Advertisement
Advertisement

FADO FİESTA FUTBOL 

FADO FİESTA FUTBOL 
  • 1
    0
    0
    0
  •  

    İktidarda kalmak, iktidara gelmekten daha zordur. Muhalefetteyken hiçbir sorumluluk üstlenmeden, hiçbir risk altına girmeden vaatte bulunmak kolaydır. Kimse sizin haklı ya da haksız, ölçülü ya da ölçüsüz vaatlerinizin gerçeklikle ne kadar uyumlu olduğunu, iktidara gelmeden test edemez.

    Ancak aynı şey iktidar partileri için geçerli değildir. Uygulanan her siyasi karar, halkın belli bir kesiminde memnuniyet yaratarak takdir toplarken, aynı zamanda memnuniyetsiz kitlelerin oluşmasına da sebep olur. Bu memnuniyetsiz kitleler, kendilerini muhalefet bloğunun yanında konumlandırarak iktidarın devamı için tehdit oluşturmaya başlar.

    İşte tam da bu noktada, karmaşık ve etik olmayan yönetim örgüleri gözlemlenmeye başlanır. Ancak bunlar herkes tarafından fark edilmez. Çünkü söz konusu etik dışı yönetim örgülerinin deşifre edilmesi, onların etkisini ortadan kaldırır. Kurguyu yapanın kim olduğu bilinir ve yemli tuzağa mesafeli durulursa, hedeflenen etki gerçekleşmez.

    Etik dışı yönetim örgülerine gelelim. 3F formülü şu şekilde özetlenebilir: Halk arasında kitlesel coşku ve eğlence yaratarak siyasi muhalefeti bastırmak ve iktidarı pekiştirmek. Salazar ile Franco, 3F’yi; Fado, Fiesta ve Futbol — yani müzik, festival ve futbolu — kullanarak iktidarlarını uzun yıllar korumayı başarmıştır.

    Peki, yakın tarihte gerçekliği sabit olan bu yöntem bizi neden ilgilendirsin ki, diye bir soru sorabilirsiniz. Benim buna cevabım şudur: Ülke ekonomisi can çekişirken, ekonomik durumu ile açıklanamayacak şekilde, TL kazanan futbol kulüplerinin milyonlarca Euro harcayarak gerçekleştirdiği transferler dikkat çekicidir. Örneğin:

    Ziyech, Icardi, Zaha, Dzeko, Tete, Mertens, Ndombele, Chamberlain, Tadić, Fred, Rebić, Pepe, Mendy, Bakambu gibi isimler ülkeye geldiyse, buradaki stratejinin yalnızca futbol başarısı olduğunu söylemek, içinde bulunduğumuz ekonomik kriz göz önüne alındığında, ancak saflıkla açıklanabilir.

    Eğer asıl amaç gözden kaçırılırsa, halk kitleleri oyunun içindeki kuklalara dönüşür. Ya hedef gerçekten Şampiyonlar Ligi’nde kupa kazanmaktır ki bu, Süper Lig’in genel kalitesiyle şu aşamada mümkün görünmüyor; ya da bu durum, Salazar ile Franco’nun 3F formülünün “futbol” olan kısmıdır.

    Son olarak size bir soru sorarak bitireyim:

    Fado yani müzik ile Fiesta yani festivallerden ne haber?

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.