Çöp Yığınlarıyla Dolu Bir Dünya: Wall-E (2008)

Çöp Yığınlarıyla Dolu Bir Dünya: Wall-E (2008)
  • 0
    0
    0
    0
  • İnsanoğlunun günümüzden uzak bir gelecekte, aşırı kirlilik sebebiyle Dünya'yı terkedip uzayın derinliklerine inşa ettiği bir yaşam alanında hayatını sürdürmesini temeline alan Wall-E, 2008 yapımlı eşsiz bir animasyon filmi. Filmin yönetmen koltuğunda Toy Story (1995), A Bug's Life (1998), Monsters Inc. (2001), Finding Nemo (2003) gibi kalbimizde taht kurmuş ve animasyon dünyasında önemli yer edinmiş yapımlardan tanıdığımız Andrew Stanton oturuyor. Güneş sistemimizin derinliklerinde başlayan filmin açılış sahnesi, bizi günümüzden 700 yıl sonrasındaki Dünya'ya götürür. Burada şahit olduğumuz Dünya bildiğimizden çok farklıdır. Gezegenimiz radyasyonla, çöplerle ve çevre felaketleriyle mahvolmuştur. İnsanlar (Amerikalılar), Dünya'yı ''BnL'' isimli bir mega şirketin inşa ettiği uzay gemileri ile uzun zaman önce terketmiş, çok uzaklarda geçici olarak (700 yıl kadar) kurdukları ''Axiom'' adında devasa boyutlarda olan lüks bir yaşam alanında hayatlarına devam ederlerken çöp yığınlarıyla dolu gezegeni temizlemekle yükümlü robotların halen çalışan üyesi Wall-E'nin (Waste Allocation Load Lifter - Earth Class), çöp toplamak ve düzenlemekle dolu monoton iş gününe şahit oluruz. Günün sonunda ise, çöplerden bulduğu ve ilgisini çeken eşyalarla birlikte minik evine dönen Wall-E'nin en büyük eğlencesi ''Hello Dolly'' adlı müzikali izlemektir. Bir gün bilmediği bir yerden gelen ve Wall-E'nin bölgesine iniş yapan insansız uzay gemisi, yeryüzüne bir robot bırakır. Hamam böceğinden başka dostu olmayan Wall-E'nin ilgisini çeken Eve (Earth Vegetation Evaluator) adındaki bu robotun görevi, dünyada organik bir yaşam formu aramaktır. Yakın zamanda çöplerin arasında büyümüş bir bitki keşfeden Wall-E, Eve ile birlikte Dünya'nın ve insanoğlunun kaderini değiştirecektir. Yazının bu bölümü, filmi henüz izlemeyenler için sürpriz gelişmeler içermektedir. İnsanları filmin neredeyse yarısına geldiğimizde görmeye başlıyoruz. 700 yıldır uzayda süzülen bu muazzam yaşam alanındaki insanlar oldukça kilolu, tıknaz, yok denecek kadar kısa olan bacak eklemleri yüzünden ayakları üzerinde durmakta zorlanan, koltuğa bağımlı ve gözlerini önlerindeki ekranlardan ayırmayan bireyler olarak ön plana çıkıyor. Filmde, tüketim çılgınlığına ve insanoğlunun kendi gezegenine verdiği zararlara dair önemli eleştiriler bulunuyorken geleceğin insanlığı için tam anlamıyla teknolojinin esiri olmuş ve tembellikten tükenmiş bir profil çiziliyor. İnsana ait en temel, en sıcak duyguların tüketim düzeninin yıkımına uğradığına şahit oluyoruz. Her ne kadar Dünya'nın tahribatına sert eleştirilerde bulunulsa da filmin ağırlıklı olarak iki sevimli robotun arasındaki romantik ilişkiye yer verdiğini söylemek yanlış olmaz. Animasyonun dürüst ve cesur görsel yapısına da değinmek gerekiyor. Wall-E , çocuk izleyicilerin ilgisini çekmek için parlak renkler kullanan diğer animasyon filmlerine kıyasla ağırlıklı olarak gri tonlu ve kirli bir görsel yapıya sahip ki bu durum gerçekçi bir çizgide ilerleyen filmin, temelde çocuklar için olmadığının en büyük göstergesi. Animasyon dünyasının lideri olarak anılan Pixar'ın elinden çıkan bu film, 2009 yılında düzenlen Oscar'daki En İyi Animasyon Ödülü'nün de sahibi oldu. Son yılların en etkileyici ve duygusal aşk hikayesinin anlatıldığı, Andrew Stanton imzalı Wall-E, sinema tarihinin unutulmaz klasikleri arasında yer alarak kıymetli bir başyapıt olarak karşımıza çıkıyor.  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.