Bir umutla yolculuk ediyordum sanki, valimizin içine tıkıştırılmış. Gün sonunda valizimin içinden taşıp yanımda bir silüete büründü artık.
Her adımımda beni daha da büyüttü kendi de büyüdü.
Bazen benden hızlı koştu, bazen kayboldu, bazen süsledi beni renkleriyle, bazen kapılar ardına esir etti
Seslendi bana, kimsenin bilmediği adımla;
“kalk” dedi “kalk ayağa”
“Kalk ve ışılda”
Silüetle kavga ettim yıllarca
O ise sardı sarmaladı beni ışığıyla
Geldim bu yaşıma emekleye emekleye
Vaktim olmadı hiç oturup düşünmeye
“koş” dedi “koş düşünme”
Düşünmedim koştum, bi’ an düştüm dizlerimde yaralar
Kalktım elimden tuttu sanrılar
Beni hep karanlıkta bıraktılar
“Boş ver” dedi “boş ver ışık saçar senin attığın adımlar”
Fısıltılar içimde yankılandı
Unuttuğum anılar tekrar canlandı
Eskimişler birden üzerime yağdı
“Topla” dedi “topla kendini her anı seni buraya getirdi”
“Unut” dedim “ Hayır umut” dedi
İmkansızlıklar değil, ışıklar serilmeli önüne; şarkıdaki bir mısradan ibaret değil, yaşamı güneş olmalıdır; öykülerden değil, gerçeklerden oluşmalı; öğretilmeyen, kendinde olan, kendini ışktan var ettiği bir güzellik, nehir dalgalı örgü saçlarda, gülümseyiş olmalı; kalbin her hecesinde, dizlerinizle anlam verdiğiniz için teşekkür ederim🍀🔆🍄