Müzik mi Para mı? K-Pop Müzik Endüstrisi

Müzik mi Para mı? K-Pop Müzik Endüstrisi
  • 1
    0
    0
    0
  • Müzik dünyası şu zamana dek pek çok tarihi olaya sahne oldu. İngiliz grup The Beatles'ın bir anda tüm dünyayı kasıp kavurması, Jimi Hendrix'in Woodstock sahne performansı, Queen'in Magic Tour kapsamında verdiği Londra konseri ve Seo Taiji & Boys'un Güney Kore'de bir televizyon programında sahne alması. Sonuncuyu bilmiyor olabilirsiniz ama gelecekte yarattığı büyük etkiye birinci elden şahit oluyorsunuz. Bu etki dünya çapında hızla büyüyen tam beş milyar dolarlık bir endüstrinin doğmasına sebep oldu. Bu endüstrinin adı K-Pop.  [caption id="attachment_96378" align="alignnone" width="700"] BIG BANG[/caption] Peki Güney Kore bu kadar büyük bir endüstri yaratmayı nasıl başardı? 80'li yıllarda Türkçe pop ile aynı kalitede müzik yapan bu insanlar nasıl ABD müzik endüstrisinin yarattığı müzikteki dil bariyerini yıkarak bu kadar başarılı oldu? Bunu anlamak için cevabı her şeyin başlangıcı olan Seo Taiji & Boys'un ortaya çıkışında aramamız gerekiyor. Bu ortaya çıkıştan tam 10 yıl önce Güney Kore'de pop müzik sadece milliyetçi sözler ve hareketli ritimlerle harmanlanmış bir nevi milli marş niteliği taşıyan şarkıların bulunduğu bir müzik türüydü. Bu tarz şarkıların ağırlıkta olmasının sebebi onların ''sağlıklı şarkı'' olarak nitelendirilmesiydi. Bu şarkılar hükûmet tarafından yetkilendirilir ve tanıtılırdı. Güney Kore'de bulunan pop sektörü sadece zamanın diktatörü Park Chung Hee'nin etkisi altındaydı. Bu etki onun 1979'da suikaste uğramasından sonra bile sürmeye devam etti. [caption id="attachment_96206" align="alignnone" width="992"] Park Chung Hee[/caption] Hükûmet tüm müzik kanallarını kontrol ediyordu ve bu kanallarda ya vatanseverlik temalı ya da aşk temalı şarkıların yayınlanmasına izin veriliyordu. Böyle bir ortamda Seo Taiji & Boys'un ortaya bir anda çıkışı tüm Güney Kore'de kültürel bir dalgalanmaya sebep oldu. Bol pantolonları, dans hareketleri ve Güney Kore için sıra dışı olarak nitelendirilebilecek şarkıları ile Güney Kore toplumuna daha önce hiç görmedikleri bir kültürü aşılamaya başladılar. Farklı bir bakış açısı ile örneklendirerek anlatmak gerekirse Michael Jackson'ın ABD'de müziği, sadece müzik olmaktan alıp dans ve sahne şovları ile harmanlayarak müziğin imajını farklı bir noktaya çekişinin aynısını Seo Taiji & Boys Güney Kore'de gerçekleştiriyordu. 1992'de ortaya çıkışlarından sonra tam 4 sene fırtına gibi estiler. Güney Kore basını tarafından ''Güney Kore'nin New Kids On The Block'u'' olarak lanse ediliyorlardı ve kullandıkları her aksesuar, giydikleri her kıyafet, bir anda gençler arasında moda olmaya başlamıştı. Grup şöhretin ne olduğunu ve nasıl kullanılması gerektiğini, nasıl doğru etkiyi bırakacağını çok iyi biliyordu. Bu yüzden 1996'da kariyerlerinin zirvesinde iken bırakma kararı aldılar ve büyük bir konserin arından bir veda klibi yayınlayarak tüm hayranlarına elveda dediler. [caption id="attachment_96213" align="aligncenter" width="610"] Soldan sağa: Yang Hyun-suk, Seo Taiji, Lee Juno[/caption] Tüm bunlar olurken aynı zamanda Güney Kore ekonomik olarak büyük bir tırmanış içindeydi. 1960'da yoksulluk içinde olan ülke 1996 yılına geldiğinde bir ihracat devi haline gelerek dünyanın en büyük 11. ekonomisine sahip olmuştu. Bu ihracat dalgası Koreli iş adamı ve aynı zamanda sahne sanatçısı olan Lee Soo Man'ın aklına bir fikir getirdi. Lee Soo Man müziği kültürel bir ürün olarak sıradaki büyük ihracat olarak görmeye başladı. Kore'de müzik tam bu andan itibaren müziklikten çıkmaya başlamıştı. Seo Taiji & Boys, her ne kadar müziği ülke için bir şova dönüştürse de bir müzikal benliğe, bir mesaja sahipti. Topluma yeni şeyler katabilmek ve kendi düşüncelerini anlatarak onlara farklı düşünceler kazandırmak onların asıl amacıydı. Lee Soo Man ise bunu sadece pazarlanabilir bir ürün olarak gördü ve SM Entertainment'ı kurdu. Hemen arkasından ise ilk ürünü olan, görselliğin ön planda tutulduğu ve imaj ağırlıklı bir profil çizildiği günümüz K-Pop müziğinde bulunan ''boybandlerin'' atası olduğunu söyleyebileceğimiz H.O.T isimli grubu piyasaya sürdü. [caption id="attachment_96218" align="alignnone" width="840"] H.O.T[/caption] Bir yıl sonra Asya'yı vuran büyük ekonomik kriz ile birlikte de Güney Kore hükûmeti radikal bir karar vererek Lee Soo Man'ın izinden giderek kültür ihracatına destek verme kararı aldı. Kültür gerçekten de ülkenin bir sonraki büyük ihracatı olabilirdi. Hükûmet sanata destek vermek amaçlı birçok yasa çıkarma kararı aldı. Bu yasaya göre hükûmet ülkenin brüt olarak gözüken bütçesinin %1'ini sanata adamaya söz veriyordu. Bu yasadan yararlanma hakkına sahip olan üç büyük müzik şirketi vardı. Lee Soo Man'ın SM Entertainment'ı diğer ikisi ise JYP Entertainment ve Seo Taiji & Boys üyelerinden Yang Hyun Suk'un kurduğu YG Entertainment. Bu üç şirket günümüzde hala geçerli olan K-Pop gruplarının sihirli formülünü oluşturmuştu. [caption id="attachment_96352" align="alignnone" width="1200"] SM Entertainment'ın kurucusu Lee Soo Man[/caption] Bu üç şirket bir süre sonra devletin de desteğini arkasına alarak ''idol grupları'' adını verdikleri ve belirleyici bir süreçte ve kalıpta ortaya çıkardıkları müzik gruplarını topluma servis etmeye başladı. Bahsettiğimiz ortaya çıkarma süreci ise çok sistematik ve aşama aşama ilerliyordu. İlk aşama olarak plak şirketleri halk arasında seçmeler düzenleyerek idol kalıbına oturtacakları kişileri seçiyor. Seçmeleri kazanan kişiler ise birer idol olacak şekilde bir eğitime alınıyor. Bu eğitimden sonra plak şirketleri, eğitimlerde en uyumlu olacaklarını düşündükleri kişileri alıp bir grup altında topluyor. Bu süreç, bir idol adayının bazen aylar bazen de yıllarını alabiliyor. Oluşturulan gruplar genellikle en az 5 kişi oluyor ancak Blackpink gibi istisna isimler de mevcut. Her grup üyesi birbirinden çok farklı karakterlere, tiplere ve rollere sahip oluyor. Rol demişken gruplarda dansçı, şarkıcı ve rapçi olmak üzere 3 adet rol mevcut. Bu üç ana rol dışında grubun lideri ve grubun en genç üyesine denilen maknae gibi farklı roller de mevcut. [caption id="attachment_96377" align="alignnone" width="636"] Jungkook[/caption] Bu farklılıklar dışında her idolde bulunması gereken bazı noktalar da var. Bir idol her zaman temiz, nazik, kibar olmalı; asla alkol, uyuşturucu gibi şeyler kullanmamalı ve skandallara karışmamalıdır. İdol adayları şirketlere girmeden önce bu ve bu tarz şartların bulunduğu, kişisel özgürlüklerinin kısıtlandığı ağır sözleşmeler imzalarlar. Şirketlerin sözleşmelerde idollere koştuğu en büyük şart ise aşk konusundadır. İdoller aynı bir jedi gibi asla bir sevgiliye sahip olamaz. Şirketlere göre her idol hayranları için var olmuş insanlardır. Şirketler bir idolü bir insandan çok bir ürün gibi gördüğünden bu ve bu tarz kısıtlamalarda asla bir sakınca görmez. Onların en büyük derdi idolleri nasıl pazarlayabilecekleridir. Bu yüzden şirketlerin farklı ve ortak pazarlama stratejileri vardır. Ortak stratejilere örnek vermek gerekirse her plak şirketinin çıkaracağı grubun ismini kısaltma, İngilizce ya da kalıplaşmış evrensel bir söz üstünden seçerek grubun isminin dünya çapında daha kolay telaffuz edilmesine ve akılda kalmasını sağlamaya yönelik uluslararası pazarlama stratejileri vardır. Bunun dışında Korece şarkılara İngilizce sözler eklenmesi ve şarkılarda yabancı prodüktörler ile çalışılması da diğer uluslararası bir pazarlama stratejilerindendir. Şirketler için bir diğer önemli pazarlama noktası ise grubun görselliğini öne çıkarmaktır. Gruplar, müziklerinden çok, akıl almaz koreografileri ve klipleri ile işin şov kısmını öne çıkarıp günümüzdeki müzik anlayışının farklı bir yönü ile dünyadaki diğer isimlerin arasından sıyrılmaya çalışır. Bu global pazarlama stratejileri ise meyvesini ilk olarak 2011 yılında verdi. Üç büyük koreli plak şirketi birleşerek bir dünya turnesine çıktı ve plak şirketlerinin grupları hayranları ile buluştu. Ancak en büyük patlama 2012 yılında o zamanlar adını dahi bilmediğimiz PSY sayesinde oldu. Çıkardığı Gangnam Style isimli şarkısı ile uzun bir süre dünyada fırtına gibi esen PSY bir anda tüm dünyanın K-Pop ile tanışmasını sağladı. K-Pop dünya çapında bir sansasyon yaratmıştı. 2005 yılında 29. büyük müzik endüstrisine sahip Güney Kore, 2016 yılına gelindiğinde 8. büyük endüstri haline gelmişti. Bu yükseliş ise K-Pop'un formülünün tüm dünya ile tanışmasına sebep oldu ve K-Pop ilk ağır eleştirisini daha önceden bahsettiğimiz idol sözleşmeleri üzerinden aldı. Batının eleştirilerine boyun eğen Güney Koreli plak şirketleri bu eleştirilerden sonra bazı ağır maddeleri kaldırmaya karar verdi. Hatta Batının gözüne girmek için çok daha farklı stratejiler bulmaya ve eleştirileri aldığı mağaraya inmeye karar verdi. Yani sosyal medyaya. Son dönemlerde şirketlerin en büyük pazarlama aracı sosyal medya haline geldi ve başarılı oldu. Bunun en büyük kanıtıysa sahne performansı da gerçekleştirdikleri Billboard Müzik Ödülleri'nde ''En Sosyal Sanatçı'' dalında iki sene üst üste ödül kazanan BTS. BTS, sosyal medya üzerinden pazarlanan en iyi K-Pop grubu. Sosyal medyayı çok aktif şekilde kullanarak diğer K-Pop gruplarının önüne çıkmayı başarıp büyük bir uluslararası hayran kitlesine ulaştılar. Bu kitleden etkilenen Amerikan müzik endüstrisi ise Güney Kore müzik endüstrisini kendi bünyesine dahil etme kararı aldı. K-Pop grupları üzerinden elde edilecek maddi kazanç diğer müzisyenler üzerinden elde edilecek maddi kazançtan hayli fazla bir seviyedeydi. Nedeni ise Batı'da bulunan hayranların K-Pop gruplarına olan açlığıydı ve artık doyurulmaları gerekiyordu. Bu kazanç kapısını ilk fark eden kurum Billboard oldu. Billboard, her BTS üyesi için özel kapaklı sayılar çıkardı ve geçmiş aylara göre kâr marjını katlamayı başardı. K-Pop artık hükûmetin istediği seviyede ithal edilen bir ürün haline gelmişti. K-Pop bir müzik türü değil, çoğu Koreli eleştirmene göre bir sanat olduğunu bile söylemek cidden güç. Müzikaliteleri ile ilgili yapılan tüm eleştiriler belli bir sonuca asla varamayacak. Çünkü ortaya çıkma amaçları asla müzik olmadı. K-Pop bir ürün. Diğer ürünlerden farkı ise tüketicinin ürünü tüketip bitirememesi. Çünkü sürekli devamlılığı sağlanıyor. Her gün yeni isimler ve yeni projeler ortaya çıkıyor. Bu fenomenin daha ne kadar süreceğini tahmin etmek güç olsa da hakkında diyebileceğimiz tek şey şirketlerin, hükûmetin ve grupların amacına ulaştığıdır.  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.