"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamsonun 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
-Nazım Hikmet
Tarihte ölümünün ardından uzun yıllar geçmesine rağmen hakkındaki tartışmaları bitmeyen birçok önemli kişi var. Bu tartışmaların, yüzyıllar boyu farklı kültürlere ve düşüncelere ev sahipliği yapan ülkemizde olmaması da düşünülemez tabii ki. Türkiye'de bu tartışmaların odağındaki en büyük isim olarak Nazım Hikmet'i koymamız yanlış olmaz sanıyorum. Yazdığı ölümsüz dizelerin yanında, yaşadığı mücadelelerle de ülkemiz tarihinde derin izler bırakmış olan Nazım, aramızdan ayrılışının ardından elli beş yıl geçmesine rağmen bir tartışma konusu ve hâlâ onu çok sevenler olduğu gibi ondan nefret edenler de mevcut.
Nazım'ın hakkındaki tartışmaların en büyük malzemesi, solcu ve komünizmi benimseyen kişiliği. Dönemin yeni kurulmuş Türkiyesi, Batı yönetimlerinin etkisinde kalmış ve bu yönetimlerin düşünce yapısını benimseyerek komünizmle koşulsuz şartsız bir mücadele içerisindeydi. Bu gelişmelerin ışığında ise kitapları yasaklandı, hapse atıldı ve sürgün hayatı yaşamaya mahkum edildi. Her zaman Türk sağının hedefinde oldu ve çeşitli iftiralara maruz kaldı. Fakat bunlarla birlikte, kendi görüşünde olan sol görüşlü insanlar tarafından da sevilmiyordu. Bunun en büyük sebebi Nazım'ın çok tanınan ve sevilen bir şair olmasıydı. Hayran kitlesinin her geçen gün arttığı bu dönemde, katıldığı konferanslar dolup taşıyor ve kendisine olan ilgi çok büyük bir düzeye ulaşıyordu. Bir zamanlar kendileriyle aynı seviyede olan, Nazım'ın bu denli popüler olmasını kıskanan bazı isimler, ona çeşitli iftiralar ve ithamlarla saldırdılar ve başarısız olmasını istediler. Aynı zamanda bu popülerlik, Türkiye Komünist Partisi'ni de rahatsız ediyordu. İnsanları etkileme gücünün yanında özgür ve sözünü asla sakınmayan kişiliği, onu etkisi altına almak isteyen parti liderlerinin hoşuna gitmiyordu. Ona yaşamı boyunca sorun yaşatan muhalif kişiliği, yalnızca Türkiye'de değil Rusya'da da ortaya çıktı. Rusya'da dönemin Stalin rejimini eleştiren birçok oyunu yasaklanmış ve o dönem ülkede "komünizm karşıtı" olarak bilinmiştir. Fakat burada ilginç olan kısım, Türkiye'de "komünizm sempatizanı" olduğu gerekçesiyle hapse atılan Nazım'ın, Rusya'da "komünizm karşıtı" olarak görülmesidir. Bu iki durum da gösteriyor ki Nazım'ın arkasına insanları toplayan ve "sesi gür çıkan" bir insan olması, baskıcı rejimler tarafından susturulmak istenmesine yol açmıştı. Ve bu istek öylesine büyüktü ki, Nazım her an öldürülme veya hapse girme korkusu içinde tedirgin bir yaşam sürmeye mecbur kaldı. Nazım Hikmet Türk Edebiyatının en büyük isimlerinden biridir. Sadece ulusal kalmamış ve evrenselliğe ulaşarak ismi çok büyük edebiyatçılarla beraber anılmıştır. İnancından ve düşüncelerinden hiç vazgeçmemiş, bu fikirleri için sonuna kadar mücadele etmiştir. "İnsanların ve bütün toplumların eşit olduğu ve hep birlikte barış içinde yaşaması gerektiği" görüşünü benimsemiş ve bu doğrultuda kendine en yakın görerek seçmiş olduğu görüş, o günün "alçak sesi" olduğu için kendine düşmanlar edinmişti. Edindiği düşmanların kendisine hiç tereddüt etmeden vurduğu "vatan haini" yaftasına ise gülüp geçiyordu. Nazım, hiç hak etmediği bu ithamların ardında vatan hasretiyle aramızdan ayrıldı. Ayrıldı ayrılmasına ama, arkasındaki tartışmalar halen sürüyor."Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim."
Yazımızı Nazım'ın bu sitem dolu şiirinin son dizeleriyle noktalayalım;"vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Yorum Bırakın