Uçuruma bir adım kala vazgeçtim: sevilmekten, aşık olmaktan, bağımlı olmaktan, en çok da korkumla yüzleşmekten.Bilirim ki düşüşümü hafifletecek hiçbir şeyim olmayacak, bir nedenim kalmayacak artık uçurumun derinliklerinde parçalanmak için, eğer o uçuruma bir adım daha atsaydım kaybedecektim elde ettiğim her şeyimi. Ona geri dönecek beynimi susturacaktım ne için var olduğumu unutacaktım bir geyiği bir tilki uğruna feda ettiğimi dahi unutacaktım.Fakat bilirsiniz ki tilkiler fazlasıyla uyanıktırlar o son bir adımı atmazlar güçlerinden değil korkularından. Bir uçurumdan bir kere atlanır ikincisi için geyik olmalı.
Şarabımdan vazgeçtiğim gün, her şeyimden vazgeçtiğim gündü. İyi ki'lerimin tükendiği, keşkelerimin başladığı gözümün zevkten başka bir şey görmediği günler vardı. artık hiçbir şey hissetmediğim,beynime hakim olamadığım saatler, bir öncekinin pişmanlığını yaşadığım dakikalar. Saniyeler ise onu sadece Tanrı bilir. Ve kurban ettim geyiği tilki uğruna.
Tekrar o uçuruma bu kadar hızlı sürüklenmeyi beklemezdim korkuyu iliklerime kadar hissettim. Kaybettiğim her duygumu, ruhumun en derinliklerinde tattım,fakat bir gün bunların son bulması... Derinlerimde bir yerde çılgınca ve umarsızca bağırır geyik yüzüme vurur yaşadıklarını. Her yerim yara bere içinde sürüklenmeye devam ederim hissettiklerimle.
Fakat şimdilik 'buraya kadar herşey yolunda'.



Yorum Bırakın