Kitap vs. Film: Harry Potter ve Ateş Kadehi (2005)

Kitap vs. Film: Harry Potter ve Ateş Kadehi (2005)
  • 1
    0
    0
    0
  • J.K. Rowling'in, hızını alamayıp yarattığı büyülü evreni daha da genişleterek 2000'de yayımladığı dördüncü kitabı Harry Potter ve Ateş Kadehi, 2005 yılında beyaz perdeye uyarlandı. Donnie Brasco (1997) ve Prince of Persia (2010) filmleri ile öne çıkan İngiliz yönetmen Mike Newell, bu beyaz perde uyarlamasında bayrağı Cuaron'dan devralmıştı. Dilerseniz kitap ile film arasındaki farklılıkları ve filmde göze çarpan detayları konuşmaya başlayalım.

    1. Quidditch Dünya Kupası 

    Üçüncü kitabın sonunda, Quidditch Dünya Kupası'nın ağustos ayında İngiltere'de düzenleneceğini öğrenmiştik. Babası Sihir Bakanlığı'nda çalıştığı için bilet bulmasının pek zor olmadığını söyleyen Ron, Harry'yi de davet etmişti. İngiltere dışındaki ulusların büyücü toplumlarını da tanımaya başladığımız bu kitap için Dünya Kupası şüphesiz büyük önem arz ediyor. Ancak filmin derdinin büyücü toplumları olmadığını biliyoruz. Kitapta Molly Weasley, Harry'nin eniştesi ile teyzesine izin mahiyetinde bir mektup gönderip Harry'yi Dünya Kupası için evlerinde konuk edebileceklerini söylüyor. Bunun için de eşi Arthur, Harry'yi almak için Dursley'lerin evine geliyor. Muggle taşıtı ile yolculuk edeceği beklenen Arthur, Ron ve ikizler ile birlikte uçuç tozu aracılığıyla Dursley'lerin şöminesine cisimleniyor. Oldukça ilginç ve bir o kadar da komik olan bu karşılaşma filmde yer almıyor. Harry, Kovuk'a gittiğinde tüm Weasley ailesinin orada bulunduğunu görüyor. Birlikte bahçede akşam yemeği yiyorlar. Filmlerde bu kareyi bir kere bile görememiş olmanın hayal kırıklığını yaşıyoruz. Öte yandan film, Kovuk'a çoktan ulaşmış olan Harry'nin kabusu ile açılıyor. Arthur Weasley'nin talimatı ile sabah erkenden uyandırılıp yola çıkıyorlar. Ancak Arthur dışında kimsenin nereye gittikleri konusunda bir fikri yok. Tüm yaz boyunca konuşulan Dünya Kupası'nın final maçına gittiklerinden haberlerinin olmaması sizce de mümkün mü? Dünya Kupası'nda Hogwarts'tan yeni mezun olan Oliver Wood ile karşılaşan üçlü, Wood'un Puddlemere United adlı quidditch yedek takımı ile anlaşma imzaladığını öğreniyorlar. Azkaban Tutsağı'nın beyaz perde uyarlamasında da yer almayan Wood'un akıbeti, doğal olarak havada kalıyor. Filmin, soluk kesen İrlanda ve Bulgaristan final maçına yeteri kadar değinmemesini söylemeye gerek var mı? Doğru dürüst bir quidditch maçı izleyemeden serinin bitmesi bir hayli üzücü.

    2. Dumstrang Enstitüsü ve Beauxbatons Sihir Akademisi

    Harry'nin dördüncü senesinde, uzun yıllardır ara verilmiş olan Üç Büyücü Turnuvası Hogwarts'ta düzenleniyor. Üç büyük okul arasında uluslararası sihirsel işbirliğini ve dostluğu pekiştirmek için düzenlenen bu turnuvaya katılan diğer iki okulun öğrencilerinin tek cinsiyette olması, akıllarda soru işaretine sebep oluyor. Halbuki Rowling, kitabında bu iki okulun sadece kız veya erkek öğrencilere eğitim verdiği üzerine bir şey belirtmiyor. Bunun dışında film, izleyenlere okullarla ilgili herhangi bir bilgi vermiyor. Bu nedenle, bahsi geçen bu yabancı okullar oldukça yüzeysel bir şekilde ele alınıyor.

    3. Ev Cini Refahını İlerletme Topluluğu (E.R.İ.T)

    Hermione, Quidditch Dünya Kupası'nda Barty Crouch'un ev cini Winky'nin yaşadıklarını duyduğunda yaşadığı üzüntüyle başlayan ev cini hakları savunuculuğunu, Hogwarts'ta, Büyük Salon'un alt katındaki mutfakta çalışan ev cinlerini keşfettiğinde daha da ileri taşıyarak bir topluluk kuruyor. Çalışan ev cinlerine maaş bağlanması, haftalık izin sağlanması gibi temel hakların savunuculuğunu yapan Hermione, çevresindeki tüm ev cinlerine haklarını savunmaları konusunda yardımcı olmaya çalışıyor. Hermione'nin bu davasını ne yazık ki filmde görme şansı bulamıyoruz.

    4. Görevlere Gece Gündüz Hazırlanan Üçlü

    İsmini kupaya atmadığı halde turnuvaya seçilen talihsiz Harry'miz için birbirinden zorlu üç göreve hazırlık süreci bir hayli çetrefilli geçiyor. Cisimleri büyücünün olduğu bölgeye çeken büyü olan ''Accio''yu Hermione ile birlikte gece gündüz pratik yaptıklarını, kitabı okuyanlar olarak biliyoruz. Salt görevlere odaklanan film, hazırlık sürecini görmezden geldiği için oldukça yüzeysel kalıyor.

    5. Dumbledore'un Almaya Başladığı Önlemler

    Harry, hastane kanadında yatarken Mcgonagall ile sihir bakanı Fudge'ın tartışmasına şahit oluyor. Tartışmanın sebebi ise bakanın yanında bir ruh emicinin, Voldemort'un geri döndüğüne dair tek kanıt olan Barty Crouch Junior'ı öpüp bilincini kaybetmesine sebep olması. Bu nedenle sihir bakanı Karanlık Lord'un geri döndüğüne inanmıyor ve Dumbledore ile Mcgonagall'ın karşısında yer alıyor. Dumbledore, bakandan beklediği yardımı alamayınca hızla harekete geçiyor. Önce Hagrid ve Madam Maxime'i devleri kendi taraflarına çekmek amacıyla görevlendiriyor. Arthur Weasley'den bakanlıkta güvendiği kişileri toplamasını rica ediyor. Sirius'tan ise eski ''tayfa''yı toplamasını söylüyor. Böylelikle Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın tekrardan bir araya geleceği anlaşılıyor. Tabi bunları filmin sonunda izleyemiyoruz.

    6. Hermione'nin İntikamı

    Gerçekleri çarptıran acımasız gazeteci yazar Rita Skeeter, yıl boyunca gerek Harry'nin, gerekse Hermione, Dumbledore ve Hagrid'in hakkında birçok asparagas haber çıkarıp onların başını ağrıtıyor. Yazılarında paylaştığı bazı bilgileri nasıl öğrendiği üzerine kafa yoran Hermione, sonunda Skeeter'ın sırrını açığa çıkarıyor. Rita Skeeter, aslında bakanlığa kayıtlı olmayan bir animagus ve istediği zaman bir sineğe dönüşebiliyor. Hermione, Skeeter'ı animagus halinde yakalayıp cam bir kavanoza tıkıyor ve bir daha Harry ve diğerleri hakkında yanlış haberler yazdığı takdirde onu bakanlığa şikayet edeceği konusunda tehdit ediyor. Ne var ki bu bölüm filmde yer almıyor ve Skeeter'ın akıbeti havada kalıyor. Seriye katılan birçok yeni karakter yer alıyor bu kitapta. Birçoğu filmde de yer alıyor. Bu karakterleri canlandıran oyuncular, gerçek anlamda işlerinin hakkını veriyorlar. Bu nedenle filmde öne çıkan en önemli detay, yeni karakterleri canlandıracak oyuncuların mükemmel seçimi olarak öne çıkıyor. Her geçen kitapta, sayfa sayısının arttığını ve evrenin daha da genişlediğini biliyoruz. Ancak filmler, çoğu zaman genişleyen bu evrene kayıtsız kalıyorlar. Bize de burada söylenmek düşüyor.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.