Peki Türk Dizileri?

Peki Türk Dizileri?
  • 0
    0
    0
    0
  • Öncelikle sorulması gereken ufak bir soru var, Neden yabancı dizi izliyoruz? Zihninizde birçok yanıt bulduğunuzu, hatta bu yanıtları gerekçelendirebildiğinizi duyar gibiyiz. Kimisi yabancı dizilerin dil geliştirmede yardımcı olduğu gerekçesiyle izlerken, büyük bir kısım ise dizilerin çekici bir özelliğinin olmamasından kaynaklı izlemeyi tercih etmiyor, bir kısım ikisini kapsayan bir sebep öne sürebiliyor ya da bu seçenekler dışında herhangi bir şey. Bu sorunun cevabını dizilerin çekici bir özelliğinin olmamasından kaynaklı izlenmemesi olarak kabul ettiğimiz zaman, ortaya gerçekten farklı şeyler çıkabiliyor. Etrafımıza baktığımızda, kendimiz dahil, büyük kesimin Türk dizilerinin konularından, karakterlerinden, sürelerinden yakındığını ve yabancı dizilerin güzelliğinden bahsettiğine şahit oluyoruz. Peki genel olarak düşündüğümüzde, başarılı filmlere imza atan, çoğu insanın haberi dahi olmadan uluslararası başarılar elde eden yönetmenler varken dizi sektöründe bu denli başarılı olamıyoruz? Hayır efendim, bu bir tercih. Yapımcılar, izlenmeyi tercih ediyor ve insanların kendilerini sanki o senaryoyu yaşıyormuş gibi, o hikayenin bir kahramanıymış gibi hissetmesini sağlıyor. Tahmin edersiniz ki sinema, sanat, müzik, edebiyat gibi alanlar toplumu yansıtmaktadır. Bu nedenle de ortaya çıkarılan yapımlar da onları yansıtan, onlara yönelik olmak durumundadır. Eh, yapımcıların izlenmeyi tercih etmesini de hesaba kattığımız zaman toplumun kendine yakın hissettiği, görmek istediğini önlerine koyduğunuzda bu sektör yürür. Öncelikle Türk dizileri, reklamları da işin içerisine kattığımızda 2 saatin üzerindedir. Bu süre, izleyicileri yabancı dizileri daha çekici yapıyor. Ancak izleyici kitlesinin yeni şeyler arayışıyla beraber dizilerde seçicilik arttı. Peki, gelecek kitlenin rahatsız olduğu, sitem ettiği, değişmesini beklediği noktalar nedir kısaca değinelim. Konuları Son dönem dizilerini bu çizgiden çıkaracak olursak genel olarak dizilerin konusu aşiret ve kan davası (şiddet içerikli), yasak aşk, zengin erkek-fakir kız gibi belli kalıpları farklı şekillerde ısıtıp önümüze tekrardan koyuyorlar. Önemli bir noktaya değinecek olursak, bu tarz dizilerde her zaman kadının erkekten daha kötü, aciz, aşağılanmış olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Özellikle de son dönem feminizm bilincinin artmasıyla bu durumun izleyicileri sinirlendireceğini tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. Aynı zamanda konuların bu kadar kısıtlı olması ve sürekli bir mağdur ve kötü ilişkisinin olduğunu da söyleyebiliriz. Karakterler Sinema, edebiyat, müzik gibi alanların insanları manipüle etmeye yönelik de kullanılabileceğini biliyoruz. Bunun yanı sıra, yıllardır toplumumuzun aklında olan, belki de istemsizce bize empoze edilen bu düşüncelere sarışın karakterlerin aptal olması, siyah saçlı beyaz tenli kırmızı ruj süren kadın karakterin kötü ve şeytani olması; gözlük takanları inek, derslerinde başarısız olanların havalı, popüler olması gibi özellikleri örnek olarak gösterebiliriz. Şunu unutmayalım ki, bu karakterler hemen hemen her dizide farklı şekillere bürünerek ekrana sunuluyor. Gelelim başarılı/başarısız yapım kısmına. Aslında tüm bu faktörler bir yapımın başarılı mı yoksa başarısız mı olduğunu neye göre belirlediğimize bağlı. Yukarıda bahsedilenleri de hesaba kattığımız zaman, bir yapımın başarılı olması için hedef kitlenin doğru belirlenmesi ve ona göre hareket edilmesinin çok önemli olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bunlar yeni nesil izleyicileri rahatsız ediyor olsa da ekranda yayınlanan dizilerin başarısız sayılamayacağını hatta belki de başarılı sayılabileceğini söyleyebiliriz. Bunun nedeni, yapımcıların belirledikleri hedef kitlelerine zaten ulaşmış olmaları, bekledikleri izlenmelere ve masraflarını karşılayabildikleridir. Düşünüyoruz ki maalesef bu problem izleyicinin değişmediği sürece düzelmeyeceğidir. Sonuç olarak tüm bu kriterleri diğer ülkelerin yapımları üzerinden de düşündüğümüz zaman yabancı dizilerin de genel hatlarıyla aynı konular ve karakter yapısıyla işlediğini hesaba katınca, bunun tamamen hedef kitleyle alakalı olduğunu rahatça söyleyebiliriz. 1. görsel

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.