Kuzey Rönesansı Rüyası: Arnolfini'nin Düğünü

Kuzey Rönesansı Rüyası: Arnolfini'nin Düğünü
  • 1
    0
    0
    0
  • Bir izleyicinin “Arnolfini'nin Düğünü” tablosuna yaklaşıp tüm ayrıntılara dikkatle bakması ve bir yandan da, bir sanatçının küçük bir resme bu kadar çok ayrıntıyı sığdırabilmesine neredeyse inanamayarak başını sallaması, Londra’da National Gallery’de hemen her gün gerçekleşen sıradan bir olaydır. 

    VERNON HYDE MINOR

    Ulusal Galeri’nin koleksiyonunda bulunan bu eserin bu kadar ilgi görmesinin tek sebebi, sanatçının özenli teknikleri değil. Sembolik ögeler ve içinde barındırdığı birçok ilk, onu özel yapan etmenleri oluşturur. Jan van Eyck(1389-1441) tarafından yapılan bu tablo, 82x60 cm ölçülerinde ahşap pano üzerine yağlı boya ile yapılmıştır. Resim, Kuzey Rönesansı eserlerinin özelliklerini taşımakta ve doğalcı bir yaklaşım barındırmaktadır. İtalyan Rönesansı’nda görülen anatomik özen ve kusursuz insan yapısı bu resimde görülmemektedir. Portreye ilk bakıldığında bariz bir şekilde görülen el ele tutuşmuş çift ve etrafındaki objeler, özenli olarak incelendiğinde birkaç sembolik anlatıma ulaşılabilir. İlk bakışta resimde ilgi çeken nokta çiftin konumlandırılışıdır. Dönemin toplumsal rollerine uygun olarak, dışarı ile bağlantı halinde olan ve çalışma hayatında aktif rol oynayan erkek, pencere önünde; ev işleriyle uğraşan kadın ise evin iç kısmına daha yakın şekilde resmedilmiştir.Çiftin, gümüş manşet detaylı ve kürklü kıyafetlerinden zengin ve soylu bir aile oldukları sonucu çıkarılmaktadır. Resmin yapılış amacına dair birkaç teori mevcuttur. Resimde Giovanni di Nicolao Arnolfini ve eşi Giovanna Cenami’nin düğün töreninin resmedildiği düşüncesi en genel görüştür. Fakat resimde sanatçının 1434 tarihli bir notu bulunmasına karşın, Cenami’nin 1433’te vefat etmiş olması kafalarda soru işaretleri oluşturmuştur. Bundan dolayı oluşan ikinci teori ise; Cenami’nin ölümünden önce başlandığı düşünülen resmin ancak ölümünden sonra tamamlanmış olabileceğidir. Tüm bu farklı yaklaşımlar da gösteriyor ki Eyck, bize incelememiz ve anlayabilmemiz için çok güzel bir gizem bırakmış durumda. Gelin bu gizemin parçalarını beraber birleştirelim.

    1.Elmalar

    Resimde Arnolfini'nin hemen arkasında bulunan elmaların, ilk günaha gönderme yapmak için kullanıldığı düşünülüyor.

    2. Avize

    Resimde odak noktasında yer alan avize, yine ailenin gösterişli yapısına uygun olarak heybetli bir şekilde asılı durmaktadır. Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta; avizede tek başına yanan mumdur. Bunun Tanrı'nın Her Şeyi Gören Gözü'nü sembolize etmek için kullanıldığı düşünülmektedir. Ayrıca yanan mumun Arnolfini’nin olduğu tarafta yer alması hayat ışığı olarak yorumlanmasına da sebep olmuştur.

    3. Köpek

    Resimde çiftin önünde yer alan köpek, Flaman ressamların sıkça kullandığı bir semboldür. Farklı birkaç resimde de kullanılan köpek figürü sadakati temsil etmektedir.

    4. Süpürge ve Tespih

    Resimde aynanın iki yanında bulunan süpürge ve tespih; Hıristiyanlığın “çalışma” ve “dua etme” öğüdünü temsil etmektedir.

    5. Dış Bükey Ayna

    Resmin ortasında yer alan ayna ise, dikkatle bakıldığında birçok sembolik öge barındırmaktadır. Öncelikle aynanın etrafında yer alan on küçük resimde İsa’nın Çilesi’nin resmedildiği görülür. Flaman ressamın bu kadar küçük ayrıntıları resme nasıl işlediği ise hala gizemini koruyan bir ayrıntı. Ayna incelenmeye devam edildiğinde yansıyan figürler göze çarpar. Yansımada çift ve köpek dışında iki kişi daha bulunmaktadır. Burada bulunan kişilerin ressam Jan van Eyck ve öğrencisi olduğu düşünülmektedir. Ayrıca aynanın altında Latince yazılmış olan "Jan van Eyck buradaydı." yazısı resmin evliliğe şahitlik etmek için yapılmış olabileceğini düşündürür. O zamanlarda yapılan eserlerde ressamın imzasının bulunması hoş karşılanmıyor olsa da, Eyck yine farklılığını ortaya koymuştur. Bu detaylarla beraber resmin zarafeti de göz önünde bulundurulduğunda, eserin neden bu kadar ilgi gördüğü anlaşılmış olur. Eyck, her ne amaçla yapmış olursa olsun, bize ders niteliğinde bir eser bırakmıştır. Eserin üzerindeki belirsizlik, her geçen gün resmin güzelliğine katkıda bulunmaya devam ediyor. Hakkında ortaya atılan teorileri ve düşünceleriyle “Arnolfini’nin Düğünü”, üzerindeki ilgiyi sonuna kadar hak etmiş görünüyor. Kaynak: 1, 2,      

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.