Alıp Başınızı Götürecek 3 Edip Cansever Şiiri

Alıp Başınızı Götürecek 3 Edip Cansever Şiiri
  • 4
    0
    0
    1
  • “Şiirler yazdım, kitaplar okudum Elimde bir bardak aldım, onu yeniden oydum Derinlerde kaldım böyle bir zaman Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum.”

    Edip Cansever

    Tam adıyla Ömer Edip Cansever. 8 Ağustos 1928’de İstanbul'da doğan ve 28 Mayıs 1986’dan bu yana şiir okurlarının duygularında, kalplerinde yaşayan Edip Cansever. Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan gibi Türk şiirinde değişik imge, çağrışım ve soyutlamalarla yeni bir söyleyiş bulma amacında olan İkinci Yeni akımının içinde yer alır Edip Cansever. Aynı zamanda şiire olan müthiş tutkusuyla da diğer şairlerden ayırır kendini. Cemal Süreya hakkında şunları söyler ; "En beğendiğim yanı dedikodu yapmayışıdır. Bir de, elbet, hepimizden fazla şiir tutkunu oluşu.” İşte Edip Cansever'in alıp başınızı uzak diyarlara götüreceği 3 şiiri; MASA DA MASAYMIŞ HA... Adam yaşama sevinci içinde  Masaya anahtarlarını koydu  Bakır kâseye çiçekleri koydu  Sütünü yumurtasını koydu  Pencereden gelen ışığı koydu  Bisiklet sesini çıkrık sesini  Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu  Adam masaya  Aklında olup bitenleri koydu  Ne yapmak istiyordu hayatta  İşte onu koydu  Kimi seviyordu kimi sevmiyordu  Adam masaya onları da koydu  Üç kere üç dokuz ederdi  Adam koydu masaya dokuzu  Pencere yanındaydı gökyüzü yanında  Uzandı masaya sonsuzu koydu  Bir bira içmek istiyordu kaç gündür  Masaya biranın dökülüşünü koydu  Uykusunu koydu uyanıklığını koydu  Tokluğunu açlığını koydu. Masa da masaymış ha  Bana mısın demedi bu kadar yüke  Bir iki sallandı durdu  Adam ha babam koyuyordu. BUZ GİBİ Aşk iyidir bak Duyumunu artırır insanın Hele don gömlek sabahları Traş olacağını duyarsın Yeni gömleğini giyeceğin gelir Bir yeni biçim eklersin insan olacağa Masaya, merdivene, aynalı dolaba Derken ardından şıpın işi bir kahvaltı Amanın dersin bu ne delice gidiş Paldır küldür açar mıydı fıstık ağacı İspinoz düşünür müydü Deli olan kaşınır mıydı? Kolların upuzun Walt Whitman'ı okumaktan Ağzın desen bir karış açık Sokaklar yok mu, o sokaklar Önce bir yeşile işkilli Evlerde büyümeler, alıp başını gitmeler olacak Kızıp duracaksın üstüne başına konan toza Televizyondaki ise Usanmak, hızını eksiltmek dendi mi Cin ifrit kesileceksin birden. Hey gidi duyumuna yandığımın dünyası Alıp vereceğin olacak ille Aşk maşk buz gibi yaşayacaksın ADSIZ BİR ÇİÇEK  Rengini dünyaya ilk defa sunan Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim Sevgilim Bana "sen bir şairsin" dediğin zaman. Yalnız sana yazıyorum bu şiiri İstersen bir şiir gibi okuma Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu Soğuklar başlayınca havalanıp Millerce yol katettikten sonra Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle. Ve yazmış olacağım bir de Her dönemde her çağda Sevdanın kendine özgü diliyle.   Alıp başını gidenler için...

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.