Bu yıl ülkemizde dolardan bile fazla değer kazanan şeyleri saysak bir elin parmağını geçmez. Bu bir elin parmağını geçmeyen şeylerin en büyüğü ise şüphesiz rap müzik. Özellikle genç nüfus üzerindeki etkisi ve gündemi yoğun bir şekilde meşgul etmesinden dolayı Rap müziğin ülkede en fazla değer artışı yaşayan şey olduğunu söylesek yalan olmaz. Yabancı rapin dünya çapındaki yükselişi ile beraber ülkemizde de bambaşka bir mertebeye gelen Türkçe rap, 2018'den beri gün geçtikçe yükselmeye devam ediyor. Bu yükselişte ise her sene Türkçe Rap camiasına yeni isimler de katılmaya devam ediyor. Biz de sizler için bu yükselişte göze çarpan yeni isimleri derlemeye karar verdik. Karşınızda 2019 senesinde dikkat etmeniz gereken 5 newschool rapper!
Bir insanın giyinişi aslında onun hakkında pek çok ipucu verir. Dinlediği müzik tarzından, maddi yeterliliğe kadar aslında insanı en güzel özetleyen noktalardan biridir giyim. Daha sokak tarzına uygun giyinen insan hakkında farklı, lüks giyim markalarından giyinen kişiler hakkında ise farklı düşünceleriniz ve çıkarımlarınız olur. Daha doğrusu oluyordu. Çünkü artık lüks moda sadece yüksek zümre insanların hizmetinde olmamaya karar vermeye başladı.
Toplumumuzun bir kısmı ne yazık ki bazı kişileri bazı durumlarda bilinçsizce yükseltmeyi çok seven bir yapıya sahip. Bu durum spordan sanata her zaman böyle oldu. Bunun altında yatan sebep ise toplumdaki bilinçsiz ve objektiflikten uzak yorumlama isteğiydi. Dün karşımıza çıkan bir olayla birlikte bu durumun tekerrür ettiğine bir kez daha şahit oldum.
Her sektörün kendi içindeki dallarında öncü bir markası vardır. Spor giyim sektöründe ise kuşkusuz bu marka 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Oregon bölgesinde kurulan Nike'dır; ancak, her öncü markanın tahtının sallandığı zamanlar da olmuştur. Nike için ise bu zaman dünyada ortaya çıkan aerobik çılgınlığını ön gören ve aerobiğe özel ayakkabılar üreten Reebok'un sektördeki yükselişi ile başlamıştı. Bu yükselişi ise durduracak kişi ise yine bir Oregon'lu olan Tinker Hatfield olacaktı.
"Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır." cümlesini karaladığında Arthur Conan Doyle, Virgil Abloh daha dünyada bile değildi; ama bu sözden etkilenmiş olacak ki kendisine ait olan Off-White markası ile çıktığı yolculukta moda dünyasındaki tasarımcıların uç köşelerde aradığı yaratıcılığın aslında tam da gözümüzün önünde olduğunu fark etmemizi sağladı.