A Qiet Place, Türkiye vizyon adıyla "Sessiz Bir Yer", geçtiğimiz gün 2. filminin fragmanını yayınladı. 20 Mart'ta vizyona gireceği açıklanan filmin ikincisini izlemeden evvel; birincisini henüz izlemeyen ancak izlemeyi düşünenler için kısa bir özet geçelim.
Birçoğumuzun The Office serisinden tanıdığı John Krasinski'nin yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosunu; Bryan Woods, Scott Beck ve John Krasinski kaleme almıştır. Post-apokaliptik korku filmi türündeki A Quiet Place'in başrollerini; John Krasinski ve eşi Emily Blunt paylaşmaktadır.
(Post- Apokaliptik: Kıyamet sonrası bilim kurgusu. Bilim kurgu edebiyatının bir alt türüdür ve nükleer ya da biyolojik savaş ile; nükleer, biyolojik, ekolojik, jeolojik ya da kozmolojik felaketlere bağlı olarak dünyanın sonunun gelmesini ve böylesi büyük yıkımlar sonucu sağ kalan insanları nasıl bir hayatın bekleyebileceğini konu edinir.)
Film dar oyuncu kadrosuyla, bir buçuk saatlik gerilim ve korku dolu; ancak akıcı bir seyir sunar. Yaşadıkları bölgede bulunan üç canavar, bölgenin ıssız bir yer olmasına neden olmuştur. Film açılışından itibaren bizlere yalnızca iki erkek ve bir kız çocuğu olan Abbott ailesini gösterir.
Buraya kadar her şey bilindik korku filmleri edasında gibi gelebilir ancak bu filmi diğerlerinden farklı kılan özellik; neredeyse sesli hiçbir diyaloğun olmamasıdır. Çünkü kasabadaki canavarların gözleri görmemekle birlikte, seslere karşı aşırı duyarlıdırlar ve en küçük bir seste onları bulup harekete geçmektedirler. Sessiz bir film ne kadar izlenebilir ki demeyin; çünkü filmin gerçekten akıcı ve gerilimi azaltmadan süren bir dinamiği var. Daha başlarken bildiğimiz senaryo matematiğine ters bir akışla giriş yapar. Her şey olup bitmişken; yani olayların ortasında filme dahil olursunuz. Sizler bu ailenin, neden el işaretleriyle konuştuğunu sorgulamaya başlarsınız. Onların fiziksel bir rahatsızlıktan değil; çevresel faktörlerden bu hale geldikleri kanısına, çok geçmeden varırsınız.
Film seyir boyunca; gerilimi, daima farklı aksiyonlara başvurarak dinç tutmayı başarır. Tekrardan uzak bir şekilde; şimdi ne olacak sorusunu, devamlı beyninizde aktif dolaştırır. Son zamanlarda, özellikle korku filmlerinin bunu sağlaması oldukça güç bir durum. Her an bitecek bir reklam filmi havasını da yer yer sezdirmiş olmakla birlikte; bu durum sizi hikayenin dışına itmez ve merakla filmin sonunu getirirsiniz.
Özgün bir hikaye ve doğru bir cast seçimi olduğunu söylemek gerekir. Özellikle Emily Blunt'ın oyunculuğunun, oldukça etkileyici olduğunu söylemek gerekir. Çocuk oyuncular da bir o kadar başarılı. Görüntü yönetmeni ve sanat yönetmeninin birbirini destekleyen doğru seçimleri, iyi bir görüntü ortaya çıkarmakta ve ışık da bunu desteklemektedir.
Filmin Oscar ve BAFTA'dan En İyi Ses Kurgusu adaylığı bulunmakta ki gerilim ve korku filmi olarak ses miksaj konusunda bunu hak ettiğini söylemek gerekir. Bunun yanında USA Golden Globe En İyi Film adaylığı da bulunan yapımın, IMDB puanı 7,5.
Kaynak: 1
Film dar oyuncu kadrosuyla, bir buçuk saatlik gerilim ve korku dolu; ancak akıcı bir seyir sunar. Yaşadıkları bölgede bulunan üç canavar, bölgenin ıssız bir yer olmasına neden olmuştur. Film açılışından itibaren bizlere yalnızca iki erkek ve bir kız çocuğu olan Abbott ailesini gösterir.
Buraya kadar her şey bilindik korku filmleri edasında gibi gelebilir ancak bu filmi diğerlerinden farklı kılan özellik; neredeyse sesli hiçbir diyaloğun olmamasıdır. Çünkü kasabadaki canavarların gözleri görmemekle birlikte, seslere karşı aşırı duyarlıdırlar ve en küçük bir seste onları bulup harekete geçmektedirler. Sessiz bir film ne kadar izlenebilir ki demeyin; çünkü filmin gerçekten akıcı ve gerilimi azaltmadan süren bir dinamiği var. Daha başlarken bildiğimiz senaryo matematiğine ters bir akışla giriş yapar. Her şey olup bitmişken; yani olayların ortasında filme dahil olursunuz. Sizler bu ailenin, neden el işaretleriyle konuştuğunu sorgulamaya başlarsınız. Onların fiziksel bir rahatsızlıktan değil; çevresel faktörlerden bu hale geldikleri kanısına, çok geçmeden varırsınız.
Film seyir boyunca; gerilimi, daima farklı aksiyonlara başvurarak dinç tutmayı başarır. Tekrardan uzak bir şekilde; şimdi ne olacak sorusunu, devamlı beyninizde aktif dolaştırır. Son zamanlarda, özellikle korku filmlerinin bunu sağlaması oldukça güç bir durum. Her an bitecek bir reklam filmi havasını da yer yer sezdirmiş olmakla birlikte; bu durum sizi hikayenin dışına itmez ve merakla filmin sonunu getirirsiniz.
Özgün bir hikaye ve doğru bir cast seçimi olduğunu söylemek gerekir. Özellikle Emily Blunt'ın oyunculuğunun, oldukça etkileyici olduğunu söylemek gerekir. Çocuk oyuncular da bir o kadar başarılı. Görüntü yönetmeni ve sanat yönetmeninin birbirini destekleyen doğru seçimleri, iyi bir görüntü ortaya çıkarmakta ve ışık da bunu desteklemektedir.
Filmin Oscar ve BAFTA'dan En İyi Ses Kurgusu adaylığı bulunmakta ki gerilim ve korku filmi olarak ses miksaj konusunda bunu hak ettiğini söylemek gerekir. Bunun yanında USA Golden Globe En İyi Film adaylığı da bulunan yapımın, IMDB puanı 7,5.
Kaynak: 1
Yorum Bırakın