Yaşadıklarından, gördüklerinden beslenerek bunu müziğine aktaran; gerçek bir sanatçı Zafer Cınbıl'ın müziğe olan ilgisi küçük yaşlarında başladı. Sekiz yaşında mandolin çalan Balıkesirli sanatçının çevresinde de her zaman müzik vardı. Annesinin çaldığı ud ve ağız armokinasını, babasının cümbüş çalışını dinlerken kendi müzik kulağının temellerini attı belki de. Yine küçük yaşlarda kendi kendine gitar çalmayı öğrenen sanatçı, şu an da gitarın tüm çeşitlerini çalabiliyor. Hobi olarak marangozluk da yapan Cınbıl, el sanatları konusunda da beceriye sahip. Ayrıca klarnet, piyano, perküsyon gibi birçok müzik aletini de çalabiliyor. Özellikle çok iyi olduğu bas gitarı da ilk olarak büyüdüğü şehir Balıkesir'de düğünlerde çalmaya başladı ve kendini geliştirdi.
Konservatuvarı birincilikle kazanan sanatçı, bir iki sene devam ettikten sonra müziği yaşayarak öğrenmek adına okulu bıraktı. Sokaklarda müzik yaptı. Türkiye'de pop ve jazz müzik icra etti, çok sayıda müzisyenle birlikte çalıştı. Daha sonra Amerika'ya taşınan sanatçı orada inşaat alanıyla uğraştı. Ama müziğini üretmeye devam etti. Hiçbir ticari kaygı gütmeden, sadece müziği hisseden ve yaşayan Cınbıl birçok şarkı yazdı. Biriktirdiği şarkılarla albüm çalışmalarını başlattı. Kayıtlarını yaptığı albümü düzenlemelerden sonra fazla elektronik bularak tüm şarkıları daha akustik bir sound üzerine tekrar düzenledi. Ve ortaya birbirinden organik, birbirinden anlamlı parçalar çıktı.
2008 senesinde Organic Şarkılar albümünü piyasaya sürdü. İçeriğiyle çok uyumlu bu albüm ismi, bir barda çaldığı sırada arkadaşının fikir vermesiyle oluşmuş. 48 yaşında çıkardığı, uzun bir müzik hayatının ilk mahsulü olan bu albüm için ''belki geç kaldım, belki de tam zamanıydı'' diyor sanatçı. 11 şarkılık albümdeki biri anonim olan şarkının dışında tüm sözler kendisine ait. Ayrıca çoğu müzik aletini kendisi çalıyor; kayıtları Amerika'daki stüdyosunda kendisi gerçekleştirdi. Düzenlemeler ise Aleaddin Deniz'in yardımlarıyla yine kendisine ait. Çevresinden tanıdığı ve bazen tanımadığı insanların da katkılarıyla, doğal ve huzur dolu bu albüm ortaya çıkmış.
Albümündeki şarkılarından bazılarını Birsen Tezer'in muazzam sesinden tanıyordu dinleyicilerin çoğunluğu. Delikanlı ve Balıkesir adlı efsane iki şarkı, iki müzisyenin sesinden de dinleyeni çok derinden etkilemeyi başarıyor. Kıbrıs'ta arkadaşıyla beraber çalacağı otele giderken otostop çeken Cınbıl'a duran kişinin Birsen Tezer olmasıyla gelişen tanışmaları, birlikte gösterdikleri muhteşem sahne performanslarını doğuran güzel bir tesadüf olmuş. Sevdanın Yolları adlı muhteşem eseri Güvenç Dağustün ve Birsen Tezer düetiyle de dinledik.
Sanatçının her biri birbirinden özel hikayelere sahip, şiirsel ve derin anlamlı sözleriyle dinlerken uzaklara dalmanıza sebep olacak albümünün tamamını dinlemenizi tavsiye ediyoruz. İçinizi bazen huzur bazen hüzünle kaplatan şarkılarından bazılarını sizin için seçtik. Sanatçının diğer şarkılarının da bulunduğu Youtube hesabına da buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca şarkılarını Spotify üzerinden de dinleyebilirsiniz.
Yorum Bırakın