemli ölçüde zarar verdi ve yangın korumasını yıktı. Ayrıca bazı bölgelerde yangınlar 1000 C dereceye ulaşmış ve sütunları eritmiştir.

    Ne kadar güvenilir?

    Kulelerin baş yapı mühendisi Leslie Robertson, bina çok yüksek olduğu için kuleleri bir Boing 707 uçağının çarpası sonucu bile kulelerin yıkılmayacağını söylemişti. Ancak uçaklar Boing 767 idi ve daha büyüktü. Buna rağmen uçakların yakıtının tamemn dolu olmadığına eminim. Çünkü bu bir iç hatlar uçağı ve uçakların deposu hiç bir zaman tam dolu olmaz. Bu ağırlığı arttırır, daha fazla valiz bile alınamayan uçakların deposunu yüzde 20 doldurmak yerine tamamını doldurmak saçmalıktır. En iyimser tavırla bakarsan o uçakların deposunun en fazla yüzde 30'unun dolu olduğunu var sayıyorum. Ve hattı çarpışma anına kadar da yakıt harcanmamış olsun. Tüm bunlara rağmen, bütün yakıt bu kocaman 1000 C derecelik yangınlara 1 saat 41 dakika boyunca yakıt olamaz. Bu kadar uzun bir yangının yanması imkansız özellikle kolonlar çeliktense. 

    İkiz kulelerini yöneten ajansta mimar olarak çalışan Frank De Martini, kulelere bir değil dört boing bile aynanda çarpsa, binanın yıkılmayacağını söylemişti. Çünkü gelen uçak dış iskeleti kırsa bile içeride büyük zararlar veremeyecek düzeyde tasarlanmıştı. Binanın yapısı, saatte 225 km hızla esen rüzgarlarda bile hasar almayacak şekilde yapılmıştı. Bu 30 boing uçağına denk bir kütledir. 

    Robertson ise olaydan sonra 'Galiba çarpacak uçağın yakıtı doğru hesap etmedik.' demişti. Koskoca Dünya ticaret merkezine ev sahipliği yapan ikiz kulelerin tasarımında böyle bir hata mümkün müydü? Bu saçmalıktan bir bahanedir benim gözümde. Ayrıca, dünya üzerinde gelmiş geçmiş çelik iskelete veya kolonlara sahip hiç bir bina yangın nedeniyle çökmemiştir. İkisine birden sahip olan dünyanın en güçlü kulelerinin dayanamayacağı pek mantığıma yatmıyor bu noktada.  

    Ayrıca Kuzey binası daha önce 1975 yılında 3 saat yangına dayanmıştır ve en ufak çökme belirtisi görülmemiştir. Ek olarak 2005 yılında Madrid'te Winston otelde yangın çıktı ve tam 20 saatlik alev alev bir yangına dayandı. Yıkılmaya yakın bile değildi. 

    Yıkılma ise üst kattan alt kata doğru birbirine doğru binerek yıkılmıştır. Adete bir kontrollü patlama gibi bina kendi üzerine yıkılmıştır. Buna da ek olarak çoğu görgü tanığı insan yıkım zamanında alt kısımlardan patlayıcı sesleri duyduklarını söylüyorlar. Bir haber spikeri ise bu olaya tanık olmuş, kendini kurtarabilmiş ve arkadaşlarını aramak için bir itfaiyeci ile konuşurlarken bir patlama sesi ve ardından üstlerinde binanın yaklaşık 3 katı büyüklüğünde bir alev topğu gördüklerini söylüyor. (Carol Marine - CBC) 

    Çeliğin erime noktası 1500 C derecedir. Bu sıcaklığa yalnızca çelik eritme makineleri veya Termit patlayıcılarıyla erişilir. 

     Bunlar ise çeliğin bazı sıcaklıklardaki alev renkleridir. Söylentilere göre yangınlar çeliği eritmiştir ve yangının 1000 C derecenin üzerinde olması gerekiyor. Ancak görüntülerde beyaz alevi es geçelim, alev bile doğru düzgün gözükmüyor. Daha çok kara dumanlar gözüküyor ve bu da ateş tutuşamadığı zaman olur. Oksijen yetersizliğinden kaynaklı ateş tutuşamadığından tütmeye başlamıştır ve bu da kara dumanların görülmesine sebep olmuştur. Bu durumda sıcaklık 1000 C derecenin yanına bile yaklaşamaz. 

    Yani çeliklerin erimesi mümkün değildir. Buna rağmen yangın çeliklere zarar vermiş olabilir çünkü yangın dengeli değildi ve dağınıktı. Ancak bu durumda da kule kendi üstüne değil, aşınan kolonların tarafına doğru çöker. Ancak etraftaki hiç bir bina ağır hasar almamıştır ve bina sanki bir kontrollü yıkım gibi kendi üstüne çökmüştür. 

    Gelelim çökme anına: Çökme sırasında etrafa tonlarca ağırlıktaki çelik parçaları savruldu. Ama çöken bir binadan bunların düşmesi gerekirdi. 

    Bu görseldeki 272 ton ağırlığındaki çelik-beton parçası, 120 metre uçarak uluslararası finans merkezi binasına saplanmıştır. Size şaşıracağınız bir bilgi daha vereyim: Çarpan uçakların yaklaşık ağırlığı 170 tondur. Yani 100 ton fazla bir çelik kolon parçası, 120 metre uçmuş. Bir çökmeyle bu kuvvet elde edilebilir mi ? Kesinlikle hayır. Ayrıca bu savrulan parçalardan sadece bir örnek. Bina adeta patlayıcılarla patlatılmış bir şekilde dağılmış. Termis bombalarının sabit binalara etkisini böyle gözlemleyebiliriz :)).

    Olaylardan 5 yıl sonra saçılmış bazı insan kemiklerinin parçaları da bulundu. Bulunan parçalar ortalama 3 mm iken, en büyüğü 1 cm idi. Hangi kuvvet bu kemikleri bu kadar paramparça etmişti. Bir çöküş değildi bu olay. Kasti ve önceden planlanmış bir patlamaydı. Bu arada kemik parçaları olay yerinin yakınlarındaki binaların çatılarında bulunmuş. 

    Kuzey kulesi, Güney kulesinden daha erken vurulmasına rağmen, daha geç çökmüştür ve kuzey kulesinin yıkılması 9 saniye sürerken güney kulesi 10 saniyede tamamen yıkılmıştır. Bu çöküş kısa bir süre gibi de gelebilir size, ancak o kadar hızlı bir çökme ki, üst katların en alta ulaşıp bina tamamen yıkılana kadar en yukarda savrulan bazı parçalar halen daha havada idi. Zaten hesaplamalarıma göre (11. sınıf fizik bilgileri yeterlidir.) o yükseklikten atılan herhangi bir malzeme örneğin bir bilardo topu, 9,22 saniyede yere düşer. Tabi, hiç bir engelle karşılaşılmazsa. Yani ikiz kuleler düşerken herhangi bir engele takılmamıştı. Engele takılmamış olması ne demek oluyor derseniz, demek ki üst kat kendini bıraktığında aynı zamanda çok çok kısa bir hata payı ile alttaki bütün katlar ve bütün kolonlar tamamen mükemmel bir zamanlamayla dayanıklılıklarını kaybetmişti. Bu kesinlikle profesyonel kontrollü bir yıkımda mümkündür. Bunların oluşma ihtimali yoktur. Alt katlarda kalan kolonun kısımları kesinlikle ayakta kalabilirlerdi, tabi bi termis bombasıyla patlatılmasalardı. Dikey yıkım durumunda her kat yarım saniyelik gecikmeyle yıkılsa dahi -ki normali çok daha uzun bir süredir- yaklaşık 1 dakika 30 saniye sürerdi. Dünya ticaret merkezinin altında yüzlerce kat, kiriş, kolon olan çatısıyla aynı yükseklikte engelsiz bir bilardo topu aynı sürede yere ulaşamaz. 

    İyi tamam da, ABD neden kendi kulelerini vursun? Neden insanları öldürsün? 

    Cevap basit: Kapitalizm. 

    ABD o günden itibaren ortadoğuda etkinliğini inanılmaz düzeyde arttırdı. Afganistan ve Irak'a girdi. Hepsinin bahanesi 11 Eylül saldırılarını radikal islamcıların düzenlediğidir. 

    Bunlar ise Thierry Meyssan'ın 11 Eylül'de ABD'nin neden kendini vurduğunu, bundan ne gibi çıkarlar elde ettiğini anlatan kitaplar. İlk kitapta Pentagate (Pentagon) 'de olan olayın bir füzeye ait olduğunu adeta kanıtlarcasına açıklamış. İkinci kitapta ise ikiz kulelerin gerçekte nasıl yıkıldığına ayrıntılı bir biçimde değinmiş. Bu yazının kaynağı da bu kitaplardır. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. İnsan her zaman sorgulamalı.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.