Efsaneye göre Longinus'un mızrağına sahip olan kişinin dünyanın kaderini, iyi veya kötü, elinde tuttuğuna inanılıyor. Bu efsane Hitler'i bile peşinden sürükleyecek kadar büyüleyiciydi. Hitler geç yaşında Habsburg hanedanına ait bir çok eşyanın bulunduğu Hofburg sarayına gitti. Salonlardan birinde beklenmedik garip bir güç hissetti. Anlatımına göre sessiz müze salonunda Adolf, mızrağın önündeyken geleceği gördü. Bu andan itibaren mızrağa obsesif hale geldi. Bu mızrakla ilgili sürekli çizimler ve araştırmalar yapıyordu. Kısa süre sonra birden fazla mızrak olduğunu ve gerçek olanın hangisi olduğunun bilinmediğini öğrendi. Mutlak sonuca ulaşmak için hepsinin bir araya getirlmesi gerektiğine karar verdi. Peki Hitler'i bile peşinden sürükleyen mızrağın hikayesi neydi?
M.S. 33 yılının 5 Nisan günü. İncil kaynaklı bilgilere göre Hz. İsa sırtında tahtadan bir haçla Kudüs sokaklarını geçerek yüksekliğe tırmanmaya başladı. Orada iki haydutla beraber çarmaha gerildi. Kayıtlara göre bu olay cuma günü gerçekleşmişti. Ertesi gün yani cumartesi günü yahudilerin kutsal bayramı olduğu için yahudi halkı savcıya kutsal bayramı böylesine çirkin bir manzarayla kirletmemek adına çarmahtakilerin bacaklarının kırılarak öldürülmelerini ve çarmahların kaldırılmalarını istediklerini söylediler. Çarmaha gerilenlerin ölmeleri günler aldığından bazen bacakları kırılarak ölümleri hızlandırılıyordu. Savcı isteklerini kabul etti. Kutsal metne göre Roma yönetimimin resmi temsilcisi olarak infaz yerinde Gauia Cassius Longinus bulunuyordu. Longinus her iki gözünde de katarakt hastalığı olduğu için artık savaşlara katılamıyordu. Ancak işitme duyusu çok kuvvetliydi ve insan kalbinin sesini duyabiliyordu. Bu sebeple Roma imparatorluğu onu Yahudiye'ye siayasi ve dini konularla ilgilnemesi için yardımcı olarak atamıştı. Longinus'un elinde keskin uçlu, 1.5 metreden daha uzun kadim bir mızrak vardı. Rivayete göre gizemli güçlere sahip olan bu mızrağı bir antik çağ kahini yapmıştı. Pusperest olarak Longinus büyüye inanıyordu. Bu mızarığa bu nedenle araştırıp elde etmİşti. Düşmanların ve yabancıların eline geçmemesi adına onu hiç elinden bırakmıyordu.
Longinus o an çarmahta acı çeken adamın yürüttüğü faaliyetleri iki yıl boyunca dikkatle takip etmiş ve gördüklerini rapor etmişti. Diğer iki haydutun bacakları kırıldıktan sonra sıra Hz İsa'ya gelmişken Longinus beklenmedik bir şekilde Hz. İsa'ya iman etti. Ve yahudiler Hz. İsa'nın da bacaklarını kırmaya çalışırken Mesih'in bütün kemiklerinin sağlam kalması gerektiği ile ilgili kadim kehaneti hatırlayan Romalı buna engel oldu. Hz. İsa'ya iman eden Longinus ismini sonsuza kadar tarihe geçirecek bir hamle yaptı. Mızrağını Hz. İsa'nın sağ kaburgasına batırdı. Bu Romalı askerlerin düşmanlarının ölüp ölmediğininden emin olmak için kullandıkları geleneksel bir yöntemdi. Eğer düşman ölmüşse yarasından ne kan ne de su akardı fakat Mesih'in yarasından kan ve su aktı.
Tam o anda bir mucize gerçekleşti, Longinus'un gözleri açıldı. Mesih'in bacaklarını kırmak üzere gelen muhafızların hiç birisi bu olanları fark edemedi ve böylece kadim kehanet gerçekleşti. Hz. İsa'nın kemikleri sağlam kaldı. Böylelikle mızrak sonsuza dek hristiyanlığın kutsalları arasında yerini aldı. Daha sonra mızrağın ucuna Mesih'i çarmaha germek için kullandıkları çivilerden birini çaktılar. Efsaneye göre bu mızrağı eline alan insan dünyanın kaderinide elinde tutuyor olacaktı.
Bu blog Kaan Alphan Ünsal isimli youtube kanalında bulunan Svastika'nın Karanlık Dünyası isimli belgeselde değinilen hikayenin yazıya dökülmüş halidir. Belgesel iki bölümden oluşmaktadır.
İzlemek isteyenler için belgeselin 1. bölümü:
Yorum Bırakın