Metot oyunculuğu, modern oyunculuk anlayışına yön veren ünlü tiyatro yönetmeni ve oyuncusu olan Konstantin Stanislavski tarafından, 1920’li yıllarda temeli atılan bir oyunculuk yöntemidir. Bu yöntem, oyuncuların oynadığı karakteri gerçekmiş gibi yansıtması, onun gibi hissedip düşünebilmesini amaçlar. En yaygın yöntemlerden biri olan metot oyunculuğunda amaç seyircilerin, filmde olduklarını unutarak, o karakteri gerçekmiş gibi görmelerini sağlamaktır. Kısaca, oyuncuların karakteri yaşamasıdır diyebiliriz. Bahsettiğim gibi en yaygın oyunculuk yöntemlerinin başında gelen metot oyunculuğu, geçmişten bugüne birçok oyuncu tarafından kullanıldı. Biz de bu yöntemi en iyi uygulayanlardan bazılarını size gösterelim istedik.
2007 Oscar Ödül Töreni yılında, en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Forest Whitaker, The Last King of Scotland filminde, Ugandalı bir diktatör olan Idi Amin’i canlandırdı. Bu role detaylı bir şekilde hazırlanan Whitaker, Svahili dilini öğrendi. Ayrıca, Uganda’ya seyahat edip Amin’in ailesiyle ve onu tanıyan insanlarla tanıştı; o bölgenin kültürünü, adetlerini öğrendi ve karakteri tam olarak yansıtabilmek için çekimler boyunca sadece muz ve fasulye ile beslendi. Whitaker’ın uğraşları, filmdeki performansını ciddi anlamda etkiledi ve arkasında Akademi ödüllü bir performans bıraktı.
Çoğumuzun The Dark Knight filmindeki Joker karakteri olarak tanıdığı Heath Ledger, metot oyunculuğu en üst seviyelerde uygulamış bir aktör. Joker rolünün büyük bir rol olduğunu bilen Ledger, bu rolün üstesinden en iyi şekilde gelmeye çalıştı ve başardı. Joker’in psikopat yönünü ortaya çıkarmak için çevresinden izole olup, karakteri en iyi şekilde oluşturmak amacıyla Londra’da bir otel odasına kendini kapattı. Burada karakterin gülüşünü, oyun kartlarını, psikopat hareketlerini yazdığı bir günlük tuttu. Çekimler dışında da bazı çalışanlar Ledger’ın davranışlarından rahatsız oldular. Bu durumdan bile kendisinin ne kadar karakterle iç içe olduğunu ve onu gerçek anlamda yaşadığını görebiliriz. Hayatını kaybettiği için hepimiz çok üzgünüz ama bize bıraktığı bu performans, son zamanlardaki en iyi oyunculuk performanslarından biri ki bu da onun sonsuza dek hatırlanacağını gösteriyor.
Metot oyunculuğu denildiğinde akla gelen ilk isimlerin başında yer alıyor Christian Bale. Kendisi, bu tekniği kullandığını kabul etmese de çoğu insan tarafından bu tekniğin en iyi örneklerinden biri olduğu düşünülüyor. 2005 yılında çıkan The Machinist filmi için gün içinde bir elma ve ton balığıyla beslenen Bale, 55 kiloya kadar düştü. Bir sene sonra çektiği Batman Begins filmi için 86 kiloya çıktı ve kas kütlesini arttırdı. Bu riskli fiziksel değişiklikler için kendisini tebrik etmek lazım. The Fighter, Vice, American Psycho gibi filmlerde de metot oyunculuğunu üst seviyede sergileyen Bale’in, bu işin ustalarından biri olduğunu söylemek yanlış olmaz.
İzleyebileceğiniz en iyi oyunculuk performanslarından biri olan There Will Be Blood filmindeki Daniel Plainview karakterini canlandıran ve 3 "En İyi Oyuncu Oscar" ı ile tarihteki en iyi oyunculardan biri olan Daniel Day-Lewis, metot oyunculuğu şüphesiz en iyi uygulayan aktör diyebiliriz. Felçli bir sanatçıyı canlandırdığı My Left Foot adlı filmde Lewis, set dışında bile tekerlekli sandalyeden inmedi ve ayağıyla işlerini yapmaya çalıştı. The Ballad of Jack and Rose filminde, izole olma duygusunu anlamak için bir süre, ailesinden ve karısından ayrı yaşadı. The Last of the Mohicans filmi için ise 6 ay boyunca vahşi hayatta yaşadı. Yanında silah taşıdı ve kano yapmayı öğrendi. Bu örnekler yalnızca bir kısmı, daha çok araştırırsanız Lewis’in bu konuda ne kadar ileri gittiğini ve karaktere girmek için neler yaptığını göreceksiniz. Her rolüne muazzam bir ciddiyetle yaklaşan Lewis’in, metot oyunculuğu konusunda en iyisi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Metot oyunculuğunu ilk uygulayan aktörlerden biri olan Marlon Brando, bu konudaki ustalardan biri. Tarihe geçmiş olan bu isim, oyunculuğun seyrini değiştirmiş aktörlerden biri olarak kabul edilir. Ayrıca gelmiş geçmiş en iyi aktörlerden biri olarak kabul edildiğini de unutmamak lazım. The Men filminde belden aşağısı felçli bir hastayı canlandıran Brando, bu rol için çekimlerden önce bir aya yakın bir süre boyunca bir hastanede kalmış, tekerlekli sandalye kullanmayı öğrenmiş ve terapilere katılmıştır.
2010 yılında, Black Swan filminde oynadığı karakterle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazanan Portman, bu film için 9 kilo verip 44 kiloya düştü. Ayrıca Portman, bir yıl boyunca bale eğitimine gitti ve baleyi öğrendi. Filmde bir dublörü olmasına rağmen güzel oyuncu birkaç sahne dışında dublör kullanmayı tercih etmedi. Duygusal ve fiziksel olarak oldukça zorlandığı bu karakterin üstesinden çok iyi bir şekilde geldiğini söyleyebiliriz.
Yaşayan en iyi oyunculardan biri olan Robert De Niro, metot oyunculuğunun babalarından diyebileceğimiz bir isim. Martin Scorsese’nin, New York New York filmi için profesyonel seviyeye ulaşana kadar saksafon dersi alan oyuncu, usta yönetmenin en ünlü filmlerinden olan Taxi Driver filmi için 12 saatlik vardiyalarla New York sokaklarında taksi şoförlüğü yaptı. De Niro, Raging Bull filmi için ise üç farklı gerçek boks maçına çıkıp dövüştü ve ciddi miktarda kilo aldı.
Tıpkı Robert De Niro, Marlon Brando ve Daniel Day-Lewis gibi tarihteki en iyi oyunculardan gösterilen Al Pacino, metot oyunculuğun bir başka ustası. Onsuz bir metot oyunculuk listesi yapmak saçma olurdu zaten. Serpico filminde bir gizli polisi canlandıran Al Pacino, role hazırlanırken şüpheli gördüğü bir kamyonu durdurdu ve içindeki adamı tutuklamaya çalıştı. Kör bir adamı canlandırdığı Scent of a Woman filminin çekimleri sırasında ciddi anlamda göremediğini iddia etti. Godfather, Scarface gibi filmlerde de karakteri yaşamada muazzam seviyelere ulaşan Al Pacino’nun, tarihteki en iyi oyuncu listelerinde üst sıralarda yer almasının tesadüf olmadığı bir gerçek.
Bu oyuncular dışında Shia LaBeouf, Dustin Hoffman, Adrien Brody, Jim Carrey, Min-sik Choi, Hilary Swank ve Joaquin Phoenix gibi önemli isimler de en iyi metot oyunculardan bazıları olarak gösterilebilir.
Kaynak:1,2,3
1. Forest Whitaker
2007 Oscar Ödül Töreni yılında, en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Forest Whitaker, The Last King of Scotland filminde, Ugandalı bir diktatör olan Idi Amin’i canlandırdı. Bu role detaylı bir şekilde hazırlanan Whitaker, Svahili dilini öğrendi. Ayrıca, Uganda’ya seyahat edip Amin’in ailesiyle ve onu tanıyan insanlarla tanıştı; o bölgenin kültürünü, adetlerini öğrendi ve karakteri tam olarak yansıtabilmek için çekimler boyunca sadece muz ve fasulye ile beslendi. Whitaker’ın uğraşları, filmdeki performansını ciddi anlamda etkiledi ve arkasında Akademi ödüllü bir performans bıraktı.
2. Heath Ledger
Çoğumuzun The Dark Knight filmindeki Joker karakteri olarak tanıdığı Heath Ledger, metot oyunculuğu en üst seviyelerde uygulamış bir aktör. Joker rolünün büyük bir rol olduğunu bilen Ledger, bu rolün üstesinden en iyi şekilde gelmeye çalıştı ve başardı. Joker’in psikopat yönünü ortaya çıkarmak için çevresinden izole olup, karakteri en iyi şekilde oluşturmak amacıyla Londra’da bir otel odasına kendini kapattı. Burada karakterin gülüşünü, oyun kartlarını, psikopat hareketlerini yazdığı bir günlük tuttu. Çekimler dışında da bazı çalışanlar Ledger’ın davranışlarından rahatsız oldular. Bu durumdan bile kendisinin ne kadar karakterle iç içe olduğunu ve onu gerçek anlamda yaşadığını görebiliriz. Hayatını kaybettiği için hepimiz çok üzgünüz ama bize bıraktığı bu performans, son zamanlardaki en iyi oyunculuk performanslarından biri ki bu da onun sonsuza dek hatırlanacağını gösteriyor.
3. Christian Bale
Metot oyunculuğu denildiğinde akla gelen ilk isimlerin başında yer alıyor Christian Bale. Kendisi, bu tekniği kullandığını kabul etmese de çoğu insan tarafından bu tekniğin en iyi örneklerinden biri olduğu düşünülüyor. 2005 yılında çıkan The Machinist filmi için gün içinde bir elma ve ton balığıyla beslenen Bale, 55 kiloya kadar düştü. Bir sene sonra çektiği Batman Begins filmi için 86 kiloya çıktı ve kas kütlesini arttırdı. Bu riskli fiziksel değişiklikler için kendisini tebrik etmek lazım. The Fighter, Vice, American Psycho gibi filmlerde de metot oyunculuğunu üst seviyede sergileyen Bale’in, bu işin ustalarından biri olduğunu söylemek yanlış olmaz.
4. Daniel Day-Lewis
İzleyebileceğiniz en iyi oyunculuk performanslarından biri olan There Will Be Blood filmindeki Daniel Plainview karakterini canlandıran ve 3 "En İyi Oyuncu Oscar" ı ile tarihteki en iyi oyunculardan biri olan Daniel Day-Lewis, metot oyunculuğu şüphesiz en iyi uygulayan aktör diyebiliriz. Felçli bir sanatçıyı canlandırdığı My Left Foot adlı filmde Lewis, set dışında bile tekerlekli sandalyeden inmedi ve ayağıyla işlerini yapmaya çalıştı. The Ballad of Jack and Rose filminde, izole olma duygusunu anlamak için bir süre, ailesinden ve karısından ayrı yaşadı. The Last of the Mohicans filmi için ise 6 ay boyunca vahşi hayatta yaşadı. Yanında silah taşıdı ve kano yapmayı öğrendi. Bu örnekler yalnızca bir kısmı, daha çok araştırırsanız Lewis’in bu konuda ne kadar ileri gittiğini ve karaktere girmek için neler yaptığını göreceksiniz. Her rolüne muazzam bir ciddiyetle yaklaşan Lewis’in, metot oyunculuğu konusunda en iyisi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
5. Marlon Brando
Metot oyunculuğunu ilk uygulayan aktörlerden biri olan Marlon Brando, bu konudaki ustalardan biri. Tarihe geçmiş olan bu isim, oyunculuğun seyrini değiştirmiş aktörlerden biri olarak kabul edilir. Ayrıca gelmiş geçmiş en iyi aktörlerden biri olarak kabul edildiğini de unutmamak lazım. The Men filminde belden aşağısı felçli bir hastayı canlandıran Brando, bu rol için çekimlerden önce bir aya yakın bir süre boyunca bir hastanede kalmış, tekerlekli sandalye kullanmayı öğrenmiş ve terapilere katılmıştır.
6. Natalie Portman
2010 yılında, Black Swan filminde oynadığı karakterle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazanan Portman, bu film için 9 kilo verip 44 kiloya düştü. Ayrıca Portman, bir yıl boyunca bale eğitimine gitti ve baleyi öğrendi. Filmde bir dublörü olmasına rağmen güzel oyuncu birkaç sahne dışında dublör kullanmayı tercih etmedi. Duygusal ve fiziksel olarak oldukça zorlandığı bu karakterin üstesinden çok iyi bir şekilde geldiğini söyleyebiliriz.
7. Robert De Niro
Yaşayan en iyi oyunculardan biri olan Robert De Niro, metot oyunculuğunun babalarından diyebileceğimiz bir isim. Martin Scorsese’nin, New York New York filmi için profesyonel seviyeye ulaşana kadar saksafon dersi alan oyuncu, usta yönetmenin en ünlü filmlerinden olan Taxi Driver filmi için 12 saatlik vardiyalarla New York sokaklarında taksi şoförlüğü yaptı. De Niro, Raging Bull filmi için ise üç farklı gerçek boks maçına çıkıp dövüştü ve ciddi miktarda kilo aldı.
8. Al Pacino
Tıpkı Robert De Niro, Marlon Brando ve Daniel Day-Lewis gibi tarihteki en iyi oyunculardan gösterilen Al Pacino, metot oyunculuğun bir başka ustası. Onsuz bir metot oyunculuk listesi yapmak saçma olurdu zaten. Serpico filminde bir gizli polisi canlandıran Al Pacino, role hazırlanırken şüpheli gördüğü bir kamyonu durdurdu ve içindeki adamı tutuklamaya çalıştı. Kör bir adamı canlandırdığı Scent of a Woman filminin çekimleri sırasında ciddi anlamda göremediğini iddia etti. Godfather, Scarface gibi filmlerde de karakteri yaşamada muazzam seviyelere ulaşan Al Pacino’nun, tarihteki en iyi oyuncu listelerinde üst sıralarda yer almasının tesadüf olmadığı bir gerçek.
Bu oyuncular dışında Shia LaBeouf, Dustin Hoffman, Adrien Brody, Jim Carrey, Min-sik Choi, Hilary Swank ve Joaquin Phoenix gibi önemli isimler de en iyi metot oyunculardan bazıları olarak gösterilebilir.
Kaynak:1,2,3
Yorum Bırakın