Yaşamdan

Yaşamdan
  • 2
    0
    2
    0
  • Yeni başlangıçlar çok kıymetliydi hayatımın her anında. İçinde bulunduğum durum ne zaman dayanılmaz olsa tutunacak bir dal, çıkış kapısı olarak görürdüm bu yeni başlangıçları. Çocukluğumdan beri bu hep böyleydi. Ana sınıfına giderken bana yapılanları ilkokula başladığımda unuturum ve her şeye yeniden başlarım diye düşünüyordum. Öyle de oldu aslında. Artık yemeklerimi tek başıma yemiyor, oyun oynayacak arkadaşlar ediniyorum. Hayatımın en mutlu günleriydi diyebilirim. Aynı mahallede oturduğum arkadaşlarım her ne kadar beni aralarına almasalar da okulda geçirdiğim zamanlar benim için yeterliydi. Bunun hep böyle gideceğini düşünüyordum. Evet, belki her ortama uyum sağlayamayacağım ama elbet yanımda birileri olacak diyordum. İlkokul bittiğinde ve ortaokula geçtiğimde her şey bir anda değişti. En yakın arkadaşımı kaybetmem hayatımın dönüm noktalarından biri oldu. O zamanlar bunu idrak etmek elbette çok zordu. Kayıptan sonra tek başıma kaldım. Tek dostum artık yanımda değildi ve onun için de yaşamam gerekiyordu artık. Ortaokul yıllarım da bu olayın yarattığı hüzünle geçip gitti. Liseye geçme zamanı gelmişti artık. Büyümüştüm ve bir şeylerin farklı olacağını düşünüyordum. Dediğim gibi yeni bir başlangıçın heyecanı vardı kalbimde. Zorlu bir lise hayatı geçirdim. Kaygı ve korku peşimi bırakmadı. Elbette bunca şeye rağmen çok güzel anılar da biriktirdim. Ama beni bırakmayan bir yalnızlık duygusu vardı içimde. Bunu yıllardır yaşıyordum. Çok tanıdık bir histi. Yanımda kimseyi görememek, dinlenilmemek benim için pek de yabancı değildi. 

    Liseden sonra üniversiteye geçmem biraz zaman aldı. Hedeflerim ve hayallerim için çabalamak beni yormadı. Bu süreçte tanıştığım insanlar bana iyi geldi. Zaman zaman o yalnızlık duygusu gelip yerleşiyordu içime. Çevremde ne kadar çok insan da olsa bir türlü ait hissedemedim bir yere. Benimle her yere gelen boşluk duygusu vardı. Üniversiteye başlangıçla birlikte bunun biraz daha azalacağını düşünüyordum hep. Çıkış kapısıydı bu başlangıç da. Ama düşündüğüm gibi olmadı bazı şeyler. Eskiden yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyor olmak ilk önce çok şaşırttı beni. Yeni bir başlangıç ve her şey güzel olacak düşüncesi yerle bir oldu bir anda. Tek başıma oturup yemek yediğimde çocukluğum geldi aklıma. Herkes güle oynaya yemek yerken bir başına oturmuş küçük Dilan gözlerimin önünden gitmedi. Keşke bir şeylerin değiştiğini söyleyebilseydim ona. 

    Hayattan çok büyük isteklerim olmadı hiçbir zaman. Merak edilmek, sorulmak benim en büyük isteğimdi. “Her şey yolunda mı?” “Hayatın nasıl gidiyor?” “Senin için yapabileceğim bir şey var mı?” sözlerini duymayı o kadar çok istedim ki. Ben bunları birileri için her zaman yaptım. İletişimin devamı ve aradaki bağ bunu karşımdaki insanlara da yaptırır sandım. Ne büyük yanılgıymış. Sohbet etmeye ihtiyaç duyduğum anlarda yanımda birini görememek çok canımı yaktı çoğu zaman. Benim koşarak yanına gittiğim insanlar bana bir adım bile atmadı. Uzaklaşmaya başladım insanlardan yavaş yavaş. Ama her şeye rağmen bir umut da vardı içimde. Yeni insanlar tanımak için çabaladım. Olmadı. Kaderin ötesine geçemedim. 

    Hayatın benim için nasıl planları var bilmiyorum. Bunca şeye rağmen bir yanım hala umut dolu. Ama bir yanım da delicesine korkuyor. Yalnızlık çok şey öğretti ve eminim ki bir süre daha öğretecek. 


    Yorumlar (2)
    • Bilmezler sevmeyi, değer verip göstermeyi, bilmezler elinde bir uçurtma gibi yükselecek sevgiyi.. Derinlikte bir ışık, gökte bir yıldız her zaman var-olacaktır. Bu eşsiz yazı için duyguda, renkte teşekkür ederim.

      • Aynı derinlikte olanlar birbirinin denizinde yüzebilir, insan derinleştikçe biraz da yalnızlaşır.

        Yorum Bırakın

        Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.