Advertisement
Advertisement

Savaşmak uğruna heba edilen hayatları bir akşam üstü düşünmek

Savaşmak uğruna heba edilen hayatları bir akşam üstü düşünmek
  • 1
    0
    0
    0
  •  

     Ölüm ve sonrasında yeminler dizilen masalların herhangiliği, sahiciydi! Sahiden, ölümün güzellemesi için zamanı kaç defa daha bükmeliydik. Mükemmel oranda berbat bir hikaye başlangıçlarında bile bu denli zayıf halkalar kullanılmamıştı. Fakat geriye kalan yanlılık sorununun çözmek için oturma pozisyonlarımızda çeşitli değişimlere gidilmeliydi. Bu indirimli hal ile iyi hal indiriminin karıştırıldığı zamanları geçkin bir hayal gücü ile süslesek neye yarayacak. Hayal gücümüz yaralandı. Kabuk bağlasın diye duvara astığımız acılarımıza daha göz gezdirmeden yeni yolculular biletlendi. Kaçak yolcuların belirlenmesi için devriyelere sığınalım dedik ters kelepçe reva görüldü. Sahih bir yemin edelim dedik ellerimizi yanlış yere açmışız.

     Tüm bu olumsuz başlangıca rağmen mutlu bir son için olmasa bile zayıf halkaları bulmak gerekli. Avarece bir yürüyüşün sonunu tahayyül etmek içten değil. Fakat ne oldu da tüm savaşlar bir yenilgi ile süslemek zorundaymış gibi çoktan seçmeli ön kabul geliştirdik. Yaşamak için, var olmak veya varlığa gelebilmek için içimizde mutlaka bir yaşama inancı olması gerektiğinin öğüdü neden akılda bu kadar az kalıcı?

     Doğada her şeyin kurallı bir biçimde süreğen bir refleksle ilerlediğini varsayan deterministik yapının karşısında, insan usunun yetersizliğine dem vurma eğilimimiz tam olarak duygusal yetersizlik ile açıklanabilir. Zira kişinin düzensiz bir yapı olarak irdelenmesinin en temelinde duygu ve zihin karmaşası var gibi görünüyor. Yazının felsefe yazısı olmadığını tanımladıktan sonra zihin ve ruh arasında sıkışan bizlerin karar mekanizması sorgulanmalı. Karar mekanizması zatıalinde bizleri en çok zorlayan mesele değil mi zaten. Sözgelimi bir oturuşta en büyük dağları devirecek cesareti bulduğumuzu ve mısraların önemsiz denebilecek seviyeye gelmiş olduğunu varsayalım. Bu haliyle hala varlığa dair ne arıyor olacağız?

     Her haliyle, her anda, her koşulda zaman-mekan diyalektiğine ihtiyaç duymadan karar mekanizmamızı zorlamak için giriştiğimiz beyhude girişimlerin, suçlu-suçsuz arayışında kelimelerin arasında gizlediğimiz varoluşumuzla giriştiği düzensiz ahengi susturmak biraz biraz intihar güzellemesi yapmak olur.

     İntihar etmeden intihar ettiğimiz bu akşam üstlerini satranç oyununa benzetelim. Karşı taraf şahınızı alıp oyunu bitirmek üzereyken sizler hala rakibin piyonlarını alt etmeye çalışıyorsunuz. Ya da elinizde kabzası olmayan bir kılıç ve birkaç düşman var. Belki birkaçını öldürüp savaşı bitirebilecekken ve sizin zaten halihazırda eliniz kesilmeden sallayabileceğiniz birkaç darbe varken plansız biçimde hareketleriniz düşmanın işine daha çok geliyor olabilir. Bu iki durumun hayatınızda avangart bir yer edinmediği ya da edinmeyeceği aşikar.

     Pek çok çığlıkta aynı şekilde ağlamanın huzursuzluğu bu yazın için ilginç bir nüans olsa da sesleri kestirmeden bağlamanın başka bir yolu yok. Ya da bir tanışmanın geri kalan tüm olumsuzluğu alt edebilecek kadar gücünün olduğunu görmek belki de hala aynı şeyi yazmak için yeterli görünüyor olabilir. Olgular belirlenecek olgular toplanacak, olgular temize geçilecek ve olgular tamamlanacak.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.