Advertisement
Advertisement

Kahır 108

Kahır 108
  • 4
    0
    1
    0

  • Çıkmazdayım. 

    Güçsüz değilim. En azından öyle olmadığımı düşünüyorum ama güçlü de kalamıyorum. Hayattaki konumumu belirleyebilmiş değilim. Öyle sanıyorum ki hayat da beni konumlandıramıyor bir türlü. Koskoca dünyaya bir tek ben fazla gelmişim gibi. Herkesin ait olduğu bir yer varken benim hiçbir yere ait olamayışımın sebebi bu sanırım. Fazlalık olmak ya da bunun hissettirilmesi.


    Kendime çizdiğim yolların önü hep kapalıydı, ben hep o çıkmaz sokaklarda sıkışıp kaldım. Çıkmaz sokakta geri adım atmak da ilerlemek demektir biliyorum ama geri adım atacak mecalim kalmadı. Kendimi iliklerime kadar tüketmiş olarak olduğum yerde hareket edemez haldeyim. Dizlerimin bağı çözülüyor aniden yere çöküyorum. Ufacık bir umuda kanıp toparlanmaya çalıştıkça sanki biri omzuma basıp beni daha da aşağıya itiyor. Bekliyorum sadece bekliyorum. Arada bir arkama bakıp yolu gözlüyorum. Gelen yok. Dönmeyi düşünüyorum bu sefer de yol gözümde kilometrelerce uzuyor. Başaramayacağım. Ne gidebiliyorum bu yerden ne de kalabiliyorum aynı yerde. Kendime inanmak istiyorum. En çok bunu diliyorum. Dizlerimin üstünde öylece beklerken kendi kendimin ilacı olabilmeyi düşlüyorum. Hiç yol katedememiş olmama rağmen nefes nefeseyim. Saatlerce koşmuşum gibi neredeyse kalbim yerinden çıkacak sanıyorum. Sağ elimle bastırıp durması için dua ederken onun da benim kontrolüm dışında olduğunu hatırlıyorum. Sakin olmama izin verilmiyor ve hep panikliyorum. Uyumak istiyorum saatlerce belki de günlerce ve gözümü tekrar açtığımda gitmek istediğim yere varmış olmak istiyorum. Olduğum yerde o kadar yorulmuşum ki gözlerim çoğu zaman kendiliğinden kapanıyor. Tarif edilemez güzellikteki bu uykunun iyi geleceğini düşünüyorum. Gözümü açtığımda kaldığım yerde aynı yorgunlukla devam ettiğimi görünce yeniden hayal kırıklığına uğruyorum. Rutin bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Birçok şey gelip geçiyor ama ben yine olduğum yerdeyim.


    Zaman. Lazım olan tek şey zaman. Sonra her şey geçmişte kalacak biliyorum. Peki benim ne kadar zamanım kaldı? Şu anki zamandan geçmiş diye bahsedebilecek kadar zamanım olup olmadığını bilmiyorum. Aslında hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu bilinmezlikte zamana ihtiyaç duymak karanlık ve derin bir kuyuya taş atmak gibi. Boşluktan bir ses yükselirse tahmini olarak mesafeyi belirleyebilirim herhalde. Kendime iyi bakmak istiyorum. Eğer mümkünse gücümü toplayıp yeni ve engelsiz bir yolda devam edebilmek istiyorum. Bir de yorulduğumda sırtımı yaslayabileceğim bir yol arkadaşı... 





    Yorumlar (1)
    • Bu dönem tamda böyle hissediyorum içimdeki ses olmuş bu yazı. Bizim yollarımız ne zaman çiçekli yollara çıkacak bilmiyorum ama umarım çabucak olur. Yazınız için teşekkür ederim.

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.