Bir grup su altı arkeoloğu, Akdeniz sularında batmış bir liman keşfi yaptı. Yapılan bu keşifte Kleopatra Dönemi'ne ait olan cilallı taş zeminler, gemi çapaları ve amfora adı verilen uzun depolama kavanozları buldular. Arkeologlar, bu buluntular sayesinde kayıp mezarı bulmaya çok yaklaşmış olabilirler.

 Rivayete göre Kleopatra, "Mezarımı hiçbisr erkek bulamayack." demiştir. 2000 yıllık kayıp mezarı, eski bir ceza avukatı olan Kathleen Martinez isminde bir kadın tarafından bulunmak üzere olduğu düşünülüyor.

 Kleopatra (MÖ 69 - MÖ 30), Mısır Ptolemaios Krallığı'nın kraliçesi ve son etkin hükümdarıydı. O yıllarda ataerkil düzenin hakim olduğu Mısır'da Kleopatra, geleneklerin aksine kadınlığı gizlemeyen, hatta ön planda tutan kıyafetler ile kraliçeliğini sürdürmüştür. Romalı işgali sırasında eşi Marcus Antonius öldürüldükten sonra sağ ele geçirilmemek için intihar ettiği ve kendisine gizli bir mezar yaptırdığı rivayet edilir. Romalılar onun cansız bedenine hiçbir zaman ulaşamadı.

  O dönemden beri bulunamayan mezara ulaşmaya yaklaşan arkeolog yıllardır yaptığı araştırmalar sonucunda Kleopatra'nın mezarının yanlış yerde arandığını iddia ediyordu. Ona göre mezar olarak aranan tapınak Marcus Antonius için yapılmıştı. Yürüttüğü çalışmalar sonucunda arazide bulunan plaka sayesinde haklı olduğu ortaya çıktı. Araştırmalar sırasında tapınağın altından sualtına giden gizli bir geçit bulundu. Bu geçidin içinde Kleopatraya ait büst gibi bazı kanıtlara ulaşıldı. Bu gelişme üzerine arkeolog Kathleen, sulatı araştırmaları için Robert Ballard ile birlikte çalışmalara başladı. Eğer gerçekten  söylendiği gibi Kleopatra'nın mezarına ulaşırlarsa, rivayet edildiği üzere "hiçbir erkeğin bulamadığı mezarı" bir kadının bulmuş olması tarihe geçecek.