Annemin sesini,
Sıkı sıkıya tembihlediğin anları hatırla,
Üç göz odayı,
Beş hasarlı duvarı,
Beklemekle sürdü hayat.
Kimse yokmuş gibi,
Konuşurdu kireçsiz duvara astığımız dua.
Tavandan aşağı durmadan sıvalar dökülürdü,
Oyuk şeklindeydi yüzler.
Göğsümüze dikilen yamalı ağrıları
İzledik yıllarca.
On karış yataklarda,
Diz dize kuytuyduk birbirimize.
Aşinaydık, sabırla sarılan çatık kaşlı elbiselere
Kekeme yazılar yazardık.
Biri diğerine inat,
Dilimizde hasarlı bir şiveyle
Şarkılar mırıldanırdık acemice.
Alnımızı cama dayayıp,
Dilimizden aklımızın dümenine
Kurmaca hikayeler taşırdık hiç durmadan.
Duyan bizdik,
Ama karar veren biz olmadık hiçbir zaman.
Taşlardan ev yapmayı öğrenemedik ama
İnsan kullanmayı öğrendik onca zaman sonra.
Yorum Bırakın