Akıllara Durgunluk Veren Sanat: Hft The Gardener

Akıllara Durgunluk Veren Sanat: Hft The Gardener
  • 3
    0
    1
    0
  • 1958 doğumlu İngiliz sanatçı Suzanne Treister, resim ve videolarının yanında, sanatına, günümüz dünyasının en büyük gerçeklerinden biri olan interneti ve internetin getirdiklerini de (sanal gerçeklik, video oyunları vs.) entegre ederek çalışmalarını ortaya koyuyor. Odaklandıkları arasında; toplum, teknoloji, inançlar, insan gibi konular mevcut. Treister’in en ilginç yanlarından bir tanesi de çalışmalarında kurgusal sanatçılar kullanarak, yeni baştan biyografilerini oluşturuyor olması. Tam tersi bir şekilde sanatçıları ortaya koyduktan sonra, onlara uygun sanat eserleri üretiyor da diyebiliriz. Türkiye’ye onu tanıtan eserlerinin başında da yine bu yöntemle ortaya koyduğu “HFT The Gardener” geliyor. Çalışmasında, sanat eserini ortaya koyan sanatçı, Hillel Fischer Traumberg adıyla karşımıza çıkıyor. Traumberg, algoritmalar üzerinde yüksek frekanslı işlemler yapan bir borsacı. Bir gün işinin başındayken yarı halüsinojenik bir durum yaşıyor. Zaman içerisinde birkaç kez tekrarlayınca Traumberg, psikoaktif ilaçları denemeye karar vererek bir tedarikçiden gerekli ilaçları sağlıyor. İlk başlarda küçük dozlarla başlasa da ilaçların etkileri sebebiyle yaptığı işte algoritmalara bakışı değişiyor. Zamanla Traumberg psikoaktif ilaçlardan daha çok psikoaktif bitkilerle ilgilenmeye başlıyor. Bu bitkilerin nerede yetiştikleri, nasıl kullanıldıkları, ne etkilere sebebiyet verdikleri gibi çeşit çeşit bitki hakkında araştırmalar yapmaya başlıyor. Bir liste oluşturmaya başlayarak bitkileri moleküler formüllerine kadar sıralarken içinde yeni bir merak oluşuyor. Acaba bu moleküler sistemi kendi borsa algoritmalarına uygularsa, ilaçların beyninde yaptığı etkiyi borsa performansında da görebilir mi? Bu enteresan sorunun ardından harekete geçiyor ve uygulamalara başlıyor. Durumu fark eden patronunun ise Traumberg’e ulaşması çok da uzun sürmüyor. Kariyeriyle yolu işte bu noktada ayrılıyor. Traumberg, elde ettiği birikimini de kullanarak şehrin diğer ucunda, hemen hemen şehre 360 derece hâkim olan bir çatı katına taşınıyor. Yeni mahallesinde zaman zaman gezintiye çıkan Traumberg’in yeni dairesini psikoaktif bitkilerle doldurması, yakınlarda bulunan yerel çiçek pazarı sayesinde çok da uzun sürmüyor. Bir gün kendi bitkilerinin isimlerine göz atarken aklına yeni bir fikir geliyor. Bitkilerini ilkokuldan kalma İbranice bilgisini kullanarak Fonetik İbranice’ye çevirmek ve çevirdiği isimlerin de sayısal karşılıklarını bulmak. Bir süre bu fikrini gerçekleştirebilmek adına deneyler yapıyor. Bu deneylerin devam ettiği sırada, çalışmalarına ayrı bir boyut katacak yeni bir fikir daha edinmesi, masanın üzerinde duran Financial Times sayesinde çok da uzun sürmüyor. ‘FT Global 500’ sıralamasındaki şirketler ile kendi psikoaktif bitkilerinin numaralarını eşleştirmek… Bitkilerin İbranice isimlerinin sayısal karşılıkları FT Global 500 sıralamasındaki hangi şirketin sırası? Bunun sonrasında her şirkete karşılık gelecek olan psikoaktif bitki gruplarını ve bunların görsellerini toplayan bir algoritma geliştiriyor. Elde ettiği bitki görsellerini illüstrasyona çeviriyor. Daha önceki iş seyahatleri dolayısıyla anılarında kalan, eserlerini görme fırsatı yakaladığı sanatçı Adolf Wölfli aklına geliyor ve etkiliyor Traumberg’i. Hipnotik bir etki altındayken kendini bir tekno-şaman olarak tanımlayarak evreni, maneviyatı ve sermayeyi yapısını yeni bir sanat formuna dönüştürmeye başlıyor. Bir sanat simsarı olan bankacı arkadaşı, yeni apartmanında onu ziyarete gidince gördükleri karşısında ağzı açık kalıyor. Çalışmalarını sergilemesi için Traumberg’i ikna etmeye çalışıyor ve halüsinojenik bir etki altında olması sebebiyle kolayca bu teklifi kabul ediyor Traumberg. Açılan sergiyle birlikte birçok eseri satılıyor. Sanatçının kafasında olan asıl şey ise, eserlerinin satılmasından çok, bu psikoaktif bitkilerin insan beyninin tamamen ortadan kaldırıp kaldıramayacağı oluyor. Deneyimleri gerçek mi, yoksa hayal mi? Bilincin doğası, bedenden bağımsız olarak var olabilir mi? Traumberg’in çalışmaları sona erdirmeden, algoritmalar konusundaki deneyimlerine dayanarak yeni bir algoritma geliştirmeye karar veriyor: bir algoritma hakkında bilgi elde etmeye çalışan bir başka algoritma. Evrenin bir parçası mı, bütünü mü yoksa hiçbiri mi olduğu hakkındaki algoritması hakkında bir algoritma geliştirmeye çalışan bir beynin… İşte sanatını böyle bir hikayeyle birleştirerek, küresel sermayenin büyük bir kısmını elinde tutan firmaların borsa hareketlerini inceleyerek, bitkiler hakkında derin araştırmalar gerçekleştirerek bu iki ayrı dünyayı bir araya sayılarla getiriyor Suzanne Treister. Çok sayıdaki keşfin bir arada bulunduğu bir topluluk aslında HFT The Gardener. 1 2

    Yorumlar (1)
    • 16. Bienal'de inceleme fırsatım olmuştu, her bir sanatçının çalışması bölümler halinde ayrılmıştı. Bir sürü heybetli ve görsel olarak dikkat çeken çalışma vardı hatta bir kısmının hareket ve ses detayı da bulunuyordu. Her bir bölümden diğer bölüme hayranlıkla geçerken, birden çok sade masalar üzerine tek tek yerleştirilmiş, kağıt üzerinde bir takım çizimler, notlar vs. karşılaştım. ilk bakışta orta okul performans ödevi gibi görünüyordu, biraz dikkatli bakıp içeriğe yoğunlaşınca çok etkilenmiş. Gerçekten hayranlıkla tek tek incelemiştim. Çok başarılı aktarmışsınız, teşekkürler.

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.