Rocky, Sylvester Stallone'nun senaryosunu yazdığı ve Rocky karakterini canlandırdığı 1976 yapımı Amerikan filmidir. Filmdeki Rocky karakteri İtalyan asıllı Amerikalı dünya ağır sıklet boks şampiyonu Rocky Marcione'den esinlenilerek yazılmıştır.
Birçok kişi bu filmin aksiyon dolu sıradan bir boks filmi olduğunu zannedip izlemeyebilmekte; ancak durum tam olarak öyle değil. Filmde açılış ve kapanış sahneleri olmak üzere yalnızca iki boks maçı vardır. Yani Rocky bir boks filmi ya da aksiyonu zirvede olan sıradan bir film değildir. Tam tersine Rocky duygusallığı ağır basan harika bir dram filmidir. Hepimizin ihtiyaç duyduğu bazı duyguları aşılamayı kendine görev edinmiş olan bu filmi bitirdiğinizde, her şeye rağmen kazanabileceğiniz düşüncesi sizi etkisi altına alır.
Rocky, amatör dövüşlerden para kazanan, yoksul ve kimsesiz bir adamdır. Dışarıdan onu herkes serseri olarak görür. Ancak Rocky serseri değildir. Rocky serseri olmadığını bilir ama diğerlerinin fikrini değiştirmek onun bunu bilmesiyle olmaz. Rocky diğerlerine bunu kanıtlamayı arzu etmektedir. İşte böyle bir zamanda önüne bir fırsat çıkar. Dünya ağır siklet boks şampiyonu olan Apollo Creed bir şov maçı yapmaya karar verir ve listeden Rocky'i seçer. Rocky İtalyan asıllıdır. Apollo'nun filmde tanımladığı şekliyle Amerika'yı bir İtalyan keşfetmiştir ve bu yüzden bu maçı İtalyan asıllı ve İtalyan Aygırı olarak adlandırılan Rocky'le yapacaktır. Ancak Rocky şov amaçlı kullanıldığını bilmemektedir. O, bir nevi Apollo'nun kendi şovu için seçtiği bir kurbandır. Ancak Rocky diğer herkesin fırsat olarak gördüğü bu durumu kendisi için, belki de diğerlerini beklemediği bir şekilde kullanmayı bilecektir.
Apollo karakterine de ayrı bir şekilde değinmek gerekir. Filmde Apollo karakterini bir siyahi canlandırmaktadır. Bu karakter Muhammed Ali düşünülerek yazılmıştır. Apollo karakterinin maç sırasında Amerikan bayraklı şortu giyen taraf olması ve ringe ilk çıktığında atıf yapılan “SAM AMCA” figürü filmin birçok siyasi mesaj taşıdığını göstermektedir. Bu figürü taşıyanın bir siyahi olması ise gerçeklik açısından büyük bir ironi taşımaktadır. Aynı zamanda bir siyahinin Amerika'yı temsil ediyor olması geleceğe bir mesaj olabilir mi diye düşündürebilir. (Sam Amca ABD'nin simgesidir. 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı sırasında afişlerde ve dergilerde “I want you” söylemiyle cepheye asker toplanmıştır.)
Gelelim bir filmin olmazsa olmazı olan aşka. Adrian karakteri bu aşamada devreye girer. Adrian, Rocky'nin filmin başından itibaren tavlamaya çalıştığı bir kadın. Adrian ve Rocky birbirinin zıttı iki karaktere sahiptir. Rocky dışa dönük, konuşkan, Adrian ise içe kapanık ve çekingendir. Rocky, filmin bir sahnesinde babasının ona, beyninin çalışmadığını bu yüzden vücudunu geliştirmesi gerektiğini söylediğini söyler. Adrian ise annesinin kendi için tam tersini söylediğini ve vücudunun güzel olmadığını bu yüzden aklını geliştirmek zorunda kaldığını anlatır. Rocky ve Adrian çifti birbirlerinin boşluklarını doldururlar. Film bu bakış açısıyla birbirine aşık olan insanların kendilerinde olmayana karşı ilgi duyduklarını ve aslında birbirlerini tamamladıklarını anlatır. Rocky'nin değişiyle ise "Birbirimizdeki boşlukları dolduruyoruz." demektir.
Film, önemli olanın mücadele etmek olduğu felsefesine dayanır. Rocky, başlangıçta belli etmemiş olsa da kazanamayacağını bilmektedir. Bu sebepten önüne gerçekçi bir hedef koyar. Rocky bu maça Apollo'yu nakavt etmek için değil, 15 rount ayakta kalabilmek için çıkacaktır. Yani Rocky penceresinden bakıldığında onun için 15 rount ayakta kalabilmek bu maçı kazanmak demektir. Kimi zaman mücadele her şeydir. Önemli olan ise direnmektir. İşte film tam anlamıyla bunu anlatır.
https://youtu.be/_YYmfM2TfUA
Filmde Rocky'nin maça hazırlanışını anlatan sahnelerin peş peşe montajlandığı ve altına müzik döşenen yukarıdaki videodaki kısım “Trainning Montag” olarak adlandırılır. Bildiğim kadarıyla sinemaya bunu kazandıran Rocky filmi olmuştur. Bu sahnelerin bir müzik eşliğinde peş peşe montajlanması seyirciye geçen zamanı anlatma amacı taşımakla beraber filmin temposunu da arttırır.
Filmin çekim arkası da film kadar etkileyicidir. Sylvester Stallone birçok yapımcı dolaşmasına rağmen filmi bir türlü kabul ettirememiştir; çünkü Rocky karakterini kendisi oynamak istemektedir. En sonunda bir yapımcı Stallone'u “The Lord's of Flatbush” filmindeki rol arkadaşı Perry King zannederek filmi çekmeyi ve başrolü Stallone'nun oynamasını kabul eder. Böylece bir yanlış anlama Sylvester Stallone gibi bir yıldızın doğmasına sebep olur.
Filmin 10 Oscar adaylığı bulunmakla beraber En İyi Film, En İyi Kurgu ve En İyi Yönetmen olmak üzere 3 Oscar'ı vardır. Ayrıca film IMDB Top 250'de 217.sıradadır.
Kaynak: 1 [eafl id="107418" name="Vikipedi" text="Vikipedi"]
Yorum Bırakın