Advertisement Tracker

Sabahattin Ali Şiiri Olduğuna Şaşıracağınız 15 Harika Beste

Sabahattin Ali Şiiri Olduğuna Şaşıracağınız 15 Harika Beste
  • 3
    0
    0
    0
  • Çoğumuz Sabahattin Ali'yi Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf kitapları ile biliyor olsa da, o yüzlerce şiirin sahibi bir şair aynı zamanda. Şiirlerinin bir kısmı, hepimizin müzik listesinde yer almış yahut dilimize pelesenk olmuş birer müzik parçasına dönüşmüş. Kimlerin albümünde yer etmemiş ki... Zülfü Livaneli'den Sezen Aksu'ya, Nükhet Duru'dan Edip Akbayram'a usta yorumcuların birçoğunun tercih ettiği bir kalem Sabahattin Ali. İşte ünlü şairin imzasını taşıdığına çok şaşıracağınız o muazzam besteler!  1. Mahpushane Türküsü şiiri ve bildiğimiz hali ile Kerem Güney bestesi, Edip Akbayram parçası Aldırma Gönül.

    Başın öne eğilmesin  Aldırma gönül aldırma  Ağladığın duyulmasın  Aldırma gönül, aldırma

    Dışarda deli dalgalar  Gelip duvarları yalar  Seni bu sesler oyalar  Aldırma gönül, aldırma

    Görmesen bile denizi  Yukarıya çevir gözü  Deniz dibidir gökyüzü  Aldırma gönül, aldırma

    Dertlerin kalkınca şaha  Bir sitem yolla Allah'a  Görecek günler var daha  Aldırma gönül, aldırma

    Kurşun ata ata biter  Yollar gide gide biter  Ceza yata yata biter  Aldırma gönül, aldırma

     2. Bestesi ve güftesi Zülfü Livaneli'ye ait olan Leylim Ley parçası aynı isimli Sabahattin Ali şiiridir aslında.

    Döndüm daldan düşen kuru yaprağa  Seher yeli dağıt beni kır beni  Götür tozlarımı burdan uzağa  Yarin çıplak ayağına sür beni

    Aldım sazı çıktım gurbet görmeye  Dönüp yare geldim yüzüm sürmeye  Ne lüzum var şuna buna sormaya  Senden ayrı ne hal oldum gör beni

    Ayın şavkı vurur sazım üstüne  Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne  Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne  Ay bir yandan sen bir yandan sar beni

    Yedi yıldır uğramadım yurduma  Dert ortağı aramadım derdime  Geleceksen bir gün düşüp ardıma  Kula değil yüreğine sor beni

     3. Yine beste ve güftesi Zülfe Livaneli'ye, şiiri Sabahattin Ali'ye ait bir parça. Sinop cezaevinde kaleme alınmış. 41 yıllık ömrünün bir kısmını hapishanelerde geçirmek durumunda kalan şairin, bazı şiirlerinin teması da bu yönde olmuş.

    Sene 1341 mevsime uydum Sebep oldu şeytan bir cana kıydım Katil defterine adımı koydum Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz

    Sen üzülme anam dertlerim çoktur Çektiğim çilenin hesabı yoktur Yiğitlik yolunda üstüme yoktur Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz

    Çok zamanlar çektim kahrı zindanı Bize de mesken oldu Sinop’un hanı Firar etmeyilen buldum amanı Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz

    Sinop kalesinden uçtum denize Tam üç gün üç gece göründü Rize Karşıki dağlardan gel oldu bize Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz

    Bir yanımı sardı müfreze kolu Bir yanımı sardı Varilcioğlu Beşyüz atlıyılan kestiler yolu Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz

     4. Bestesi Ahmet Kaya'ya ait olan Kız Kaçıran Şiiri ve parçası.

    Dağlar dik, çeşmeler kuru Yarimin benzi çok sarı Ölüm var, dönülmez geri Yürü yağız atım yürü…

    Dağlar geçilmiyor kardan Aman yok candarmalardan Ayrılamadım bu yardan Yürü yağız atım yürü…

    Yarim bu gece yoruldu Kaçırdığıma darıldı Bak daha sıkı sarıldı Yürü yağız atım yürü…

    Nasıl titriyor korkudan Kaldırdım onu uykudan Sesler geliyor doğudan Yürü yağız atım yürü…

    Peşime düştü takipler Boynumu bekliyor ipler Zeybekler seni ayıplar Yürü yağız atım yürü…

     5. Kuzeyin Oğlu Volkan Konak bestesi Göklerde Kartal Gibiydim, sözleri Sabahattin Ali'ye ait olan Hapishane Şarkısı 1 adlı şiiridir.

    Göklerde kartal gibiydim kanatlarımdan vuruldum mor çiçekli dal gibiydim bahar vaktinde kırıldım

    yâr olmadı bana devir her günüm bir başka zehir hapishanelerde demir parmaklıklara sarıldım

    coşkundum pınarlar gibi sarhoştum rüzgarlar gibi ihtiyar çınarlar gibi bir gün içinde devrildim

    ekmeğim bahtımdan katı bahtım düşmanımdan kötü böyle kepaze hayatı sürüklemekten yoruldum

    kimseye soramadığım doyunca saramadığım görmesem duramadığım nazlı yârimden ayrıldım

    6. Müziği Ali Kocatepe'ye ait, yorumu Sezen Aksu'ya ait aynı adlı şiiri Çocuklar Gibi.

    Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi

    Bazı nur içinde, bazı sisteyim Bazı beni seven bir göğüsteyim Kah el üstündeydim, kah hapisteydim Her yere sokulan bir rüzgar gibi

    Aşkım iki günlük iptilalardı Hayatım tükenmez maceralardı İçimde binlerce istekler vardı Bir şair, yahut bir hükümdar gibi

    Hissedince sana vurulduğumu Anladım ne kadar yorulduğumu Sakinleştiğimi, durulduğumu Denize dökülen bir pınar gibi

    Şimdi şiir bence senin yüzündür Şimdi benim tahtım senin dizindir Sevgilim, saadet ikimizindir Göklerden gelen bir yadigar gibi

    Sözün şiirlerin mükemmelidir Senden başkasını seven delidir Yüzün çiçeklerin en güzelidir Gözlerin bilinmez bir diyar gibi

    Başını göğsüme sakla sevgilim Güzel saçlarında dolaşsın elim Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim Sevişen yaramaz çocuklar gibi

      7. Sırada Eskisi Gibi şiirini kadife sesiyle yorumlayan Nükhet Duru var. Bestesi Çocuklar Gibi şiirini de besteleyen Ali Kocatepe'ye ait.

    Seneler sürer her günüm, Yalnız gitmekten yorgunum; Zannetme sana dargınım, Ben gene sana vurgunum.

    Başkalarına gülsem de, Senden uzakta kalsam da, Sevmediğini bilsem de Ben gene sanavurgunum.

    Dağları aşınca başım, Geri kaldı her yoldaşım, Gerl sevgilim, gel kardaşım, Ben gene sana vurgunum.

    Gönlüm seninkine yardı, Aynı şeyleri duyardı; Ayaklarımız uyardı... Ben gene sana vurgunum.

     8. Yine bir Sezen Aksu seslendirmesi ile Sabahattin Ali şiiri: Dağlar. Geçmişin tozunu yüzüne sürmek gibi. Dupduru yorum, kelam ustası ile buluşursa...

    Başım dağ saçlarım kardır, Deli rügarlarım vardır, Ovalar bana çok dardır, Benim meskenim dağlardır.

    Şehirler bana bir tuzak, İnsan sohbetleri yasak, Uzak olun benden, uzak, Benim meskenim dağlardır.

    Kalbime benzer taşları, Heybetli öter kuşları, Göğe yakındır başları; Benim meskenim dağlardır.

    Yarimi ellere verin; Sevdamı yellere verin; Elleri bana gönderin: Benim meskenim dağlardır.

    Bir gün kadrim bilinirse, İsmim ağza alınırsa, Yerim soran bulunursa: Benim meskenim dağlardır.

     9. Hapishane Şiiri 2'nin Grup Çağrı yorumuyla hafızamızda yer etmiş hali: Bir Yürek Kaldı Avucumda.

    Ey gönül, kuşa benzerdin, Kafesler sana dar gelir;  Bir yerde durmaz gezerdin, Hapislik sana zor gelir.

    Ey gönül, acaip huyun, Boğazından geçmez tayın, Acır testindeki suyun;  Aklına nazlı yar gelir.

    Gözlerin uzağa bakar, Kimden ne beklediğin var?  Yar semtinden gelen rüzgar 'Seni unuttu! ' der gelir.

    Bakmazsa senin yüzüne Çok görme elin kızına;  Dışarda serbest gezene Hapiste yatan hor gelir.

    Ayağında gezen itler, Başının üstünden atlar;  Hapise düşen yiğitler Yari dışarda kor gelir.

     10. Beste: Ali Kocatepe, Yorum: Nükhet Duru, Şiir-Şair: Melankoli-Sabahattin Ali.

    Beni en güzel günümde Sebepsiz bir keder alır. Bütün ömrümün beynimde Acı bir tortusu kalır.

    Anlıyamam kederimi,  Bir ateş yakar derimi,  İçim dar bulur yerimi,  Gönlüm dağlarda bunalır.

    Ne kış, ne yazı isterim,  Ne bir dost yüzü isterim,  Hafif bir sızı isterim,  Ağrılar, sancılar gelir.

    Yanıma düşer kollarım,  Görünmez olur yollarım,  En sevgili emellerim Önüme ölü serilir...

    Ne bir dost, ne bir sevgili,  Dünyadan uzak bir deli... Beni sarar melankoli:  Kafamın içersi ölür.

     11. Ali Kocatepe'nin Şarkılarda Sabahattin Ali adlı albümünden Benimsin Diyemediğim parçası, Kıyamadığım şiirine geldi sıra.

    Hey bir zaman bakıp bakıp Seyrine doyamadığım! Şimdi gurbette bırakıp Sesini duyamadığım!

    Evde kapanıp kaldın mı? Seyrana çıkıp güldün mü? Başkalarının oldun mu? 'Benimsin!' diyemediğim!

    Akıtıp gözüm yaşını Hatırlarım gülüşünü; Kıvırcık saçlı başını Göğsüme koyamadiğım!

    Dik yamaçların selisin, Sen benden daha delisin, Şimdi kimlerin kulusun? Başını eğemediğim!

    Nasıl vurgunum bilirdin, Niçin benden yüz çevirdin? Kimlerin koynuna girdin? Öpmeğe kıyamadığım!

     12. Yine Sevinç Eratalay'ın 1996 çıkışlı Yeniden Başlamalı albümünde hayat bulmuş İstek adlı şiiri ile Sabahattin Ali'yi görmekteyiz.

    Yanıyor beynimin kanı, Bilmem nerelere gitsem? İçime sığmayan canı Hangi rüzgara eş etsem? Aksam sular karardı mı? Bir dağa versem ardımı, İçimi yakan derdimi Sağır göklere anlatsam

    İçiliversem dem gibi, Kırılıversem cam gibi, Şamdanda yanan mum gibi, Sabahı görmeden bitsem

    Bir yüce ormana dalıp Ya bir dağ başına gelip, Beni Yaradanı bulup Malını başına atsam

    Görünmez kollar boynumda. Yarin hayali koynumda, Sıcak bir kurşun beynimde, Bir ağaç dibinde yatsam.

     13. Ahmet Kaya yorumu ile Kara Yazı şiiri.

    Geçmedi yare sözümüz Yollarda kaldı gözümüz Yere sürüldü yüzümüz Böyleymiş karayazımız.

    Çiçekler açılmaz oldu  Pınarlar içilmez oldu  Yar bize gülmez oldu  Böyleymiş kara yazımız.

    Yalnız ona yar demiştik  Onda bir şey var demiştik  O bizi anlar demiştik  Böyleymiş kara yazımız.

    Hey gönül gene bu gece Kederim geceden yüce Gel susalım beraberce Böyleymiş kara yazımız.

     14. Yorumu yine Ahmet Kaya tarafından yapılan Geçmiyor Günler.

    Burda çiçekler açmıyor Kuşlar süzülüp uçmuyor Yıldızlar ışık saçmıyor Geçmiyor günler geçmiyor.

    Avluda volta vururum  Kah düşünür otururum  Türlü hayaller görürüm  Geçmiyor günler geçmiyor.

    Dışarıda mevsim baharmış Gezip dolaşanlar varmış Günler su gibi akarmış Geçmiyor günler geçmiyor.

    Gönülde eski sevdalar Gözümde dereler bağlar Aynadan hayalin ağlar Geçmiyor günler geçmiyor.

    Yanımda yatan yabancı Her söz zehir gibi acı Bütün dertlerin en gücü Geçmiyor günler geçmiyor

     15. Ve listemizde son olarak Sabahattin Ali'nin Mayıs Ayların Gülüdür şiirini seslendirmesi ile Banu Kırbağ yer alıyor.

    Mayıs, ayların gülüdür,  taze bir çiçek dalıdır,  İçerim ateş doludur;  Mayıs‘ta gönlüm delidir. 

    Yeşil dağlara göçülür,  Kırmızı şaraplar içilir;  Yarim dökülüp saçılır,  Mayıs‘ta gönlüm delidir. 

    Göklere karşı yatılır,  Dertlerimiz unutulur;  Eski sevgiler atılır;  Mayıs‘ta gönlüm delidir. 

    Uzakta kuşlar seslenir;  Gönlüm genişler beslenir;  Yaşamağa heveslenir,  Mayıs‘ta gönlüm delidir. 

    Yumuşak rüzgarlar eser;  Çimenlerde yarim gezer,  Yanılır, bana gülümser;  Mayıs‘ta gönlüm delidir.

    Bir diğer yazıda görüşünceye dek sanat ile hür, sanat ile özgün kalın.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.