Uzun yıllardan beri erkek egemenliğinde olan edebiyat, 19. yüzyıl civarlarında kadınlara da artık yer vermeye başladı. Edebiyatçı bir kadına yakışan en güzel elbise melankoliydi. Dünyaca ünlü, yerli, yabancı birçok kadının takip ettiği bir akım haline gelmişti. Bazıları bu elbiseyi ömürleri boyunca taşıyıp bir desen eklediler her bir eserle. Bazılarına da ağır geldi bu elbise yarısı desenli yarısı karanlık bir kumaş halinde kalan kıyafetlerini çıkarıp attılar üzerlerinden. Ne kadar elbiselerinin desenleri yani eserleri diğerlerine yani yaşayanlara nazaran eksik kalsa da beyinlere kazındı ve sonsuz beden buldu zihinlerde. Virginia Woolf İngiliz yazar, romancı ve feminist. 1941 Mart’ta ilk intihar girişiminde bulunun Woolf başarısız olduktan birkaç gün sonra intiharı tekrar denemeye karar verir. Bu kez başarılı olacaktı. Ruhani sıkıntılarından kaçmak için intihar seçen Woolf’un cesedi Ouse Nehri’nde bulundu. 59 yaşında hayata veda eden Woolf’un son mektubunu, öldüğü gün eşi Leonard buldu. "Sevgilim, Yeniden delirmekte olduğumdan şüphem yok: Böyle korkunç bir dönemi bir kez daha kaldıramayacağımızı hissediyorum. Aynı zamanda, bu kez toparlanmayı başaramayacağımı da seziyorum. Yeniden sesler işitmeye başladım ve dikkatimi toplayamıyorum. Bu durumda bana en doğru görünen şeyi yapıyorum. Bana olabilecek en büyük mutluluğu yaşattın. Benim için başka kimsenin olamayacağı insan oldun. İki varlığın bu korkunç hastalık gelene kadar olduğumuzdan daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. Daha fazla mücadele edemeyeceğim. Senin hayatını da ziyan ettiğimi biliyorum. Ben olmasam çalışabilirdin. Çalışacaksın da, biliyorum. Görüyorsun, doğru dürüst yazmayı bile başaramıyorum. Okuyamıyorum. Söylemek istediğim, hayattaki tüm mutluluğumu sana borçlu olduğum. Bana karşı her zaman tam bir sabır timsali oldun ve inanılmaz iyiydin. Sana bunları söylememe gerek yok — herkes biliyor zaten. Beni kurtarabilecek biri olsaydı, o sen olurdun. Hiçbir şeyden senin iyiliğinden olduğu kadar emin olmadım. Hayatını ziyan etmeye daha fazla devam edemem. Kimselerin bizden daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. V." Sylvia Plath Slyvia Plath Amerika'lı yazar ve şair. Yarı otobiyografik özelliği olmasından ötürü, Sırça Fanus adlı kitabında trajik hayatından kesitler sunar ve depresyonu üzerine ayrıntılı bilgiler verir. "Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var." diyen Plath, susturamadığı seslere daha fazla dayanamayarak trajik bir şekilde mutfak fırınına kafasını sokarak can verir. Nilgün Marmara 1958 İstanbul doğumlu olan Marmara henüz 29 yaşındayken Beyoğlu'ndaki evinin balkonundan atlayarak intihar etti. Üniversitede verdiği tezde sanatçı-intihar kavramlarını araştırdı. Sylvia Plath'ı idol olarak gören Marmara'nın tezindeki bölüm başlıklarından biri de "Sanatsal Yaratımla İntihar Arasındaki Bağıntı: Sylvia Plath, Şiirlerini ve Ölümünü Nasıl Yaratıyor?"du. Plath'in, sadece kişisel yalnızlığa ve varoluş sorunlarına bakışı değil, aynı zamanda intiharı da Marmara'yı derinden etkilemiştir. "Biliyorum, bir gün dayanamayacak küçük kalbim; arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye veda edeceğim." sözü ona aittir. Didem Madak Virginia Woolf'un Orlando eserinden çok etkilenen Madak "Galiba bütün birikimimi, ahlarımı, söylediklerimi ve söyleyemediklerimi Ah'lar Ağacı'nın altına gömdüm ve bu yüzden Ah'lar Ağacı şiirden çok bir ağıt olabilirdi." demiştir. "Vasiyetimdir:  Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta. Yeniden doğmuş olurdum oysa,  Öldüğümü sandıklarında,  Yalnızca kağıtlarda iyi koşan bir at olarak. Vasiyetimdir:  En güçlülerinden seçilsin Beni taşıyacak olanlar. Ahtım olsun,  Yükleri ağırlaşsın diye iyice,  Tabutumun içinde tepineceğim." Kendinden önce bahsettiğimiz yazarların aksine yaşamayı seçen Madak, hayatta kalabilmesinin yolunun kendisiyle dalga geçerek bastırması olduğunu söyler. Varlık Dergisi'ne verdiği röportajında "26 yaşıma kadar her istediğimi yaptım, bu neye mal olursa olsun. Sonra bir gün yolun sonuna geldiğimi hissettim. Kendime dur demem gerekiyordu. İnsan ölerek ya da yaşamaya karar vererek kendini durdurabilir. Ben yaşamaya karar verdim." diyerek intihar düşüncesinin üstesinden nasıl geldiğini açıklamıştır. 2011 yılında hayata veda eden Madak, elbisesini kendine tanınan süreç kadar taşımış ve bize kalbimizi ısıtacak şiirler bırakmıştır. Kaynak: 1, 2, 3, 4