Modern mimarinin önde gelen isimlerinden biri olan Mimar Le Corbusier'in, Fransız banliyösündeki bir alan için tasarladığı projesi Villa Savoye, 20. yüzyılın en önemli konut tasarımlarından biridir.
Le Corbusier, mimar olmasının yanı sıra aynı zamanda şehir plancısı, ressam, yazar ve mobilya tasarımcısıdır. Farklı disiplinlerden edindiği bilgi ve tecrübenin sonucu olarak mimari tasarımlarının bu birikimden etkilendiği görülmektedir.
1887 İsviçre doğumlu olan mimar, burada uzun süre yaşadıktan sonra İtalya, Münih, Viyana ve Paris'in de dahil olduğu bir sıra seyahat gerçekleştirmiştir. Bu seyahatleri sırasında Auguste Perret ve Peter Behrens gibi mimarların yanında çıraklık yapmıştır. Yaptığı bu seyahatler mimari tasarım algısının gelişmesinde rol oynamıştır.
1917 yılında Paris'e taşındıktan sonra yeni disiplinleri keşfetmesini sağlayan sanatçılarla tanışır. Ardından bir tasarım serisine başlar ve kendi mimari dilini oluşturmayı başarır. Uzun yıllar devam eden mimarlık hayatı boyunca; Marsilya'daki toplu ve çok amaçlı konut projesinden, Rio de Janeiro’daki Eğitim ve Sağlık Bakanlığı binasını tasarlayan mimari ekibe kadar birçok çalışmada aktif olarak yer almıştır.
[caption id="attachment_121324" align="aligncenter" width="500"] Unité d'Habitation, Marsilya, Fransa, 1945[/caption]
Mimarın 1929-1931 yılları arasında yapımı tamamlanan Villa Savoye projesi ise Poissy, Paris'te bulunmaktadır. Bu konut, Le Corbusier'in modern mimariye kazandırdığı 5 ilkesinin beraber çalıştığı güzel bir örnek olarak değerlendirilebilir.
1. Pilotis
Bina kütlesinin zeminden kopartılarak yükseltilmesi ile peyzajın sürekliliğinin sağlanması durumudur. Böylelikle peyzajın bir mimari unsur olarak bina ile birlikte çalışması sağlanır. Villa Savoye'de örneğine rastlayabileceğimiz bu ilkenin devamı olarak, projede zemin kat servis katı olarak tasarlanmış ve cephesi yeşile boyanmıştır. Bununla beraber bu tasarım unsuru, üst katın havada asılı durma etkisini oluşturmaktadır.
2. Serbest Plan
Mekan planlaması sırasında kolonlardan bağımsız bir tasarım yapılabilmesi halidir. Düşey elemanlardan bağımsız olarak yapılan planlamalar sayesinde mekanın sürekliliği ve akışkanlığı sağlanır. Bu tasarım anlayışı sayesinde sınırlar ortadan kaldırılmış ve daha geçirgen bir mekan algısı sağlanmıştır.
3. Serbest Cephe
Yapı cephesinin taşıyıcı elemanlardan bağımsız olarak tasarlanmasıdır. Bu ilkeye göre yapılan tasarımlarda cephenin taşıyıcılardan ve bulundukları alanlardan etkilenmeden tasarlandığı görülebilir.
4. Yatay Pencereler
Le Corbusier'in modern mimariye kazandırdığı diğer bir tasarım ilkesi de yatay doğrultuda devam eden pencerelerdir. Bu şekilde konumlandırılan pencerelerin binaya daha fazla ışık girmesini sağladığını savunmuştur. Villa Savoye projesinde de, yatay ve uzun bir bant şeklinde tasarlanan pencereler cephe tasarımıyla beraber çalışarak tasarımın dış yüzünü oluşturmaktadır.
5. Çatı Bahçesi
Çatı alanının kullanıma açılması ve mimari unsurlara dahil edilmesidir. Çatı alanının terasa dönüştürülmesiyle bu alana fonksiyon kazandırılmaktadır. Le Corbusier bu alanları bahçe olarak tasarlayarak çatıları yaşayan birer mekan haline getirmiştir.
Villa Savoye'de bu 5 tasarım ilkesinin yanı sıra iki katlı bina için tasarlanan merdivenler ve çatı kotuna kadar olan rampalar da dikkat çekmektedir.
Le Corbusier'in 5 tasarım ilkesinin aynı çatı altında toplandığı Villa Savoye, hava sirkülasyonu ve ışığın bir uyum içerisinde çalıştığı başarılı bir örnek olarak gösterilmektedir. Unesco'nun Dünya Mirası Listesi'nde olan proje, Corbusier'in modern mimariye kazandırdığı başarılı örneklerden biridir.
Kaynak: 1, 2,
Yorum Bırakın