Tiranların varlığı sadece kendilerinden kaynaklanmaz, bazı dış etkenlere de bağlıdır. Tiranı tiran yapan sebepler elbette çoktur. Ben bugün en önemlisini yazacağım. Yani herkesi; "Ben bu kategoriye girmem" diyerek itiraz etmeyin, makale bitince kendinizi bir yerde bulacaksınız. Soyut olan bu meseleyi görünür kılacağım. Her insanın bazı şeylere diğerlerinden daha fazla yeteneği vardır. Tabii ki bu yetenek potansiyeldir sadece. Yeteneğin ortaya çıkıp insanda karar kalması ise kişinin doğru yöntemlerle kendi potansiyelinin üstüne gitmesine bağlıdır.
İnsanların en küçük topluluğu olan aileden başlayarak, onları çevreye, sınırların içindeki ülkeye kadar yüceltilen bir lider, sanatçı, yazar, siyasetçi veya başka birileri varsa ki buna spor kulüpleri de dahildir, orada kendi potansiyeline gitmenin yollarını bulamamış insan yığınları var demektir. Çünkü kendisine giden yolda ilerleyen ve kendisini gerçekleştirmiş insanlar hiçbir şeyi yüceltmezler. Bir şeye değerinden fazla önem verilmesi vasat kişiliğin amelidir. Vasat kişilik, kendi potansiyelinin gerisinde kalmış olmanın boşluğunu yücelttiği kişi, kurum veya başka şeylerle doldurma çabası içerisine girer. Aksi takdirde, boşluğa düşer ve değersiz hissederek yaşanmaz bir duruma gelir.
Eğer bir yerde farklı alanlarda hüküm süren tiranlar görürseniz, çoğu kere bu tiranların becerilerinin sonucu değildir. Aslında onlar kendilerinden kaynaklanan bir değerden yükselmezler. Deniz dalgalarının kuru kütükleri yükselttiği gibi, potansiyeline ulaşamamış insanların toplamından kaynaklanan dip dalga tiran üretip yükseltir.
Dip dalgayı oluşturan vasat toplumun enerjisi ise negatiftir. Ve her an toplumun alt katmanından birbirlerini kendisine tehdit olarak algılayıp, geri kalmışlıktan kaynaklanan boşluğun faturasını onlara ödetip, hayata karşı yenilginin rövanşını almaya çalışabilir.
Yorum Bırakın