Geçtiğimiz yıl, festivallerde adından sıkça söz ettiren Sauvage (Vahşi), hayatını seks işçiliği yaparak kazanan, vahşi, bir o kadar da masum ve çekici 22 yaşındaki Léo (Félix Maritaud)'nun zorluklara göğüs gererek tutunmaya çalıştığı sıra dışı yaşamını konu alıyor. Film, Altın Kamera, Kuir Palmiye, Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü ve Yükselen Yıldız kategorilerindeki adaylıkları ile Cannes'da dikkatlerine üzerine çekmeyi başarıyor. Açılış sahnesinde bir doktorun (Lionel Riou) bir hastayı (Félix Maritaud) muayene etmesini izliyoruz. Doktor, hastanın soyunmasını istiyor ve daha sonrasında bu muayene farklı bir boyuta evriliyor. Doktorun aslında vergi dairesinde çalıştığını, hastanın da bir seks işçisi olduğunu anlıyoruz. Muayene olarak izlediğimiz kısım da ''role play''den ibaret. Vahşi, açılış sahnesinde ters köşe yaparak izleyenleri şaşırtmayı başarıyor.  Ücretini aldıktan sonra her zamanki ıssız sokağına doğru yol alıyor Léo. Bu sokakta, akıllı telefonları ile aplikasyonları olmayan onlarca erkeğin geleneksel yöntem ile vücutlarını sattığını görüyoruz. Ancak içlerinden biri var ki Léo'nun aklından çıkmıyor: Ahd (Eric Bernard). Ahd, Léo'nun aksine heteroseksüel ve ''gay 4 pay'' türünden bir seks işçisi. Yaptığı işi yaşam tarzı olarak benimsemekten çok bir geçim kaynağı olarak görüyor.  Léo, Ahd'a olan hissinin karşılığının olmadığını bilse de ondan vazgeçemiyor. Ahd onun bu hayatta tutunacak tek dalı. Öte yandan Ahd da bunun farkında. Kardeşi gibi gördüğü Léo'nun yanında uyumasına, ona sarılmasına izin veriyor ve sürekli arkasını topluyor.  Léo'nun takıntısı haline gelen Ahd, onu hırpalayan müşterilerinden kurtardıktan sonra ona bir tavsiyede bulunuyor: ''Kendine yaşlı bir adam bul. Zengin biri olsun ve kaçın buralardan, sahip olabileceğimiz en iyi seçenek bu.'' Ancak Léo'nun çevresinden, yaşam tarzı olarak benimsediği fahişelikten ve sokaklardan kaçma arzusunun olup olmadığı bir soru işareti.  Film, sürekli şiddete maruz kalan Léo üzerinden seks işçiliğinin olası tehlikelerini cesurca ele almaktan kaçınmıyor. Bunu ''kamu spotu'' olmaktan veya yüksek ajitasyon dozu vermekten kaçınarak veren film sadece yaşananlara tüm gerçekliği ve çıplaklığıyla odaklanıyor. 38. İstanbul Film Festivali'nin ''Nerdesin Aşkım'' kategorisinde yer alan Sauvage (Vahşi), Camille Vidal-Naquet adlı Fransız yönetmenin ilk uzun metraj denemesi olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda filmin senaryosunu üstelenen Naquet, ilk denemesinde Amerika'dan İsrail'e uzanan çeşitli festivallerdeki adaylıkları ve ödülleri ile dikkatleri üzerine çekiyor. 10 Nisan akşamı City's Cinemaximum'da gösterilen filmin ardından düzenlenen söyleşiye katılan Félix Maritaud, filmdeki karakterlerin kurmaca olduğunu söylese de yönetmeni Naquet'in 3 yıl boyunca Paris'teki erkek seks işçileri ile vakit geçirerek onların hayatlarını yakından gözlemleme şansı bulduğunu ekliyor.  Vücudunu bir ticari ürün olarak kullanmayı merkezine alan filmdeki oldukça cesur seks sahneleri ile Léo karakterine hayat veren Félix Maritaud'un akıl almaz performansı, kendisine Cannes'da ''Parlayan Yıldız Ödülü'' getiriyor. 120 BPM (Kalp Atışı Dakikada 120) (2017) filminden tanıdığımız Maritaud, kendisine seks sahnelerinin çekimi üzerine yöneltilen soruda: ''Oldukça rahattım, karşımdaki kişilerin de birer oyuncu olduğunu göz önünde bulundurarak yapmam gerekeni yaptım ve bu nedenle vücudumu tüm sahnelerde kullanma konusunda herhangi bir çekince veya kısıtlama hissetmedim.'' açıklamasında bulunuyor.  Seks işçilerinin maruz kaldıkları aşağılanma, dışlanma ve şiddeti izleyenlerin yüzüne çarpıcı bir şekilde vuran Vahşi ile Camille ve Félix'i kariyerlerinde büyük bir basamak atlıyorlar.