Onur Savaşı Üzerine İnceleme

Onur Savaşı Üzerine İnceleme
  • 0
    0
    0
    0
  • Hayatınızda bir şeyleri yoluna koymaya çalıştığınız sırada iftiraya uğradığınızı ve çevrenizdeki çoğu kişinin sizi bir anda hayatlarından çıkarıp gördükleri her yerde yadırgadığını düşünün. Bunun üstesinden nasıl gelirdiniz? İçeriğimizde psikolojik bir mücadeleyi konu edinen, birçok ödül almış Onur Savaşı filmiyle sizlerin karşınızdayız.

    Onur Savaşı iftiraya uğrayan bir insanın –iftiranın doğru olup olmadığını bilmeyen ve sadece kitle psikolojisiyle hareket eden- çevresi tarafından nasıl soyutlandığını ve karakterin bu süreçteki psikolojisini biraz da olsa gözler önüne sermeyi başaran bir filmdir. Danimarka’ nın kasabasında bulunan bir kreşte çalışan Lucas, çevresince saygı duyulan ve sevilen birisidir. Çalıştığı bu kreşe aynı zamanda Lucas’ ın en yakın arkadaşının kızı Klara da gitmektedir. Karaktere çocuksu bir aşk ile bağlı olan küçük kıza abisi tarafından pornografik görüntüler gösterilmiştir. Bunun sonucunda kafasında bu görüntülerle Lucas’ a duyduğu hisleri farklı şekilde hayal eden Klara bunları anlatarak kreşin müdüresine yarım yamalak bir şekilde Lucas’ ın ona cinsel tacizde bulunduğunu söyler. Bunun üzerine bu iftira kasabada söylentilere sebep olur ve Lucas sorgusuz sualsiz psikolojik olarak infaz edilir. Filmi izlerken siz de Lucas’ la iftiraya uğramış gibi çaresiz ve bir o kadar sinirli hissederek sonun kadar üzerinizde bir gerginlikle izleyeceksiniz. 

    Gel gelelim naçizane incelememize… (SPOİLER İÇERİR!)

    Filmin eksik yönlerini söyleyerek başlamak istiyorum. Bunlardan birisi filmi izlemeden önce beklenti sonucu oluşan bir eksikliktir. Karakterimiz psikolojik olarak sarsılmış durumdayken mahkeme tarafının da gösterilmesi ve kısa da olsa geçen o süreci izleyiciler olarak görmemiz gerekirdi. Filmdeki en büyük boşluklardan bir diğeri Lucas’ ın yakın arkadaşının Noel gecesi onun evine giderek pişmanlığını göstermesi sonrasında atlanılan bir senedir. Lucas’ ın oğluna vaftiz babası tarafından düzenlenen ava geçiş töreninde herkesin bir arada ve mutlu bir şekilde gösterilmesi –bu süreçte ne olduysa- izleyicide boşluk oluşturacak büyük bir unsurdur. İftira gibi kötü bir duruma maruz kalarak yakınları dâhil kasabanın halkı tarafından dışlanan karakter bir anda tekrar eski hayatına dönmüş gibi gözükür. Burada kanımızca toplumun yaşanan ne olursa olsun hemen unutma özelliği izleyiciye sunulmuştur. Lucas’ ın gözlerinden ‘bu kişiler zamanında bana inanmadılar, şimdi bir anda her şey unutuldu mu?’ bakışı bu tezi doğrulamaktadır. Filmin tartışmaya açık olan sonunda ise Lucas’ ın oğlu Marcus artık av ekibine katılmıştır ve sabahın erken vakitlerinde ilk avını vurması gerekir. Bu sırada orman içerisinde gezinen Lucas’ a doğru güneşte yüzü seçilmeyen birisi tarafından ateş edilir, kurşun kıl payı kafasının üzerinden geçer ve film biter. Görünüşte bu Lucas’ ın gizli bir düşmanı olabilir. Fakat bu sahneyle aslında yaşanan olayın atlatılmadığına ve unutulmadığına; bir insanın adı çıktığında itham edildiği şekliyle kaldığına dair bir mesaj verilmek istendiğini düşünüyorum. 

    İyi Seyirler.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.