Fransız Devrimi’nin En Talihsiz “Oops” Anı!
Büyük bir kalabalık toplanmış, herkes nefesini tutmuş Marie Antoinette’in idamını izliyor. Giyotin orada, cellat hazır, atmosfer gerilim dolu… Kraliçe, elbette “Ben Fransa’yım!” tarzında bir çıkış yapacak diye bekleniyor. Ama olaylar öyle gelişmiyor.
Marie Antoinette, elleri arkadan bağlı bir şekilde sahneye (pardon, idam sehpasına) çıkıyor. “Tamam, bu sefer ciddiyiz,” der gibi bakıyor. Son bir kez etrafına bakıyor, gözleri halkta. “Bu kadar insan beni izlemeye mi geldi? Keşke biraz daha özenli giyinseydim,” diye düşünmüş olabilir.
Sonra, sahneye adım atarken bir hata yapıyor: Celladın ayağına basıyor! (Evet, yanlış duymadınız, koskoca kraliçe, koskoca Fransız Devrimi’nin en kritik anında, celladın ayak parmaklarına basıyor.)
Cellat içinden muhtemelen şunu düşünüyor:
“Ya şu kadarcık sahnede nereden bulup bastın be kadın!”
Ama Marie Antoinette, zarifliğini kaybetmiyor. Dönüp şöyle diyor:
“Pardon, monsieur, je ne l’ai pas fait exprès.”
Türkçesi:“Affedersiniz bayım, bilerek yapmadım.”
Bir düşünün, son anlarındasınız, binlerce kişi size bakıyor, her şey dramatik ve trajik. Ama ne yapıyorsunuz? Celladın ayağına basıp ondan özür diliyorsunuz! Eğer bu bir sitcom sahnesi olsaydı, muhtemelen kahkaha efekti duyulurdu.
O sırada halk arasında biri şunu diyor olabilirdi:
— “Ya, kadın ölüme gidiyor, hâlâ görgü kurallarına dikkat ediyor!”
Bir diğeri:
— “Vallahi asil kan dedikleri bu olmalı. Ben olsam ‘Ayağını çek be!’ derdim.”
Bu olay, tarihe yalnızca “giyotinle idam” olarak değil, aynı zamanda “kraliyet zarafetinin son anı” olarak geçti. Marie Antoinette’in bu sözü, asaletin zor anlarda bile elden bırakılmaması gerektiğini gösteren efsanevi bir ‘oops’ anı olarak hatırlandı.
Sonuç?
Kraliçeler bile bazen ayağını denk almaz, ama görgü kurallarından asla taviz vermez. 😉
Yorum Bırakın