Oscar Kazanmış En İyi Kadın Oyuncular

Oscar Kazanmış En İyi Kadın Oyuncular
  • 0
    0
    0
    0
  • Bir filmi kusursuz yapan en büyük etmenlerden birisi, başrol oyuncularının performansı. Son yıllarda kadın oyuncuların sivrildiğini düşünseniz bile, geçmiş dönemlerdeki gibi büyük yıldızların çıktığı söylenemez. Özel hayatlarındaki sorunları aşamayan, nice yetenekli genç kadın; kariyerinin ilerleyen dönemlerinde kendisinden beklenenleri karşılamıyor. Bu listemizde ise her biri birbirinden yetenekli ve aldığı ödülü sonuna kadar hak etmiş kadın oyuncuları listeledik.

    1. Louise Fletcher

    Herhalde herhangi bir listeye bu isimle başlamak, o listeyi kusursuz yapar desek yanlış olmaz. One Flew Over The Cuckoo's Nest filmindeki Hemşire Ratched rolüyle ders niteliğinde bir oyunculuk ortaya koyan Fletcher, öyle başarılı ki sadece seyirciyi değil filmdeki diğer oyuncuları da oyunculuğuyla etkisi altına alıyor. Louise Fletcher seçildikten sonra, Forman’ın karakter hakkındaki düşüncelerini de değiştirmiş. Kötü bir karakter olarak düşünülürken, evrimleşerek insanlara iyilik yaptığına inanan bir karaktere dönüşmüş. Filmdeki rolü yüzünden herkesin içinde soyunup "bu elbiselerin içinde güzel bir kadın olduğunu göstermek istedim" diyecek kadar da rolünün içine girdiğini bir bilgiyle eklemek gerekir. Bu arada Fletcher'ın ödül aldığı filmin esas başrolünün Jack Nicholson olduğunu da hatırlatmak gerekir. Fletcher, sinema tarihinin en başarılı ve en yetenekli isminin olduğu filmde, böyle güçlü bir oyunculuk ortaya koymasıyla saygıyı sonuna kadar hak ediyor.

    2. Jodie Foster

    Sinemanın ne denli güçlü bir sanat olduğunu ortaya koyan The Accused filmi; aynı zamanda çarpıcı senaryosu ve muhteşem kurgusuyla bir başyapıt. Bu başyapıtın en önemli unsurlarından birisi ise Jodie Foster. Tecavüze uğrayan genç bir kadının yaşadıklarını bu kadar çarpıcı bir şekilde anlatan filmde, Foster'ın performansı seyirciyi mest ediyor. Foster'ın oyunculuğuna övgüleri dizerken; filmin kurgusunu yapanların bu ödüldeki payını es geçmemek gerekir.

    3. Julianne Moore

    Bir dilbilimcinin en güçlü yanı hafızasıdır. Still Alice filmi ise bunu anlatmıyor. Bize, Alzheimer'a yakalanmış bir anne, bir eş, başarılı bir dilbilimcinin bildiği her şeyi unutsa bile hala kendisi olduğunu anlatıyor. Filmin isminin de bu denli iyi seçilmesi ayrı bir başarı bu arada. Kristen Stewart'ın da başarılı bir oyunculuk sergilediği filmde Moore'un temiz oyunculuğu, alkışı hak ediyor. Bununla birlikte Oscar tarihinin en zorlu seçimlerinden birisi olduğunu da söylemen gerekir. Marion Cotillard (Deux jours, une nuit) ve Rosamund Pike (Gone Girl) güçlü oyunculuklarıyla ve çarpıcı filmleriyle, Moore'un zorlu rakipleriydi.

    4. Kathy Bates

    Kısa ve öz; o gözler, o bakışlar ama o psikopatlık. Sinema tarihinin en ürkütücü kadın karakteri. Misery filmi kült haline geldiyse bundaki en önemli etmen Kathy Bates'tir. Kitaplarını çok sevdiği yazarı, geçirdiği trafik kazası sonrası bularak tedavi etmeye çalışan,  aslında işlerin hiç görüldüğü gibi olmadığı ortaya çıkınca başlardaki o tatlı halinden eser kalmayan Annie, ödülü sonuna kadar hak ediyor.

    5. Hilary Swank

    Hızlı sinema eleştirisi; Emma Stone, Billie Jean King rolünü oynadığında çıtı pıtı halinden hiçbir şey kaybetmemişti. Oysa Billie Jean, kaslı yapısıyla da dikkat çeken birisiydi. Zaten Battle Of Sexes filminin tek iyi yanı Steve Carell'di desek yanlış olmaz. Stone'un kaslanmasını da menajerinin istemediğini eklemek gerekir. Oyuncunun hiç insiyatif almaması da ayrı bir eleştiri noktası. Bu kadar lafın üzerine Swank hakkında konuşmaya gerek kalmadı aslında. Hilary Swank, film için bambaşka bir görünüme bürünüyor ve zaten güçlü olan senaryoyu baltalamıyor. Tüm sinemaseverlerin teşekkür mitingi yapması gereken ve okullarda ders olarak okutulması gereken; işine saygıdır bu. İlerlemiş yaşına rağmen boksa olan azmi ve yeteneğiyle dikkat çeken Maggie'nin hikâyesinin anlatıldığı, sinema tarihinin en etkileyici filmlerinden biri olan Million Dollar Baby'nin, mutlaka izlenmesi gereken filmler listesinin başlarında yer alması gerektiğini de eklemek gerekir.

    6. Cate Blanchett

    Blue Jasmine filmi, Blanchett'ın tek başına şov sergilediği bir film. Kısaca özetlemek gerekirse; hafta sonu sıralama turlarında, açık ara farkla, ilk çizgiyi alan sürücünün kusursuz bir sürüşle yarışı kazanması diyebiliriz. Bu güçlü oyunculuk, Oscar'ın yanı sıra verilebilecek her ödülü de hak ediyor. Bu rol için o sene Ballon d'Or'u Cristiano Ronaldo'ya değil de Cate Blanchett'a verseler kimsenin itiraz edebileceğini düşünmüyorum.  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.