"Göz, sözün ulaşamayacağı her yere ulaşır. Anlatılamayan ve anlatılmak istenmeyen pek çok şey göz vasıtasıyla ortaya çıkar." -Edip Cansever
Gözler kalbin aynasıdır derler. İnsanın içinin dünyaya açılan kapısı konumunda olan bu organ, sahip olduğu işlevinin yanında birçok soyut özelliği de içinde barındırır. Bu sebeple de yüzyıllardır şairlerin şiirlerini zenginleştirmek adına en sık kullandığı imgelerin başında gelir. Göz kelimesi şiirde genel olarak aşk teması içinde kullanılmış olup sevgilinin sahip olduğu fiziksel güzelliğin tamamlayıcısı ve kalbe açılan bir pencere konumunda yer alır. Gelin göz imgesinin kullanıldığı şiirlere yakından bakalım. "Gözler, anlatıcının içinde bulunduğu ve ölümle eşdeğer tutulan çaresizliği ve hüznü aşabilmek için sığınmak istediği bir liman gibidir." -Cemal Süreya Edebiyatımızda imgeyi ve sürrealist ögeleri en çok benimseyen edebi topluluğun İkinci Yeniciler olduğunu söyleyebiliriz. Bu topluluğun önde gelen isimlerinden olan Cemal Süreya da şiirlerinde göz imgesinden yararlanmıştı. "Kanto" isimli şiirinden aldığımız aşağıdaki dizede de bunun bir örneğini sunuyor bizlere. "Ben nerede bir çift göz gördümse tuttum onu güzelce sana tamamladım" diyerek baktığı, gördüğü her bir gözü tek bir kişiyle bağdaştırdığını belirtir. Yine Cemal Süreya, yarattığı "Gözleri göz değil, Gözistan" dizeleri ile bu imgenin belki de en muhteşem örneğini veriyor. Süreya, sevgilinin gözünü basit bir organ olmak yerine uçsuz bucaksız bir ülke, bir yurt, bir vatan olarak karşımıza çıkartmayı başarıyor."Ben nerede bir çift göz gördümse Tuttum onu güzelce sana tamamladım"[caption id="attachment_110703" align="aligncenter" width="600"]

"Bu böyle kimin gittiği? Sen dur ey! Belki de ellerimiz mi? biraz ince, biraz da çok kelimeli! Bu sanki niye durduğumuz mu? Ay, pencere, göz! Siz git ey! Kim bilir neyi saldığımız bu da, yalnızlığımız gel Yırtıcı kuşları mı gözlerimizin, onlar mı bu sürüylen Yoksa onlar mı işte seninle sevişme biçiminde Oysa sevgimiz yerde, kara sevda sen uç ey! Sen usul, ben yavaş, kime yaraşır bu sessizlik Kim biner bu gemiye insandan kıyılar yapılırken Yetmez mi dalgası vursundu azıcık gözlerimize Gözlerin gözlerime, siz bak ey! Su sen de olmasan insan çıldıracak mı Hiç yoktan bir yerlere mi gidecek belki Olsun neresi olursa, git karanlık ama git Gecemizde duranı sen kal ey! Benim bu çok elli, bu çok gözlü delişmen Çok bildim sana yaraşır olmayı günlerce Şunu sevdim, şuna özendim, şununla yetindim sonunda Ben miyim şimdi nerede, ben çok ey!"[caption id="attachment_88776" align="alignnone" width="900"]

"Yokluğun, cehennemin öbür adıdır Üşüyorum kapama gözlerini"Yine Arif'in "Ay Karanlık" şiirinde gözün rengi yangın mavisine benzetilerek rengin asiliği üzerinden sevgiliye bir kişisel özellik yükleniyor.
"Maviye Maviye çalar gözlerin. Yangın mavisine Rüzgarda asi Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık..."[caption id="attachment_31812" align="aligncenter" width="400"]

Yorum Bırakın