Sinema salonlarına bomba gibi düşen Deadpool 2 ile karşınızdayız! Heyecanlıyız!
İlk filmin sahnelerinin ve kafamıza çivi gibi çakılan müziğinin olduğu videoyu, hatırlamak isteyenler için hemen buraya bırakalım.
2016'da vizyona giren ilk filmin başarısının ardından daha geniş bir bütçe ve film olarak kendini daha çok ciddiye alan bir yapımın devam filmini izledik. Film, ABD'deki ön gösterimlerden 18.6 milyon dolar gişe hasılatı elde edip It'ın tahtını devraldı ve en iyi perşembe gecesi açılışını yapmış oldu. Cuma günkü hasılatı ise 53.3 milyon dolardı ve yine It'i geride bırakarak 18 yaş sınırı olan filmler içinde en iyi açılış rekorunu kırdı.
Gelelim filmin kendisine... Öncelikle eğer "Devam filmi kötü olur, ilkini çok ararız.", "Beğenmeyiz.", "Filmler seriye bağlandıkça özelliklerini kaybediyorlar." gibi düşünceleriniz varsa hemen o düşünceleri çöpe atın ve bir bilet alın. Çünkü Deadpool 2 aynı John Wick 2 gibi, ilk filmi aratmayan türden bir devam filmi. Aksiyonu bol, karakteri bol, yeri geldiğinde duygusal anlar yaşayacağınız ve tüm bunların arasında Deadpool'un kendine has esprilerine karnınız ağrıyarak güleceğiniz bir film. Hatırlayın, ilk filme girdiğimizde salondan şok ve büyük bir mutlulukla çıkmıştık; çünkü ilk film sinemada bir yenilikti. 'Her şey iyilik için' diyen süper kahraman algısı, anti-kahramanlığın getirdiği o boş vermişlik ve bencillikle kırılmıştı ve ortaya harika bir iş çıkmıştı. O şok ve memnuniyetten şoku çıkarıp yerine daha kaliteli aksiyon sahneleri ekleyince, ikinci filmi çok güzel bir şekilde tanımlamış oluruz galiba.
GÖNDERMELER!
Önceki filmden de aşina olduğumuz üzere, popüler kültüre ve diğer Marvel dünyası filmlerine gönderme çok fazlaydı. Ancak bu göndermeler o replik aralarına o kadar iyi yerleştirilmişti ki, anlayan herkesin yüzünde bir gülümseme oluştuğundan eminiz.
Hawkeye, Marvel filmlerindeki metal kol bolluğu, Black Widow, Hulk, DC evreni, Black Panther ve Thanos'a yapılan göndermeler filmleri izlemiş herkesin anlayacağı esprilerdi. Bunlardan ayrı olarak Ryan Reynolds'ın çok sevdiği, Hugh Jackman'ın canlandırdığı Wolverine'e de birden fazla gönderme yapıldığını gördük. Aynı zamanda Deadpool'un çizgi roman serilerinde giydiği sarı ve gri kostümlerin çakmalarını da görme şansımız oldu.
Bu arada filmde çok ünlü iki isim de yer aldı. Bunlar Brad Pitt ve Matt Damon'dı. Brad Pitt'i, X-Force'a katılan Görünmez Adam olarak ölmeden birkaç saniye önce gördük. Matt Damon ise kendini sır gibi saklamıştı. Cable'ın, o zaman dilimine ilk geldiğinde tarihi sorduğu o ikili vardı ya, işte o sahnedeki abilerimizden biri Matt Damon'dı!
JOSH BROLIN!
Mükemmel. Tek kelimeyle mükemmel. Thanos'taki CGI'a rağmen verebildiği o duygu değişimleri ve harika performanstan sonra Josh Brolin'i Cable olarak izlemek harikaydı. Üstüne tam oturan rolü ve o ağır havası filmin zaten kaliteli havasını iyice arttırdı.
DOMINO!
Domino, filmde en ümitsiz olunan karakterdi. Gücü çok muallaktaydı ve gereksiz görülüyordu. Ancak yiğidi öldürüp hakkını yememek gerek. Özel gücü sadece çok şanslı olmak olan bir karakter ne kadar iyi olabilirse o çıtayı filmde harika bir şekilde aştı. Kendisini tebrik etmek ve sonraki filmlerde tekrar görmek istiyoruz.
EFSANE AFTER CREDIT!
En iyi film sonrası sahne olabilir. Ryan Reynolds'ın kariyerine büyük gölge düşüren Green Lantern'ı biliyorsunuzdur (Keşke bilmeseydik). Deadpool ona bir kurşun sıktı. Evet. Gerçekten iyi hissettirdi. Ama asıl iyi olan, önceki Deadpool'un ortadan kaldırılmasıydı. Wolverine'le kapışmak üzere olan eski Deadpool'un üzerine o kurşunların sıkılması o kadar rahatlatıcıydı ki, salondaki alkış tufanına katılmadan edemedik. Mükemmeldi. İzlemeden sakın çıkmayın!
Filmin fragmanı hemen aşağıda. Filme gireceklere iyi seyirler dileriz!
Kaynak:1, 2, 3
Gelelim filmin kendisine... Öncelikle eğer "Devam filmi kötü olur, ilkini çok ararız.", "Beğenmeyiz.", "Filmler seriye bağlandıkça özelliklerini kaybediyorlar." gibi düşünceleriniz varsa hemen o düşünceleri çöpe atın ve bir bilet alın. Çünkü Deadpool 2 aynı John Wick 2 gibi, ilk filmi aratmayan türden bir devam filmi. Aksiyonu bol, karakteri bol, yeri geldiğinde duygusal anlar yaşayacağınız ve tüm bunların arasında Deadpool'un kendine has esprilerine karnınız ağrıyarak güleceğiniz bir film. Hatırlayın, ilk filme girdiğimizde salondan şok ve büyük bir mutlulukla çıkmıştık; çünkü ilk film sinemada bir yenilikti. 'Her şey iyilik için' diyen süper kahraman algısı, anti-kahramanlığın getirdiği o boş vermişlik ve bencillikle kırılmıştı ve ortaya harika bir iş çıkmıştı. O şok ve memnuniyetten şoku çıkarıp yerine daha kaliteli aksiyon sahneleri ekleyince, ikinci filmi çok güzel bir şekilde tanımlamış oluruz galiba.
Mükemmel. Tek kelimeyle mükemmel. Thanos'taki CGI'a rağmen verebildiği o duygu değişimleri ve harika performanstan sonra Josh Brolin'i Cable olarak izlemek harikaydı. Üstüne tam oturan rolü ve o ağır havası filmin zaten kaliteli havasını iyice arttırdı.
Domino, filmde en ümitsiz olunan karakterdi. Gücü çok muallaktaydı ve gereksiz görülüyordu. Ancak yiğidi öldürüp hakkını yememek gerek. Özel gücü sadece çok şanslı olmak olan bir karakter ne kadar iyi olabilirse o çıtayı filmde harika bir şekilde aştı. Kendisini tebrik etmek ve sonraki filmlerde tekrar görmek istiyoruz.
En iyi film sonrası sahne olabilir. Ryan Reynolds'ın kariyerine büyük gölge düşüren Green Lantern'ı biliyorsunuzdur (Keşke bilmeseydik). Deadpool ona bir kurşun sıktı. Evet. Gerçekten iyi hissettirdi. Ama asıl iyi olan, önceki Deadpool'un ortadan kaldırılmasıydı. Wolverine'le kapışmak üzere olan eski Deadpool'un üzerine o kurşunların sıkılması o kadar rahatlatıcıydı ki, salondaki alkış tufanına katılmadan edemedik. Mükemmeldi. İzlemeden sakın çıkmayın!
Filmin fragmanı hemen aşağıda. Filme gireceklere iyi seyirler dileriz!
Kaynak:1, 2, 3
Yorum Bırakın