Benim çocukluğum... Yanlış bir şey yaptığında tokadı yediğin, yaramazlık yaptığında cezasını gördüğün bir dönem. Hırsızlık yapmanın veya küfür etmenin gerçek bir cezasının olduğu dönem. 

Yeni nesil anne babalar oldukça garibime gidiyor. Gerçi bende ebeveyn olduğumda duruma daha ılımlı yaklaşırım ancak şuanki durum gerçekten içler acısı. Küçük çocuk haylazlık eder, küfür eder, yaramazlık yapar. Hepsini bizde yaptık. Ama kendisinden küçük gördüğü insanları zorbalama, hayvanlara veya ağaçlara zarar verme gibi faaliyetlerimiz yoktu. Sırf bir kişi senden farklı düşünüyor diye dalga geçmek, doğru olsun olmasın karşı tarafın düşüncelerini umarsızca aşağılamak ve yermek yeni nesil insanların sıklıkla yaptığı şeyler. 

   Benim fark ettiğim en önemli şey de şu; insanlar birbirini dinlemiyor. Geçen bir kargo şubesinde sıra beklerken şöyle bir muhabbet geçti; 

-Merhaba kolay gelsin ben arabamı iki dakika buraya bırakıyorumda gelicek gidecek aracınız var mı?

daha cümle ortasında kadın girer,

- Biz arabanıza göz kulak olamayız beyfendi işimiz başımızdan aşkın.

-yok bakmayın zaten ben araç gelicek mi diye sordum.

-bakamayız valla.

Adam gider ve kadın bana dönüp

-İşimizin başında bir de arabamı bakıcaz Allah Allah. 

   Uzaktan izlerken adamın duruma sinirlendiği bariz bir şekilde belliydi. Kadın belki işi gereği yorulmuş olabilir ama sadece otuz saniye beklese bu kadar uzun bir muhabbete gerek kalmayacaktı. 

   Dinlemeyen insanoğlu aynı zamanda ben metkezci biri haline geldi. Şahsım bir firmada satış danışmanı olarak çalışmakta. Reton düzeltme veya ürün taşıma gibi durumlarda müşteriler azınlıkta kalan ama azda olmayan bir bölümü ne yer vermekte ne de yol vermekte. Kişilere seslenip yer istendiğinde duymamazlıktan bile gelinmekte. Bu durum çalışanların müşterilere daha sert davranmasına ve iyi niyetli insanlarında bundan payını almasına neden oluyor. 

   Ben küçükken yeni paspas atılmış yere basmazdım. Biri ürün düzeltiyorsa orayı bozmazdım ama günümüz çocukları bunların ne anlama geldiğini bile anlayacak kadar akıllı değil. Pratik olarak bilgileri fazla fazla var ancak bu bilgileri eyleme dökecek kadar zekaları yok.

  Tabii bende bir gün baba olursam nasıl olurum hiç bilemiyorum. İnşallah burada söylediğim onca lafın altında kalmam ve anlımın akıyla Türk milletine yaraşır evlatlar yetiştiririm. Siz siz olun kendinizi ve çevrenizi geliştirin, dinleyin, öğrenin.. Hepinize iyi okumalar.