Mizahi Bir Sistem Eleştirisi: Kibar Feyzo (1978)

Mizahi Bir Sistem Eleştirisi: Kibar Feyzo (1978)
  • 0
    0
    0
    0
  • Senaryodaki hikâyeleri bizlere yansıtan oyunculara duyduğumuz sempati ya da onlara içten içe beslediğimiz gizli bir hayranlıktır çoğu zaman bizlere filmleri izleten, sevdiren. Bazen de daha önceki işlerinden bildiğimiz, tanıdığımız bir yönetmenin yine beğendiğimiz önceki çalışmaları gibi kusursuz bir iş çıkaracağı düşüncesi kitler bizleri ekrana. Bir de bazı filmler vardır ki senaryoları ince mizah kalıntıları yüklüdür, içlerinde sivri bir dil ile ve zekice yoğurulmuş bir şekilde hâlen daha insanların dillerine yapışmış göndermeler barındırır. Ve göndermeleri çok iyi bir şekilde, gerek canlandırdıkları karaktere gerekse de hikâyenin bütününe yaptıkları katkıyla seyirciye aktaran birbirinden uyumlu oyuncular ve bu oyuncuların yaptıkları katkılarla filmleri efsane haline getiren sahneler, bu filmleri izleyici gözünde hak ettiği yere ulaştırıp beğenilmesini sağlar. 1978 yılında sinema emekçisi İhsan Yüce'nin hikâyesinin yönetmen Atıf Yılmaz'ın gözünden çekildiği Kibar Feyzo filmi bu tür filmlere en güzel örnektir bence. Çekildiği dönemde tam bir sistem eleştirisi olarak ele alınan bu kült film, senaryoda yansıtılan konusu itibari ile bir komedi-dram filmidir. Komedi-dram filmidir ama filmin senaryosunda barındırdığı çatışmalar, geçmiş dönem Türkiye'sine yapılan göndermeler ve bir dönemin eskilerinin başını ağrıtan, canını yakan ağalık, başlık parası gibi toplumun kan ağladığı sorunlar da filmde görmezden gelinmeyerek senaryoya ustalıkla aktarılmıştır. Komedi türünde çekilen bu film, değerini bilen izleyiciler nezdinde çoktan kült yapımlar arasında yerini almıştır. Şiirler yazıp şairlere ayıp olmasın diyerek yayımlamayacak kadar kalender ve alçak gönüllü, bunun yanında heykeller inşa edip resimler çizecek kadar da yaşamı sanatla geçmiş bir sinema emekçisi olan İhsan Yüce tarafından kaleme alınan senaryo, dönemin şartları ve içerisinde bulunduğu politik durum da göz önünde bulundurularak ince mizah yüklü zekice hazırlanmış replikler ile doludur. Bu repliklerin yanı sıra incelik ve ustalıkla beraber sinema emekçisi İhsan Yüce'nin kalemiyle harmanladığı göndermeler de mevcuttur filmde. Örneğin Şener Şen ustanın hayat verdiği Maho Ağa karakterinin filmde zorbalığına ve faşistliğine karşı seslerini yükselten köylüsüne dönük söylediği "Ula şurada 141 142 başsınız, hepinizi ben besliyim, vallaha sataram bu köyü ha! Bakalım o zaman ne yapacaksınız!" repliği, Türk Ceza Kanunun 141 ve 142. maddelerine yapılan bir göndermedir aslında. Tam anlamıyla bir sinema emekçisi ve sanat adamı olan İhsan Yüce imzalı bu yapım, içinde barındırdığı bu politik göndermeler ve sağlam bir şekilde ortaya koyulan sistem eleştirisi nedeniyle 1988 yılına kadar yasaklı filmler arasında yer aldı memleketimizde. Bu yasak daha sonraları özel televizyonların hayatımıza girip yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlamasıyla son buldu ve bu kült yapım seyircisiyle buluşabildi. Gerek hikâyenin güzelliği ve işlediği konu nedeniyle senaryonun altın değerinde olması gerekse de oyuncuların bu hikâyeyi çok iyi bir şekilde bizlere aktarması filmi hak ettiği yere getirmiştir yaklaşık 10 yıllık yasaklılığı bittikten sonra. Umarım böyle mizahi bir şekilde sistemin eleştirildiği nice güzel filmler görürüz yasaklanmadan.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.