İlk bölümü (Cartman Gets An Anal Probe) 1997’de yayınlanan ve zaman içinde gerçek bir çılgınlığa dönüşen South Park, tam 20 yıldır hayatımızda.
Bu seri, izleyenlerini karınları ağrıyıncaya kadar güldürmekle kalmadı hiçbir zaman. Bu nedenle yalnızca “izlenebilecek en komik dizilerden biri” demekten ziyade, “izlenebilecek en güzel dizilerden biri” demek daha doğru geliyor.
Ne yaptılar?
Petrol aşkıyla yanıp tutuşan Amerikan hükumetinden başlayarak siyasete, toplumsal ve evrensel değer yargılarına, “white trash” Amerikan cahilliğine, aptallığa, orta doğuya, teröre, yalnızca para kaygısındaki piyasa müzisyenlerine, din ve vicdan sömürüsüne, sansürcülüğe, insanları hayal gücünden yoksun bırakmayı aşılayan bütün değerlere, önyargılara ve ayrıştırıcılığa tabiri caizse “giydirdiler”, ve bunu çok komik yaptılar.
İşte South Park’ı dünyanın en güzel işlerinden biri yapan da, hiçbir zaman sırıtmayan bu uyumdu.
[caption id="attachment_2502" align="alignnone" width="900"]
South Park'ın yaratıcıları Trey Parker ve Matt Stone.[/caption]
Özellikle ilk sezonlarda, bölüm sonlarında grubun en yakın iki arkadaşı Stan ya da Kyle’dan birisi “Guys, I’ve learnt something today.” diye lafa girer ve inanılmaz mesajlar verirdi.
Olaylara çoğunlukla, 8 yaşındaki bir çocuğun bütün bu saçmalıklara anlam verememesi üzerinden gidildi. Verilen mesajlarsa toplum olabilme yetisi yönünden birleştirici, birey ve düşünce bağlamında bağımsızlaştırıcı öğütler niteliğindeydi.
Yetişkinler için yapılan ilk çizgi dizi değildi belki, fakat bu ironiden en çok yararlanandı.
South Park, izleyenlerine o kadar çok şey kattı ki, tüm sezonlarını 2-3 defa izlemiş insanlar görürsünüz. Bitse bile izlenir tekrar tekrar. Kahvaltıda, akşam bira eşliğinde... Biz de bu gruba dahiliz. :)
South Park mizahı ironiden, sarkastik diyaloglardan ve gerçeküstülükten sıkça yararlanır. Senaryolar Trey Parker tarafından yazılır. Senaryo yazım tekniği birkaç olayın gelişerek kesişimi yönünden benzerlik gösterse de, olayların nasıl gelişeceği hiçbir sınıra bağlı kalmaz; kontrolden çıkıp son derece absürd noktalara kadar dayanabilir, karakterler tuhaf özelliklerle karşınıza çıkabilir.
Öyle ki, örneğin dizideki İsa Peygamber’in kendine özel bir talk show programı vardır ve yayına telefonla bağlanan "evlatlarının" sorunlarını çözer. “Jesus Christ!” repliğiyle ünlüdür.
Saddam, Şeytan, Mel Gibson, Michael Jackson, Britney Spears, Bush, Obama, Clinton ve daha birçoğu zaman zaman dizide yer bulur. “Ünlü eleştirisi” dizide geniş bir yer tutmakta.
Bunun yanında birçok ünlü aktör ve sanatçı, dizinin seslendirmelerine konuk olmuştur. Radiohead, Korn, George Clooney (Stan’in gay köpeğini seslendirmiştir ve yalnızca havlamıştır), Ozzy Osbourne, Robert Smith (The Cure) ve Jennifer Aniston bunlardan bazıları.
20 dakikayı biraz geçen bölümlerden oluşan dizide, bölümler birbirinden bağımsızdır (18.sezonla birlikte birbirine bağlı bölümler içeren konsept sezonlar olarak devam etti) ve her bölümde 8-9 yaşlarındaki Stan Marsh (Stan 1 yaş büyüktür, diğerlerine göre daha olgundur ve grubun bir bakıma lideridir), Kyle Broflovski (Yahudidir, duygusal ve iyi niyetlidir, Stan'in en iyi arkadaşıdır. Eric'le asla anlaşamaz), Eric Cartman (grubun arıza elemanıdır, tombul ve öfkelidir, faşist fikirlere sahiptir ve yeteneklidir. Kyle'dan nefret eder) ve Kenny McCormick (ailesi son derece fakirdir, babası alkoliktir. Sekse çok düşkündür)’in başından geçen farklı maceralar işlenir.
Ana karakterlerin yanında; Token Black (siyahi sınıf arkadaşları), Butters, Wendy Testaburger (Stan’in kız arkadaşı), Tweek (anksiyete bozukluğu hastası bir çocuk), Mr. Garrison (Ya da Mrs. Garrison, çünkü sonradan cinsiyet değiştirme ameliyatına girmiştir ve şizofrendir), Randy Marsh (Stan’in babası ve dizinin en komik karakteri denebilir) ve daha onlarcası da büyük rol oynar.
Durum komedisinin en güzel örneklerini görebileceğiniz dizi, literatürümüze “South Park sessizliği” kavramını da sokmuştur.
Gelelim yazının sonuna.
Bu 10 bölümü seçmek o kadar zor oldu ki... Ve daha da zoru, bunları bir de kendi arasında sıralamak oldu. Bizim için her birinin ayrı yeri var. Yine de biz sıralamayı, sizlere seçim kolaylığı sağlamak adına yerinde buluyoruz.
Genellikle “çok uzun, başlayamam” cümlesiyle karşılaşıyoruz. South Park gibi bir dizide bunun aslında daha güzel bir şey olduğunu söylemeliyiz, çünkü keşke hiç bitmese.
Umuyoruz ki bu seçki, diziye en baştan başlamanız gibi harika bir karar vermenize sebep olur.
10. The Biggest Douche in the Universe (6x15)
Belki siz de hatırlarsınız, ölülerle konuştuğunu iddia eden medyumların televizyon programları modaydı ve insanlar ümitsizce programa katılıyor, kaybettiği yakını hakkında medyumdan gözyaşlarına boğulmuş bir halde bilgi alıyordu. Tabii ki insanların en hassas noktasını hedef alan bu palavra şovlar, Amerikanları ekrana bağlıyordu. Medyum John Edward, bu sektörün en bilinen adamı. İşte bu bölümde South Park, konuyu genellikle her bölüm ölen ve sonraki bölüm canlanan Kenny’nin (bu sezonda tamamen ölmüştü) üzerinden işliyor ve Edward’a, masum ölü yakınlarını kandırdığı için “evrenin en büyük dangalağı” ödülünü veriyor.
(IMDb: 8,7)
9. Le Petit Tourette (11x8)
Bir gün markette gezinirken, annesinin yanında devamlı küfreden bir çocuk gören Eric Cartman, daha sonra bunun sebebinin “Tourette sendromu” olduğunu ve bu sendromun da istemsiz reflekslere sebep olduğunu öğrenir. İstediği zaman istediği şeyi söyleyebilme fikri Cartman’ı cezbedince, o da Tourette sendromuna yakalanmış gibi davranmaya başlar ve olaylar kontrolden çıkar.
(IMDb: 8,9)
8. Christian Rock Hard (7x9)
Stan, Kyle, Eric ve Kenny bir müzik grubu kurarlar. Fakat egosu yüzünden grupla anlaşmazlığa düşen Eric gruptan ayrılır ve Kyle’la iddiaya girerler. İddianın konusu, kimin daha önce 1 milyon albüm satarak platin albüme ulaşacağıdır. Doğal olarak Eric de, o dönem yükselen Hristiyan Rock akımını kullanarak iddiayı kolay yoldan kazanmak ister.
(IMDb: 9,1)
7. Butters’ Bottom Bitch (13x9)
Sally Darson isimli bir 4. sınıf öğrencisinin, erkek öğrencilere okulun arka bahçesinde 5 dolar karşılığı bir öpücük verdiği haberi tüm okula yayılır. O zamana kadar ilk öpücüğünü henüz almamış olan Butters, öpücükten sonra artık yetişkin bir erkek olduğunu ve bir mesleğe sahip olması gerektiğini düşünür. İşe Sally’ye müşteri çekerek bundan prim almakla başlar ve zamanla bir “öpücük şirketi” oluşturur. Sonrasında olaylar kontrolden çıkıp nerelere gelir, az çok tahmin edersiniz...
(IMDb: 8,7)
6. All About Mormons (7x12)
Stan’in ailesi klasik, fazla dindar olmayan Hristiyan bir ailedir. Derken oturdukları muhite yeni bir aile taşınır. İnanılmaz mutlu, saygılı ve hoşgörülü bu insanlar Stan’e başta ilginç gelse de, sonradan onlara ve aynı zamanda yeni sınıf arkadaşı olan akranına çok ısınır. İş inanç noktasına gelince, çok garip bir Hristiyanlık türü olan “Mormon” dinine mensup oldukları anlaşılır. Mormon inancının tarihte nasıl ortaya çıktığı hiçbir şekilde değiştirilmeden işlenen bu bölümde, gülmekten ölmeniz işten bile değil.
(IMDb: 8,9)
5. You're Getting Old (15x7)
Stan, 10 yaşına girer girmez derin bir depresyona sürüklenir. Eskiden severek dinlediği müzikler ve daha birçok şey onun için artık hiçbir anlam ifade etmez. Hatta o kadar ki, bunları bildiğimiz insan dışkısı olarak görür ve duyar.
South Park’ın en anlamlı ve en hüzünlü hikayesi diyebileceğimiz bu iki bölümü (hikaye bir sonraki bölümde de devam ediyor) muhakkak izlemelisiniz.
(IMDb: 8,6)
4. Scott Tenorman Must Die (5x4)
Birçok hayranına ve dolayısıyla IMDb’ye göre en iyi South Park bölümü var sırada.
Eric, bir gün arkadaşlarının yanına elinde bir tutam kıl ile gelir ve ergenliğe girdiğini iddia eder. Stan ve Kyle kılları nereden bulduğunu sorunca Eric, 10 dolar karşılığında Scott’tan aldığını söyler. (Scott Tenorman, Radiohead hayranı bir 8. sınıf öğrencisidir.)
İşlerin sandığı gibi olmadığını anlayan Eric, birkaç başarısız denemenin ardından, intikamını almak adına gelmiş geçmiş en şeytani planı hazırlar.
Bölümde Radiohead grubunu seslendirenler, gerçekten de Radiohead üyeleridir.
(IMDb: 9,6)
3. The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers (6x13)
Başlı başına kahkaha attıran adından da anlaşıldığı üzere bir Yüzüklerin Efendisi parodisi olan bu bölümde çocuklar “Yüzüklerin Efendisi’cilik” oynuyorlar. Stan’in babası Randy, onlara içinde Yüzüklerin Efendisi filmi olduğunu sandığı kasedi verir ve onlardan bu kasedi Butters’ın ailesine götürmelerini ister. Kasedi alan çocuklar, onurlu yolculuklarına başlarlar. Kaset gerçekten de çok etkili ve güçlüdür...
(IMDb: 9,3)
2. Woodland Critter Christmas (8x14)
Mükemmel bir bölüm daha. Konusu hakkında çok kısa bahsedelim. Christmas günü yalnız başınayken, bir anda sevimli Christmas hayvanlarıyla tanışan Stan, gönülsüz de olsa, onlara bazı isteklerinde yardımcı olur. Fakat gerçek bambaşkadır. Hayvanları tanıdığınıza memnun kalmayabilirsiniz...
Dizinin en tuhaf ve en komik bölümlerinden biri olan bu bölümde bir hikaye anlatıcısı edasında tanrısal anlatım tekniği kullanılıyor. Tabii, dalga geçerek.
(IMDb: 9,1)
1. Imaginationland (11x10)
Nihayet birinci sıraya geldik.
South Park’a başlamak için harika bir seçenek olmasının büyük etkisi var. Başlangıçta film olarak tasarlanan bu üçleme 10, 11 ve 12. bölümleri içeriyor ve gerçekten de 1999 tarihli South Park filmi gibi akıcı.
Her şey Eric Cartman’ın masal cinlerinin gerçek olduğunu iddia etmesi ve Kyle’ın buna karşı çıkmasıyla başlıyor.
İçerisinde masal, film, çizgi dizi karakterlerini barındıran “Hayalgücü Ülkesi”nin bir terör tehlikesi altında olduğu ortaya çıkıyor. ABD hükumetinin de müdahil olduğu olaylar öylesine dallanıp budaklanıyor ki, gerisini anlatıp bozmayalım. Sadece izleyin ve doyasıya eğlenin.
(IMDb: 9,1)
South Park'ın yaratıcıları Trey Parker ve Matt Stone.[/caption]
Özellikle ilk sezonlarda, bölüm sonlarında grubun en yakın iki arkadaşı Stan ya da Kyle’dan birisi “Guys, I’ve learnt something today.” diye lafa girer ve inanılmaz mesajlar verirdi.
Olaylara çoğunlukla, 8 yaşındaki bir çocuğun bütün bu saçmalıklara anlam verememesi üzerinden gidildi. Verilen mesajlarsa toplum olabilme yetisi yönünden birleştirici, birey ve düşünce bağlamında bağımsızlaştırıcı öğütler niteliğindeydi.
Yetişkinler için yapılan ilk çizgi dizi değildi belki, fakat bu ironiden en çok yararlanandı.
South Park, izleyenlerine o kadar çok şey kattı ki, tüm sezonlarını 2-3 defa izlemiş insanlar görürsünüz. Bitse bile izlenir tekrar tekrar. Kahvaltıda, akşam bira eşliğinde... Biz de bu gruba dahiliz. :)
South Park mizahı ironiden, sarkastik diyaloglardan ve gerçeküstülükten sıkça yararlanır. Senaryolar Trey Parker tarafından yazılır. Senaryo yazım tekniği birkaç olayın gelişerek kesişimi yönünden benzerlik gösterse de, olayların nasıl gelişeceği hiçbir sınıra bağlı kalmaz; kontrolden çıkıp son derece absürd noktalara kadar dayanabilir, karakterler tuhaf özelliklerle karşınıza çıkabilir.
Öyle ki, örneğin dizideki İsa Peygamber’in kendine özel bir talk show programı vardır ve yayına telefonla bağlanan "evlatlarının" sorunlarını çözer. “Jesus Christ!” repliğiyle ünlüdür.
Saddam, Şeytan, Mel Gibson, Michael Jackson, Britney Spears, Bush, Obama, Clinton ve daha birçoğu zaman zaman dizide yer bulur. “Ünlü eleştirisi” dizide geniş bir yer tutmakta.
Bunun yanında birçok ünlü aktör ve sanatçı, dizinin seslendirmelerine konuk olmuştur. Radiohead, Korn, George Clooney (Stan’in gay köpeğini seslendirmiştir ve yalnızca havlamıştır), Ozzy Osbourne, Robert Smith (The Cure) ve Jennifer Aniston bunlardan bazıları.
20 dakikayı biraz geçen bölümlerden oluşan dizide, bölümler birbirinden bağımsızdır (18.sezonla birlikte birbirine bağlı bölümler içeren konsept sezonlar olarak devam etti) ve her bölümde 8-9 yaşlarındaki Stan Marsh (Stan 1 yaş büyüktür, diğerlerine göre daha olgundur ve grubun bir bakıma lideridir), Kyle Broflovski (Yahudidir, duygusal ve iyi niyetlidir, Stan'in en iyi arkadaşıdır. Eric'le asla anlaşamaz), Eric Cartman (grubun arıza elemanıdır, tombul ve öfkelidir, faşist fikirlere sahiptir ve yeteneklidir. Kyle'dan nefret eder) ve Kenny McCormick (ailesi son derece fakirdir, babası alkoliktir. Sekse çok düşkündür)’in başından geçen farklı maceralar işlenir.
Ana karakterlerin yanında; Token Black (siyahi sınıf arkadaşları), Butters, Wendy Testaburger (Stan’in kız arkadaşı), Tweek (anksiyete bozukluğu hastası bir çocuk), Mr. Garrison (Ya da Mrs. Garrison, çünkü sonradan cinsiyet değiştirme ameliyatına girmiştir ve şizofrendir), Randy Marsh (Stan’in babası ve dizinin en komik karakteri denebilir) ve daha onlarcası da büyük rol oynar.
Durum komedisinin en güzel örneklerini görebileceğiniz dizi, literatürümüze “South Park sessizliği” kavramını da sokmuştur.
Gelelim yazının sonuna.
Bu 10 bölümü seçmek o kadar zor oldu ki... Ve daha da zoru, bunları bir de kendi arasında sıralamak oldu. Bizim için her birinin ayrı yeri var. Yine de biz sıralamayı, sizlere seçim kolaylığı sağlamak adına yerinde buluyoruz.
Genellikle “çok uzun, başlayamam” cümlesiyle karşılaşıyoruz. South Park gibi bir dizide bunun aslında daha güzel bir şey olduğunu söylemeliyiz, çünkü keşke hiç bitmese.
Umuyoruz ki bu seçki, diziye en baştan başlamanız gibi harika bir karar vermenize sebep olur.
10. The Biggest Douche in the Universe (6x15)
Belki siz de hatırlarsınız, ölülerle konuştuğunu iddia eden medyumların televizyon programları modaydı ve insanlar ümitsizce programa katılıyor, kaybettiği yakını hakkında medyumdan gözyaşlarına boğulmuş bir halde bilgi alıyordu. Tabii ki insanların en hassas noktasını hedef alan bu palavra şovlar, Amerikanları ekrana bağlıyordu. Medyum John Edward, bu sektörün en bilinen adamı. İşte bu bölümde South Park, konuyu genellikle her bölüm ölen ve sonraki bölüm canlanan Kenny’nin (bu sezonda tamamen ölmüştü) üzerinden işliyor ve Edward’a, masum ölü yakınlarını kandırdığı için “evrenin en büyük dangalağı” ödülünü veriyor.
(IMDb: 8,7)
9. Le Petit Tourette (11x8)
Bir gün markette gezinirken, annesinin yanında devamlı küfreden bir çocuk gören Eric Cartman, daha sonra bunun sebebinin “Tourette sendromu” olduğunu ve bu sendromun da istemsiz reflekslere sebep olduğunu öğrenir. İstediği zaman istediği şeyi söyleyebilme fikri Cartman’ı cezbedince, o da Tourette sendromuna yakalanmış gibi davranmaya başlar ve olaylar kontrolden çıkar.
(IMDb: 8,9)
8. Christian Rock Hard (7x9)
Stan, Kyle, Eric ve Kenny bir müzik grubu kurarlar. Fakat egosu yüzünden grupla anlaşmazlığa düşen Eric gruptan ayrılır ve Kyle’la iddiaya girerler. İddianın konusu, kimin daha önce 1 milyon albüm satarak platin albüme ulaşacağıdır. Doğal olarak Eric de, o dönem yükselen Hristiyan Rock akımını kullanarak iddiayı kolay yoldan kazanmak ister.
(IMDb: 9,1)
7. Butters’ Bottom Bitch (13x9)
Sally Darson isimli bir 4. sınıf öğrencisinin, erkek öğrencilere okulun arka bahçesinde 5 dolar karşılığı bir öpücük verdiği haberi tüm okula yayılır. O zamana kadar ilk öpücüğünü henüz almamış olan Butters, öpücükten sonra artık yetişkin bir erkek olduğunu ve bir mesleğe sahip olması gerektiğini düşünür. İşe Sally’ye müşteri çekerek bundan prim almakla başlar ve zamanla bir “öpücük şirketi” oluşturur. Sonrasında olaylar kontrolden çıkıp nerelere gelir, az çok tahmin edersiniz...
(IMDb: 8,7)
6. All About Mormons (7x12)
Stan’in ailesi klasik, fazla dindar olmayan Hristiyan bir ailedir. Derken oturdukları muhite yeni bir aile taşınır. İnanılmaz mutlu, saygılı ve hoşgörülü bu insanlar Stan’e başta ilginç gelse de, sonradan onlara ve aynı zamanda yeni sınıf arkadaşı olan akranına çok ısınır. İş inanç noktasına gelince, çok garip bir Hristiyanlık türü olan “Mormon” dinine mensup oldukları anlaşılır. Mormon inancının tarihte nasıl ortaya çıktığı hiçbir şekilde değiştirilmeden işlenen bu bölümde, gülmekten ölmeniz işten bile değil.
(IMDb: 8,9)
5. You're Getting Old (15x7)
Stan, 10 yaşına girer girmez derin bir depresyona sürüklenir. Eskiden severek dinlediği müzikler ve daha birçok şey onun için artık hiçbir anlam ifade etmez. Hatta o kadar ki, bunları bildiğimiz insan dışkısı olarak görür ve duyar.
South Park’ın en anlamlı ve en hüzünlü hikayesi diyebileceğimiz bu iki bölümü (hikaye bir sonraki bölümde de devam ediyor) muhakkak izlemelisiniz.
(IMDb: 8,6)
4. Scott Tenorman Must Die (5x4)
Birçok hayranına ve dolayısıyla IMDb’ye göre en iyi South Park bölümü var sırada.
Eric, bir gün arkadaşlarının yanına elinde bir tutam kıl ile gelir ve ergenliğe girdiğini iddia eder. Stan ve Kyle kılları nereden bulduğunu sorunca Eric, 10 dolar karşılığında Scott’tan aldığını söyler. (Scott Tenorman, Radiohead hayranı bir 8. sınıf öğrencisidir.)
İşlerin sandığı gibi olmadığını anlayan Eric, birkaç başarısız denemenin ardından, intikamını almak adına gelmiş geçmiş en şeytani planı hazırlar.
Bölümde Radiohead grubunu seslendirenler, gerçekten de Radiohead üyeleridir.
(IMDb: 9,6)
3. The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers (6x13)
Başlı başına kahkaha attıran adından da anlaşıldığı üzere bir Yüzüklerin Efendisi parodisi olan bu bölümde çocuklar “Yüzüklerin Efendisi’cilik” oynuyorlar. Stan’in babası Randy, onlara içinde Yüzüklerin Efendisi filmi olduğunu sandığı kasedi verir ve onlardan bu kasedi Butters’ın ailesine götürmelerini ister. Kasedi alan çocuklar, onurlu yolculuklarına başlarlar. Kaset gerçekten de çok etkili ve güçlüdür...
(IMDb: 9,3)
2. Woodland Critter Christmas (8x14)
Mükemmel bir bölüm daha. Konusu hakkında çok kısa bahsedelim. Christmas günü yalnız başınayken, bir anda sevimli Christmas hayvanlarıyla tanışan Stan, gönülsüz de olsa, onlara bazı isteklerinde yardımcı olur. Fakat gerçek bambaşkadır. Hayvanları tanıdığınıza memnun kalmayabilirsiniz...
Dizinin en tuhaf ve en komik bölümlerinden biri olan bu bölümde bir hikaye anlatıcısı edasında tanrısal anlatım tekniği kullanılıyor. Tabii, dalga geçerek.
(IMDb: 9,1)
1. Imaginationland (11x10)
Nihayet birinci sıraya geldik.
South Park’a başlamak için harika bir seçenek olmasının büyük etkisi var. Başlangıçta film olarak tasarlanan bu üçleme 10, 11 ve 12. bölümleri içeriyor ve gerçekten de 1999 tarihli South Park filmi gibi akıcı.
Her şey Eric Cartman’ın masal cinlerinin gerçek olduğunu iddia etmesi ve Kyle’ın buna karşı çıkmasıyla başlıyor.
İçerisinde masal, film, çizgi dizi karakterlerini barındıran “Hayalgücü Ülkesi”nin bir terör tehlikesi altında olduğu ortaya çıkıyor. ABD hükumetinin de müdahil olduğu olaylar öylesine dallanıp budaklanıyor ki, gerisini anlatıp bozmayalım. Sadece izleyin ve doyasıya eğlenin.
(IMDb: 9,1)
Yorum Bırakın