Sıcakların yerini esintiye, güneş ışığının yerini gölgeye, buz gibi limonatanın yerini sıcak çikolataya verdiği sonbaharın ilk zamanlarına girerken eylülü çoktan geride bıraktık bile. Geçen gece, yalnız başıma balkonda otururken üşüdüğümü farkettim. Bir tebessümle kendimi o tatlı esintiye bıraktım, esinti beni yavaşça üşütürken kulaklıklarımı çıkarıp bu anın tadını çıkartmak istedim. Bazen kendimi kulağımda hiç susmayan müziğe o kadar veriyorum ki bir kımıltının sesini duyma isteği ile dolup taşıyorum. Müziği kapatıp sonbaharın gelişinin sesini açtığımda ise bedenimin ilhamla sarıldığını hissettim. Sararan yapraklar, bulutlu gökyüzü, geceleri ansızın yağan yağmurlar, dolabımın derinliklerinde saklı duran renkli kazaklarım...Ben bu mevsimi gerçekten seviyorum!
O halde, birlikte sıcak sonbahar akşamlarının tadını nasıl çıkaracağımıza bakalım mı?
❀ Yeni Yazarlar, Yeni Kitaplar
Yeni bir mevsime girerken en haz aldığım aktivitelerden biri de yeni yazarlar tanıyıp onların eserlerini okumak ve kendime yeni okuma hedefleri oluşturmak. Sonbaharın her ayına özel okuma listeleri oluşturabilirsin.
Öneri: Kendimce eylül ayına ayırdığım özel yazar Lou Andreas-Salomé oldu. Kendisi Rus doğumlu bir psikanalist, anlatıcı ve deneme yazarı. Eserlerinde işlemiş olduğu kadınların özgürlüğü, baskıcı hayatlarından kendilerini çekip çıkarmaları temaları beni Salomé'in eserlerine iten başlıca sebep oldu. Bu ay okuduğum bazı eserleri; Volga, Feniçka, Ruth, Arayışlar. Eğer sen de güçlü ve akıllı kadınların hikayelerini okumak istiyorsan yazarı araştırmanı ve eserlerini okumanı öneririm. Mentaliteni geliştireceğine eminim. ♥ (Resim 2: Lou Andreas-Salomé)
❀ Sonbahar Ajandaları
Sonbahara özel yeni bir ajanda alıp bu ajandayı kendi estetik anlayışına göre yeniden dekore edebilirsin. Ekonomik olarak zorlanıyorsan bile basit bir defteri kendin oluşturduğun stickerlar, kendi çizimlerin, renkli yazılar eşliğinde sayfaları çok daha güzel bir hale getirebilirsin. Belki sayfaya yapıştırdığın bir sararmış yaprak, belki kahverengi kaleminle çizdiğin bir yıldız deseni ajandanı çok daha özel bir hale getirebilir. Hatırlatırım ki çoğu şeyi emeğinle çok daha özel ve güzel bir hale getirebilmek senin elinde. ♥ İlham vermesi için sana birkaç örnek tasarım hazırladım;
❀ Ajandana Özel Yazılar
Hazır ajandamızı estetiğimize göre hazırlamışken, boş kalmasına göz yumamayız değil mi? Dünyamız artık o kadar dijital ki yazı yazmayı, kalem tutmayı, bir defter sayfasına dokunmayı özlüyoruz bazen. Biliyorum ki hepimiz böyleyiz ancak buna alışmamak da bizim elimizde. Telefonunun notlar kısmına yazdığın film listelerini, müzik uygulamalarına kaydettiğin favori müzik listeni, kitabında altını çizdiğin birbirinden etkileyici alıntıları ya da en basitinden seni gün içinde mutlu eden en ufak anı bu ajandana yazabilirsin. Yazmanın en keyifli yanı da ne biliyor musun? Zaman geçtiğinde birden sayfaları açıp geçmişi hissetmek. O zamanın kokusunu duymak, o anı dinlemek, o anı izlemek. Zaten hayat hissetmek için değil midir?
❀ Sonbahar Playlisti Hazırlamak
Sonbaharla birlikte gelen, yağmuru dinliyormuş gibi hissettiren şarkıları playlist yapabilir, geceleri üşüten balkonda, sıcak kahvenle birlikte o playlistini dinleyebilirsin. Sana küçük bir öneri olacaksa da bu havalar tam da Mazzy Star, The Smiths, The Cranberries, Yo La Tengo, The Smashing Pumpkins havaları. Hayatı nasıl romantize ediyorum ama? Nefes alıyorken en deriniyle yaşamaya çalışalım bari anımızı. Elimizden geldiğince carpe diem o zaman!
Senin için - tabii kendimle birlikte geceleri balkonda dinleyebilmek için de- sonbahar şarkı listesi yaptım. Aşağıdan ulaşabilirsin. ⋆.ೃ࿔*:・
❀ Film/Dizi Geceleri
Eylül kapıyı çalar çalmaz başladığım sonbahar dizilerim vardır benim. Artık o kadar özdeşleşmişler ki benimle, izlemediğim yaz günlerinde beni özlediklerini falan zannediyordum. Kim özler ki beni? "Hey, it's freezing. Oh, what do you need? Hot tea? Coffee? Lip gloss?" Evet! Gilmore Kızları! Rory'nin kitapları, küçük Stars Hollow kasabası, Lorelai'nin kazakları, sıcak kahveler. Gilmore Girls tam bir sonbahar dizisi!
Bir diğer geleneksel sonbahar dizim ise içimdeki diğer kişiliğin sevdiği bir tür. Evet biz iki kişiyiz, bazen üç, bazen dört şey bazen de...Neyse. Senin de bir yanın kasvetli soğuk havalar, cadılar, koyu kırmızı renkler, siyah kediler, şatolar sonbaharına aitse bu dizi tam da sana göre. Sabrinaaa! Cadı olmayı isteme kısmını ben karşılamıyorum ama söyleyeyim. Dizinin detaylarına ulaşmak istersen eğer buradan ulaşabilirsin; Chilling Adventures of Sabrina
Diziler dışında Eylül, Ekim, Kasım'ın da sevdiğim diğer bir özelliği ürkütücü halloween filmleri izlemek. Cadılar Bayramının verdiği o gizemli, ürkütücü ama bir o kadar da eğlenceli havasını gerçekten çok seviyorum. Sizin için birkaç tane film derledim. Korkma diye önce biraz tatlı filmlerden başladım ama içerisi karışık haberin olsun. Zaman ilerledikçe listeye biraz daha ürkütücü filmler gelirse sakın kaçma. Birlikte izleyeceğiz ya korkmayız.
Listeye buradan ulaşabilirsin: Sonbahar filmleri yeeeey!
❀ Mutlu ol ve Gülümse
Yoğun bir hayat yaşıyor olsan da yaşamıyor olsan da vakit ayırmaya gücün yetmiyorsa ama bir de yetebilecekken de yetmiyorsa -dert etme seni anlıyorum- evet böyle de olabilir. Gün içinde dinlediğin bir güzel şarkı da seni mutlu etmeye yetebilir. Ya da okuduğun bir kitap alıntısı veya bugün yolda yürürken önüne rastgele düşen sararmış bir ağaç yaprağı, başını okşadığın bir kedi veya okuduğun dergide bir köşe yazısı. Bunu ben bilemem, tek bilebildiğim hayatta hala güzel şeyler var ve bunları bulabilmek, bulduğunu yaşayabilmek senin elinde. Hepsi yarına uyanabilmek için değil mi? Mutlu veya mutsuz. Bugünü bitirip yarına gözlerini açabilmek. Yeni bir güne uyanma hissini yaşayabilmek için bugünü yaşa, anı yaşa. Eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysan mesela bu kız sonbahar mevsimiyle delirmiş de diyebilirsin, dalga geçebilirsin ya da sana bir şeyler katabildiysem mutlu da olabilirsin. Öyleyse peki asıl ne mutlu bana. ༄˖°.🍂.ೃ࿔*:・
Evet evet evet! Bu mevsimi seviyorum! Eğer sen de benimle birlikte sevdiysen teşekkür ederim. Önümüzdeki sürede bolca yazmayı planlıyorum, ne de olsa ilham kaynağıma ulaştım. Öyleyse seni en sevdiğim filmin en sevdiğim repliğiyle uğurluyorum.
"Tıp, hukuk, ticaret, mühendislik; bunlar soylu uğraşlardır ve hayatı sürdürmek için gereklidir. Ama şiir, güzellik, romantizm, aşk; bunlar için yaşıyoruz."
O halde her zamanki gibi; Carpe diem! ⋆.ೃ࿔*:・
Görüşürüz.
Yorum Bırakın